Bugünlerde en çok merak edilen, ilgi duyulan cihazlar arasında Google Glass başlarda geliyor. Henüz gerçek anlamda piyasaya sürülmeyen, bu nedenle bireysel kullanıcılarla buluşmayan Google Glass’ın “beta” olarak nitelendirebileceğimiz Glass Explorer versiyonu açılmış olan test programına dahil olan gönüllü kullanıcıların ellerinde bulunuyor. Bu kullanıcılar Google Glass Explorer gözlüklerini günlük hayatta test ediyor ve Google’a ürünün daha iyiye doğru geliştirilmesi için geri bildirim sağlıyor.
Chara Kelley de Google’ın Glass Explorer gönüllülerinden biri. Yayın hayatına yeni başlayan ve Google Glass hakkında yazı ve içerikler sunan Merhaba Glass sitesinin davetlisi olarak Türkiye’ye gelen Chara ile buluştuk ve sahip olduğu Google Glass Explorer gözlüğü deneme fırsatı bulduk. Her ne kadar Glass Explorer ile çok uzun vakit geçirmesek de, ürün hakkında çeşitli izlenimler edindik, bunları da paylaşmadan geçmeyelim.
Chara’nın elindeki Glass Explorer birinci nesil olma özelliği taşıyor. Geçtiğimiz günlerde tanıtılan ikinci nesil Glass Explorer’da kulak yolunu kapatan ve daha iyi duyma imkanı sağlayan kulaklık topuzu bulunuyor. Birinci nesil üründe kemik iletimi yöntemi kullanılıyor, yani Google Glass Explorer’ın sağ sapının ucunda bulunan bölüm kulak arkasındaki kemiğe titreşim gönderiyor, bu şekilde Glass’ın çıkardığı sesleri duymanız mümkün oluyor. Kulaklarınızı tıkadığınız takdirde daha yüksek şiddette ses duyabiliyorsunuz. Bu arada kulaklığın yaydığı titreşimlerin hafif de olsa gıdıklama hissi yaşattığını da ekleyelim. Google, Explorer’lardan gelen geri bildirimler doğrultusunda bu yapıyı kulaklıkla değiştiriyor.
Görsel çıkış gözlüğün sağ köşesine yerleştirilmiş, kübik bir cam benzeri yapıyla sağlanıyor. Bu yapı içinde yer alan yarı saydam ekran 26 inç’lik bir monitör hissi verecek bir ekran büyüklüğü sunuyor. Bu ekranın konumu kullanan kişinin gözüne göre kalibre ediliyor, böylelikle gözlerin daha rahat etmesi ve yorulmaması sağlanıyor. Dışarıda veya parlak ışıkla aydınlatılmış iç ortamlarda ekranı görmek bir hayli zorlaşıyor. Bu nedenle gözlerinizi elinizle kapatmayı veya karanlık bir ortama geçmeyi isteyebilirsiniz. Google’ın bu ekranın görünürlüğü noktasında biraz daha çalışması gerekiyor. Glass’ın görüntü birimi biraz dikkat dağıtıyor, ancak Chara’nın söylediğine göre kısa sürede alışılıyor, bir süre sonra gözde Glass’ın takılı olduğu unutuluyor.
Glass Explorer titanyumdan yapılmış ve bir hayli sağlam. Normal bir gözlük gibi katlanamaması taşınabilirliği biraz zorlaştırıyor. Camsız bir gözlüğü takmanın garip duracağını düşünenler için Google, Glass ile birlikte numarasız bir cam da sunuyor. Bunu gözlüğe takarak kullanabilirsiniz. Ayrıca Chara’nın söylediğine göre çeşitli Explorer kullanıcıları kendi çözümlerini geliştirmiş, birisi numaralı gözlüklerini Glass’a monte etmeyi başarmış.
Google Glass’ın ekranının hemen yanına 5 megapiksel çözünürlüklü bir kamera yerleştirilmiş. Bu kamera 72op video kayıt desteği de sunuyor. Bizim için Google Glass’ı özel kılan işte bu. Herhangi bir kamera veya akıllı telefona ihtiyaç duymadan, gözünüzle gördüğünüzü anında kaydetmeniz, bu sırada da anın büyüsünü, güzelliğini kaçırmamanız. Kameranın üstüne yerleştirilmiş tuşa basarak fotoğraf çekebilirsiniz. Yine bu tuşa uzun basarak da video kaydına başlamak mümkün. Google Glass başlangıçta sadece 10 saniyelik video çekiyor, ancak bunu uzatmak ve süre kısıtlamasını kaldırmak sizin elinizde. Google Glass Explorer’ın çektiği fotoğraf ve videoların kalitesi vasatı aşmıyor, ancak paylaşım için yeterli kalitede.
Just shared a photo #throughglass pic.twitter.com/zE81CMI1iX
— Chara (@Moandchara) 21 Kasım 2013
Daha fazla fotoğraf için @Moandchara hesabını takip edebilirsiniz.
Fotoğraf çekmek için “Ok Glass, take a picture”, yani “Tamam Glass, fotoğraf çek” diye seslenmeniz yeterli. Aynı şekilde “Ok Glass” diyerek başlayacağınız çeşitli komutlar da bulunuyor. Google’da arama yapma, mesaj gönderme ve bunun gibi işler için Google Glass’a sesli komutlar vermeniz, Glass’ın harekete geçmesi için yeterli oluyor.
Google Glass Explorer’da Android 4.0 tabanlı bir işletim sistemi çalışıyor. Android’in alıştığımız yazı tiplerini ve tasarım hissini yansıtan bu kullanıcı arayüzü Glass Explorer’ın ekranında her şeyi düzgün ve sade gösterecek şekilde geliştirilmiş. Yazılar fazlasıyla büyük, bu sayede görmekte zorlanmıyorsunuz. Kullanıcı arayüzü arasında geçiş Glass Explorer’ın sağ sağına yerleştirilmiş trackpad aracılığıyla sağlanıyor. Parmağınızı trackpad üstünde ileri veya geri sürükleyerek, ayrıca iki parmağınızı yukarı aşağı sürükleyerek gezinebilirsiniz. Doğrusu bu hareketleri öğrenmek biraz zaman alıyor, biz kullanıcı arayüzünde gezinirken biraz zorlandık.
Google Glass Explorer’ı kontrol etmek için MyGlass adı verilen bir uygulama kullanılıyor. Google Play Store Türkiye mağazasında bulunmayan bu Android uygulamasının APK dosyasını internette bulmak çok da zor sayılmaz. Kurulum yaptıktan sonra Google Glass Explorer’ı eklemek de oldukça kolay. Bunun için hem Glass Explorer’da hem de Android cihazında Bluetooth bağlantısının açık olması gerekiyor. Bu şart sağlandıktan sonra Glass Explorer saniyeler içinde MyGlass’ın kontrol paneline ekleniyor. Google Glass Explorer’ı bir Google hesabıyla eşledikten sonra çektiğiniz fotoğraf ve videoları Google+ üzerinden paylaşabilirsiniz. Bunun yanı sıra Twitter, Facebook gibi sosyal ağlarda da üçüncü taraf uygulamalar yardımıyla paylaşmak mümkün. Öte yandan Google Glass Explorer’a uygulama yükleme işlemi de MyGlass uygulaması üzerinden gerçekleştiriliyor. Twitter, CNN gibi uygulamalar, çeşitli oyunlar yüklenebiliyor. Şu anda Google Glass için onaylanan uygulama sayısı bir elin parmaklarını anca geçiyor, ancak Chara’nın belirttiğine göre birçok gayri resmi Glass uygulaması mevcut.
MyGlass uygulaması kişi, takvim ve diğer kişisel kayıtları Glass ile eşleme noktasında da yardımcı oluyor. Uygulamanın bir başka özelliği de Screencast, yani Google Glass’ın ekran görüntüsünün tablet veya akıllı telefona yansıtılması. Eğer gözünüzle gördüğünüz görüntüleri başkalarına da göstermek, kameranın çektiği fotoğraf ve videoların nasıl olduğunu göstermek isterseniz, bu ekran yayını işlevi fazlasıyla işe yarıyor. Biz de bu sayede Google Glass’ın kullanıcı arayüzünde birkaç örnek elde etmeyi başardık.Google Glass Explorer microUSB portu üzerinden şarj ediliyor. Bazı yerlerde Google Glass kullanıcısının cebinde bir pil taşıması gerektiği şeklinde yazılar okumuştuk, ancak Chara’nın söylediğine göre gerçek bu değil. Google Glass’ı gözünüze taktıktan sonra cebinizde de gözlüğe bağlı bir pil taşımanız gerekmiyor. Ancak Google Glass Explorer’ın pilinin biraz çabuk tükendiğini söylemek gerek, özellikle de kamerasını kullanıyorsanız. Neyse ki, cihaz hızlı şarj oluyor, yaklaşık 20-30 dakika gibi kısa sürede yüzde 50’nin üstünde doluluğa ulaştı. Chara’nın söylediğine göre kamera kullanılmazsa sabahtan akşama kadar tek bir şarjla rahatlıkla kullanılıyor.
İtiraf etmeliyiz ki, Google Glass Explorer’ı taktığımızda büyük bir heyecan duymadık. Biraz beklentimizin altında kaldı, ancak unutmamak gerekir ki, Google bu üründe henüz yolun başında. Karşımızda geliştirilmeye açık ve her geçen gün daha iyi hâle geleceğine inandığımız bir ürün var. Ekranın aydınlık ortamlarda rahatlıkla görünmesini sağlayacak şekilde geliştirilmesi gerekiyor. Ayrıca pil performansının da iyileştirilmesi şart. Tasarım konusunda da Google’ın geliştirme yapması gerekiyor. Aslında bizim dile getirdiğimiz bu noktaları ve daha fazlasını Glass Explorer’ları Google’a sürekli iletiyor ve inanıyoruz ki, gelecek yıl karşımıza çıkması beklenen ürün mümkün olan en iyi hâle getirilmiş durumda olacak ve yine geliştirilmeye devam edilecek.Bu arada Chara’nın söylediğine göre Google Glass’ın gelecek yıl çıkması beklenen versiyonu 500 dolar gibi bir fiyata sahip olabilirmiş. Bir aksesuar için yüksek, ancak yeni bir segment ürünü olduğu ve ilk başta erken gelenlere hitap edeceği için normal karşılanabilir.