Google Chrome internet tarayıcısını ilk kez 10 yıl önce, 2 Eylül 2008 tarihinde yayınladı. “İnternet tarayıcısına yeni ve sıra dışı bir bakış” olarak lanse edilen Chrome, Google’ın ilk internet tarayıcısı için hazırladığı bir karikatürle birlikte sunulmuştu.
Chrome öncelikle sadece Windows’da çalışan bir beta uygulaması olarak çıktı. Bir yılı aşkın zaman sonra, 2009 yılında da Linux ve macOS platformlarına geldi. Chrome, geliştiricilerin ve internet kullanıcılarının Internet Explorer‘dan bıkıp usandığı ve Firefox’un istikrarlı biçimde momentum kazanmaya başladığı zamanda gelmişti.
Google, Apple’ın WebKit oluşturma motoru ve Mozilla’nın Firefox’unu kullanarak Chrome’a hayat vermişti. Ayrıca Chromium projesiyle Chrome’un kaynak kodunu herkesin erişimine açmıştı.
Chrome web standartlarına ve saygı duyulan HTML5 standardına odaklandı. Daha çıktığı zamanda Acid1 ve Acid2 testlerinin her ikisinden de geçti. Bunlar önemli adımlardı çünkü Microsoft, Internet Explorer tarayıcısıyla açık web standartlarına uyum sağlamakta zorlanıyordu.
Chrome’un çıkışının bir başka önemli noktası ise her bir tarayıcı sekmesinin “kum havuzu” içine alınabilmesiydi. Böylelikle bir sekme çöktüğünde, diğerleri hiçbir şey olmadan çalışmaya devam edebiliyordu. Bu, genel olarak Chrome’un hızını ve kararlılığını artırmaya yardımcı oldu. Aynı zamanda Google’ın V8 JavaScript motoru da web’i ileri taşıyacak şekilde gelişti ve ilerledi.
Aradan geçen on yılın ardından Chrome, çoğu insanın internette gezinirken tercih ettiği internet tarayıcılarının başında geliyor. Chrome, masaüstünde tarayıcı pazarının yüzde 60’tan fazlasını elinde bulunduruyor. Google’ın Chrome mühendisleri de internet tarayıcısını yeni özelliklerle iyileştirmeye ve en yeni web standartlarını uygulamaya devam ediyor.
Öyle ki, Chrome sadece bir internet tarayıcısı olmanın ötesine geçti. Windows, macOS, Linux, Android ve hatta iOS‘in üstünde çalışabilen bir platform hâline geldi.
CHROME ARTIK SADECE BİR İNTERNET TARAYICISI DEĞİL
Öte yandan Chrome, Google’ın dizüstü bilgisayar ve tabletler için tasarladığı yükte hafif işletim sistemi Chrome OS‘e de can veriyor. Üstelik Google, Android uygulamalarını Chrome OS’e getirerek Chromebook’ları ve tabletleri daha kullanışlı hâle getiriyor. Üstelik tam donanımlı Linux uygulamaları da yakın gelecekte Chrome OS’e geliyor. Aynı zamanda Chrome, progressive web uygulamalarının gelişmesine ve yerleşmesine de katkıda bulunarak web tabanlı uygulamalarının ilerlemesine yardımcı oluyor.
Chrome son yıllarda kapsamlı bir tasarım değişikliğine uğramadı, ancak Material Design Refresh tasarım güncellemesiyle birlikte internet tarayıcısının görünümünde de birtakım değişiklikler olacak.
Chrome’un geleceği başlangıçta olduğu bir internet tarayıcısı olmaktan daha çok bir platform olacak gibi görünüyor. Web geliştiricileri arasındaki hâkimiyeti ve Google’ın kendi servisleri içinde vermiş olduğu “en iyi Chrome ile çalışır” şeklindeki mesaj nedeniyle Chrome’un da yeni Internet Explorer olabileceğine dair bazı endişeler de bulunuyor.
Google’ın mühendisleri en yeni web standartlarını yönetip bunları Chrome’a uygularken, diğer internet tarayıcısı yapımcılarının Google’ın gelişmelerine ayak uydurmaları gerekiyor. Aksi takdirde arkada kalacakları kaçınılmaz bir gerçek.
Sanki Chrome ile geçen yılların 10 yıldan daha uzun olduğuna dair bir his var. Eğer bir internet tarayıcısı sadece 10 yılda basit bir tarayıcıdan bir platforma dönüştüyse, önümüzdeki 10 yıl içinde neler olur, bunu da siz düşünün.