Katlanabilir telefonlar en sonunda geçen yıl, öncesindeki beklentiler, sızıntılar ve dedikoduların ardından tüketicilerle buluşmaya başlamıştı. Ancak yeni bir ürün kategorisinin ilk üyeleri, ilk olmanın verdiği dezavantajla birtakım sıkıntılar içeriyordu. Aslında bir nevi deneme tahtası niteliğini taşıyordu. Özellikle Samsung’un geçen yıl tanıttığı birinci nesil Galaxy Fold modeli, daha piyasaya çıkmadan önce yaşanan sorunlar nedeniyle gündemde yer tutmuştu. Hatta Samsung ürünün piyasaya çıkışını geciktirmiş, yeniden çalışmaya dönerek ürünü daha sağlam hâlde yeniden satışa çıkarmıştı. İlk Galaxy Fold modeli Türkiye’ye gelecekti, ancak yaşanan sorunlar nedeniyle gecikmesi ülkemizdeki çıkışı da iptal etmiş oldu. Buralarda satışa çıkan ilk katlanabilir Samsung telefonu Galaxy Z Flip oldu. Bu telefon farklı bir biçimde olsa da, Samsung’un katlanabilir ekran sisteminde gösterdiği ilerlemeleri bize göstermişti. Şimdi bu taraftaki ilerlemelerin, tasarımda ve diğer alanlarda yapılan iyileştirmelerle Galaxy Z Fold 2’de sunulduğunu görüyoruz. 20 bin TL’nin hemen altındaki fiyatıyla Türkiye’de satışa çıkan yeni katlanabilir telefonu yalnızca iki gün boyunca deneyimleme imkanı bulduk. Bu kısa sürede elde ettiğimiz izlenimler Galaxy Z Fold 2 inceleme yazısı ve videosunda yer alıyor.
Galaxy Z Fold 2 inceleme: Tasarım
Galaxy Z Fold 2’yi satın alanlar öncelikle normal bir akıllı telefona göre daha kalın, dar ve uzun formda bir telefon kullanmaya alışmalılar. Kapalı hâlde, bir telefon gibiyken şimdiye kadar alıştığınız akıllı telefondan çok farklı bir biçimde olan Galaxy Z Fold 2 aynı zamanda ağır bir telefon. 280 gr. ile akıllı telefon ortalamasının epey üstüne çıkıyor. Ağırlık, telefonu açık biçimde kullandığınızda çok büyük problem değil, ancak özellikle telefon görüşmeleri sırasında bir süre sonra yorgunluk hissi yaşayabilirsiniz. Bu nedenle uzun telefon görüşmelerinde yanınızda bir kulaklık bulundurmanız iyi olacaktır. Neredeyse iki akıllı telefon kalınlığındaki olan gövde kalınlığının ergonomiye olan olumsuz etkisi, telefonun dar yapısı sayesinde biraz olsun gideriliyor. Ekran boylamasına uzun olsa da, tek elle kullanırken sayısal tuş takımına veya sanal klavyeyi rahat bir şekilde kullanmak mümkün oluyor. Tabii ki, ekranın üst kısımlarına erişmek o kadar da kolay değil.
Açılır hâldeyken Galaxy Z Fold 2 neredeyse kare formuna sahip ince bir tablete dönüşüyor. Açık durumda gövde kalınlığı 16.8 milimetreden 6.9 milimetreye iniyor. Tablet formundayken tek elle kullanmak çok sıkıntılı değil, uzun süreli tutuşta yorgunluk yaratma süresi doğal olarak bir tabletinkine göre daha düşük. Z Fold 2’yi açık durumdayken yatay veya düşey tutmanız görüntü oranında çok fark yaratmıyor. Hemen hemen aynı görüntü alanı var, ancak video izlerken yatay biçimde tuttuğunuzda üst kısımda sağa doğru yerleştirilmiş kamera deliğinin görüntünün küçük bir kısmını kapattığını göreceksiniz.
Diğer amiral gemisi Samsung telefonları gibi Z Fold 2 de cam ve metal birleşimi bir yapıya sahip. Mistik siyah ve mistik bronz renkleri var ve ikinci renk seçeneğinde Note 20 Ultra’da olduğu gibi, arkadaki cam mat bir kaplamaya sahip. Bu da hoş bir kullanım hissi yaratıyor. Arkadaki üç kameranın Note 20’deki gibi düşey yönde, dikdörtgen biçimli kamera modülü içinde sıralandığını görüyoruz. Kenarları alüminyum çerçeve sarıyor. Kapağın dış yüzeyi de arkası gibi camla kaplı. İçeride ise katlanabilir ekranın Samsung’un Ultra İnce Cam olarak adlandırdığı, içinde cam tabakanın bulunduğu özel bir plastik malzemeyle kaplandığını görüyoruz.
Ultra İnce Cam ilk önce Galaxy Z Flip modelinde kullanılmıştı. İçindeki ince cam katman ekran yüzeyine biraz daha sertlik katıyor ve kullanım sırasında parmak uçlarındaki basınç hissini artırarak alıştığımız dokunmatik ekranlardaki deneyimi elde etmemize yardımcı oluyordu. Burada da aynı durum söz konusu. Ve yine Samsung, içerideki katlanır ekranın üstüne koruyucu film tabakayı en baştan yerleştirmiş. Samsung, bunu kendi başınıza kaldırmamanız hususunda önemle uyarıyor. Öyle ki, bu koruyucunun sınırları ekranı çevreleyen tamponun altına ulaşıyor. Sadece kameranın bulunduğu bölümde koruyucu film yok ve buradaki boşluk da kapak ekranını kaplayan koruyucu filmdeki gibi sadece selfie kamera ile sınırlı değil. Samsung içerideki selfie kameranın üstünde kalan alanı da filmle kaplamamış. Bu durum özellikle beyaz arka planlı görüntülerde ışığın film sınırlarında kırılmasını ve ince iki çizginin fark edilmesine neden oluyor. Bu arada ekran koruyucu film nedeniyle sürükleme sırasındaki sürtünme hissi daha fazla, plastikle temas ettiğinizi hissediyorsunuz.
Kapalı durumdayken iki kanat arasında konik biçiminde bir boşluk var. Samsung’un yer verdiği sağlam menteşe yapısına ve ekran koruyucu filmi kenarlara kadar uzatıp bir de içteki ekranla koruma altına almasına rağmen telefonu mümkün olduğu kadar küçük ve sert parçacıkların olmadığı ceplerde veya çanta gözlerinde taşımaya gayret edin. Söz menteşe yapısından açılmışken, Z Flip’teki sağlam ve ekranın farklı açılarda açılıp kararlı biçimde durmasına izin veren menteşe yapısının daha uzun formu Z Fold 2’de bulunuyor. Bu sayede Z Fold 2 de Esnek Mod olarak adlandırılan farklı biçimlerde, farklı kullanım senaryoları için elverişli durumlar oluşturuyor. Esnek mod sayesinde selfie çekme, video izleme, fotoğraf ve video çekimi yapma veya görüntülü görüşme daha kolay hâle geliyor. İçerideki katlanabilir ekran iki parçaya ayrılıyor. Bir kısmında görüntü, diğer kısmında ise kontroller gösteriliyor. Örneğin yemek yerken bir şeyler izlemek isterseniz ve yanınızda stand yoksa, Z Fold 2’yi katlayarak daha küçük bir ekranda dilediğinizi isteyebilirsiniz. Ne var ki, bu şekilde bir seyir zevki tatmin etmiyor. Bir şeyler izlemek istiyorsanız, yanınızda bir stand bulundurmanızı ve içerideki ekranda daha büyük görüntü alanının tadını çıkararak izlemenizi tavsiye ederiz.
Selfie, hızlı çekim veya video çekimlerinde esnek mod daha anlamlı kullanımlara vesile oluyor. Örneğin evde video çekimi yapmak için tripod olmayınca aklımıza Galaxy Z Fold 2’yi kullanmak geldi. Telefonu uygun pozisyonda katlayıp yüksek bir yere yerleştirdik ve çekimimizi başarıyla yaptık. Hızlı çekimlerde de tripoda ihtiyaç bıraktırmaması güzel. Google Duo gibi, Galaxy Z Fold 2’nin yerleşik görüntülü görüşme uygulaması olarak kullanılabilen görüntülü görüşme servisinde de ekranı katlı biçimde kullanmak hem ellerinizin serbest kalmasını sağlıyor hem de Duo’nun kontrollerine rahatlıkla erişmenize izin veriyor.
İçerideki katlanabilir ekranının hassaslığı, menteşe yapısı ve bunun gibi birçok narin bileşeni nedeniyle Samsung Galaxy Z Fold 2’de suya ve toza dayanıklılık özelliğini sunamıyor. Yine de telefonun epey sağlam bir telefon olduğunu, kapalı durumdayken de normal bir akıllı telefonun sağlamlık hissini verdiğini söyleyebiliriz. Aslında aynısı açık biçimde kullanım için de geçerli. Menteşe yapısında herhangi bir oynaklık yok. Samsung, bu birimi oldukça kararlı ve sıkı biçimde tasarlamış. İçeride bulunan ve iç içe geçmiş dişliler sertliği ve kararlılığı artırıyor. Telefonu kapattığınızda sağlam bir “tak” sesi duyuyorsunuz. Yine de, telefonu açık biçime getirmeniz için o kadar fazla kuvvet uygulamanıza gerek yok. Samsung dengeyi iyi şekilde ayarlamışa benziyor. Menteşe yapısının içine yerleştirilmiş fiber kıllı fırçalar da içeriye küçük parçacıkların kaçmasını engelliyor. Telefonu kullandığımız iki gün boyunca içerideki ekrana zarar verecek herhangi bir küçük parçanın varlığına, bunun yarattığı sıkıntıya tanık olmadık. Tabii ki, kabul etmek gerekir ki, iki gün çok kısa bir süre.
Galaxy Z Fold 2 inceleme: Ekran
Orijinal Galaxy Fold modelinde olduğu gibi iki ekran var. İçerideki katlanır ekranın alanı selefine göre dikkate değer oranda artırılmış. Ekran çerçevesi inceltilmiş, en önemlisi ise yarım çentik biçimindeki yapı kaldırılmış ve Samsung’un çoğu telefonunda tercih etmeye başladığı ekran deliğine ve buraya yerleştirilmiş selfie kameraya yer verilmiş. Bu içteki ekran yüzde 88.6 gibi yüksek bir ekran-gövde oranına sahip. 7.6 inç köşeden köşeye uzunluğa, kareye biraz daha yakın görüntü oranına sahip. 1768 x 2208 piksel çözünürlük 373 ppi gibi bir piksel yoğunluğun elde edilmesini sağlıyor. Göze olan kullanım mesafesini düşündüğümüzde bu yoğunluk yeterli keskin ve netlikte görüntülerin elde edilmesini sağlıyor.
Samsung, bu ekranın en iyi görüntü kalitesini ve multimedya deneyimini sunması için gerekli tüm şartları sunuyor. Dynamic AMOLED 2X kapasitif dokunmatik ekran kullanılmış. Öncelikle HDR10+ desteği var, bu destekten YouTube ve Netflix gibi popüler video servislerinde yararlanabilirsiniz. Öte yandan S20 ve Note 20 serisinde de görmeye başladığımız 120 Hz ekran içerideki katlanabilir ekranda da sunuluyor. Samsung, hem çözünürlüğü hem de yenileme hızını adaptif biçimde ayarlıyor, yani içeriğe göre ekranın bu iki önemli unsuru değişiklik gösteriyor. Bu durum pil tüketimine olumlu etkide bulunuyor. YouTube videolarında, desteklenen içeriklerde 1440p çözünürlükte videolar izlenebiliyor.
En çok merak edilen sorulardan bir tanesi içerideki ekranda kırışıklığın durumu olacaktır. Evet, içeride bir kırışıklık var. Telefon tahmin ediyoruz ki, bizden önce başka yayınlarda kısa süreliğine kullanıldığı ve açma kapama nedeniyle biraz daha menteşe yerinde iz yapmaya başladı. Uzun süreli kullanımda durum nasıl olur, bu konu hakkında bir yorum yapamayız. Ancak ekrana belli açıdan baktığımızda, açık renklerin ağırlıkta olduğu arka planlarda veya ekranın yüzeyinden ışık yansıdığında kırışıklık fark ediliyor. Ne var ki, bu durum hemen yüzünüzün buruşmasına neden olmasın. Galaxy Z Fold 2’yi açık hâldeyken genellikle gözünüzden belirli bir uzaklıkta ve tam karşıdan bakacak şekilde kulanacaksınız. Bu şekilde ekranın ortasındaki kırışıklığın görüntüye gözle görülür etkisi neredeyse sıfıra iniyor.
Z Fold 2’nin selefine göre en büyük farkı ise dıştaki kapak ekranının boyutunun hatırı sayılır oranda büyütülmesi oluyor. Eski nesilde 4.6 inçlik küçük bir ekran vardı. Ön yüzün tamamını kaplamıyor, altta ve üstte kalan büyük boşluklarla garip bir görüntü oluşuyordu. Şimdiyse günümüzün eğilimlerine uygun şekilde, ince çerçeveli ve kapağın neredeyse tamamını kaplayan bir ekranın yerleştirildiğini görüyoruz. Kapak ekranı Super AMOLED teknolojisine sahip. Derin siyahları, canlı renkleri ve yüksek parlaklığı içteki ekran kadar iyi bir görsel kalite sunmasını sağlıyor. Güneş ışığı altında da kullanımında sıkıntı yok. 6.23 inçlik köşeden köşeye uzunluğa sahip. 25:9 ile bir akıllı telefona göre epey sıra dışı bir görüntü oranına sahip. Çözünürlük de 816 x 2260 piksel. Büyüyen alanı sayesinde kapaktaki ekranı daha fazla kullanma imkanı bulacaksınız. Tek elle yazı yazma veya telefon görüşmelerini yapmakta bu ekran iyi iş görüyor. Ancak oyun oynarken, video izlerken veya sosyal medyada gezinirken bu ekran sizi pek de tatmin etmeyecektir. Telefonun açık duruma getirip içerideki büyük ekranı kullanmayı tercih edeceksiniz. Bu arada dıştaki ekranda Always On Display özelliğinden yararlanabilir, telefon kapalı durumdayken saat, tarih ve bildirimleri ekranda gösterebilirsiniz.
Özellikle büyük ekranın multimedya ve oyun tarafında sunduğu yüksek deneyimi ses sistemi tamamlıyor. Telefonun alt ve üst kenarına yerleştirilmiş iki adet hoparlör bir akıllı telefonun ötesine geçerek tablet kalitesinde ses çıkışı sunuyor. Yüksek ses şiddeti, geniş çevresel ses efekti ve kulağı dolduran sesle tamamlanıyor. En yüksek ses şiddetinde tizler biraz aşırıya kaçıyor, baslar ise dengeli. Samsung, Z Fold 2 kullanıcıların bir Bluetooth hoparlöre ihtiyaç duymayacağını iddia ediyor ki, şirket bu iddiasında çok da haksız görünmüyor. Kutudan çıkan, S20 ve Note 20 modellerinde de gördüğümüz USB-C uçlu AKG kulaklık da yeterli bir kulaklıkla ses deneyimi sunuyor. Arzu ederseniz Samsung’un kablosuz kulaklıkları da iyi iş görecektir.
Galaxy Z Fold 2 inceleme: Yazılım ve Güvenlik
Android 10 ile yüklü gelen Galaxy Z Fold 2’de Samsung’un One UI 2 kullanıcı arayüzü var. Kapak ekranındaki kullanıcı deneyimi S20, Note 20 serisi cihazlardakinden çok farklı değil. İçerideki büyük ekranda ise Samsung’un verimliliği artıracak çeşitli düzenlemeler ve çalışmalar yaptığını görüyoruz.
Söz konusu tabletler olunca Android pek de iyi bir deneyim sunmuyor. Bu nedenle tabletlerde genellikle şirketlerin çeşitli çözümlerini görüyoruz. Samsung, açıldığında tablet gibi deneyim sunan Z Fold 2 için de kendi başına bir şeyler yapmak zorunda. Öncelikle yerleşik Samsung uygulamalarının Fold’un ekranına uygun hâle getirildiğini görüyoruz. Microsoft ile yapılan iş birliği dahilinde şirketin çoğu uygulaması da katlanabilir ekrana uygun şekilde çalışıyor.
Diğer uygulamalarda ise özellikle içteki ekrana destek uygulamadan uygulamaya değişiklik gösteriyor. Burada iş çoğunlukla geliştiricilere düşüyor. Örneğin Instagram uygulamasında ekranın her iki yanında büyük boşluklar var. Twitter ve Facebook ise telefon görünümünü büyük ekrana yayma yoluna gidiyor. Bazı uygulamalar ise ilk kez büyük ekranda açıldığında çalışmıyor, öncelikle kapak ekranında açılması gerekiyor. Spotify ve bunun gibi bazı uygulamaların ise tablet görünümlerini güzel şekilde sunduğunu görüyoruz. Her geliştirici 20 bin TL gibi yüksek fiyata sahip olan ve geniş bir kullanıcı kitlesine ulaşmayacak cihaz için özel çalışma yapar mı? Eğer Samsung uygulama desteğini artırmak istiyorsa, bu özel formu için daha fazla geliştiriciyi ikna etmeli. Ya da şirket olayları akışına bırakmalı, katlanabilir formdaki cihazların popüler hâle gelmesini ve geliştiricilerin de kendiliğinden ilgi göstermesini beklemeli.
Büyük ekranın en cazip kullanım alanlarından bir tanesi de aynı anda birden fazla uygulamayı ekranda açmaktır. Samsung, Galaxy Z Fold 2’de aynı anda dört tane uygulamayı aynı anda açabilirsiniz. Üç tane uygulamanın ekranda bölünmüş pencerelere yerleştirilmesine izin veriliyor. Bunun üstüne bir de dördüncü olarak açılır pencere biçiminde bir uygulama açılıyor. Aynı anda dört uygulama açıkken kullanım gayet akıcı, herhangi bir sıkıntı yok. Bölünmüş pencerelerin ekran içindeki dizilimi, pencelerin büyüklüklerinin ayarlanması gibi noktalarda da Samsung kolay öğrenilebilir bir arayüz sunuyor. Birlikte sık kullandığınız uygulamaları gruplar hâlinde kaydedebilir, bunları kenardaki hızlı erişim çekmecesinde tutarak istediğiniz zaman hızlıca açabilirsiniz. Kenarda bulunan hızlı erişim çekmecesi, çoklu görev için önemli. Bir uygulamayı başka uygulamalarla açmak istiyorsanız, buradan ekrana sürüklemeniz gerekiyor. Tabii ki, bunun için söz konusu uygulamanın bölünmüş veya açılır pencere görünümünü desteklemesi gerekiyor.
Bölünmüş pencerelerde ekran görüntüsü alma işlemi de düşünülmüş. Samsung, ekranın tümünü değil, sadece tek bir pencerenin görüntüsünü almaya da izin veriyor. Ekran görüntüsü alma kontrolleri de anlaşılır ve kullanıcılar bunları öğrenip kullanmakta da herhangi bir sıkıntı çekmeyecektir.
İlk Fold modelinde gördüğümüz ekranlar arasında uygulama sürekliliği özelliği Z Fold 2’de de mevcut. Harita, kamera, video ve hatta oyunlarda katlanabilir ekran ve kapak ekranı arasında hızlıca geçiş yapabilirsiniz. Tabii ki, bunun için uygulamanın destek sunması ve ayarlar içinden de Kapak ekranında uygulamaları sürdürün bölümünden uygulama için desteği etkinleştirmeniz gerekiyor.
Güvenlik tarafında ise Galaxy Z Fold 2’nin kenara yerleştirilmiş parmak izi okuyuculu güç düğmesi barındırdığını görüyoruz. Gerek akıllı telefon gerekse tablet formunda bu biyometrik kimlik doğrulama birimine erişimde sıkıntı yok. İsabet oranı genel olarak yüksek. Ancak bu birimi çok kullanışlı bulmayanlar için öndeki veya içteki selfie kamerasıyla yüzle ekran kilidi açma imkanı da sunuluyor.
Galaxy Z Fold 2 inceleme: Performans ve Pil
Samsung, Galaxy Z Fold 2’de Qualcomm’un şu anki en güncel işlemcisi olan Snapdragon 865+’a yer vermiş. Bu da üst sınıf akıllı telefonlardan beklediğimiz seviyede performansı garanti ediyor. 12 GB RAM de aynı anda en fazla dört uygulamayı bile akıcı şekilde kullanmaya, uygulamalar arasındaki geçişleri takılmadan, uygulama yeniden başlamadan yapmaya imkan sağlıyor. Ancak keşke Samsung, 20 bin TL seviyesinde bir para ödenen telefonda 256 GB yerine 512 GB depolama alanı sunsaydı. Telefonda microSD kart ile genişleme imkanı da yok. 256 GB günümüzün şartları için yeteri kadar yüksek, ancak bu telefonu alıp birkaç yıl kullanmayı düşünenler için 512 GB daha gönül rahatlatıcı olurdu.
Z Fold 2’de oyun keyfi de yüksek olacaktır. PUBG Mobile’ı akıcı ve kaliteli grafiklerle keyifli biçimde oynamak mümkün oluyor. Oyun büyük ekrana iyi şekilde oturuyor, başlangıçta dokunmatik kontrollerin yerine alışmakta kısa bir süre sorun yaşasak da, genel olarak hızlı ve kaliteli biçimde oyun oynanıyor. Çoğu oyunda oyun sırasında küçük ekrana da geçebilirsiniz, ancak büyük ekran varken küçük ekranda oyun oynamaya çalışmak biraz eziyet gibi gelecektir.
Pil tarafına baktığımızda 4500 mAh kapasiteli pilin bulunduğunu biliyoruz. Z Fold 2, tek ekranlı üst sınıf akıllı telefonlardakiyle aynı çizgide bir performans tutturuyor. Tam dolu pille bir günü çıkarmak mümkün oluyor. Tabii ki, büyük ekranı daha fazla kullanacağınız için bir günü tek bir şarjla çıkaramamak da söz konusu olabilir. Neyse ki, kutudan çıkan 25W şarj adaptörüyle yarım saatte yüzde 40-50’lik bir doluluğa ulaşmak mümkün oluyor. Bu da birkaç saati çıkarmaya yardımcı olacaktır. Samsung’un diğer üst sınıf telefonlarında bulunan kablosuz şarj ve ters kablosuz şarj gibi özelliklerin bu telefonda bulunması da memnun edici.
Galaxy Z Fold 2 inceleme: Kamera
Samsung Galaxy Z Fold 2’yi üst sınıf bir kamera sistemiyle donatmış, ancak S20 Ultra ve Note 20 Ultra’daki daha yüksek seviye kamera teknolojilerine yer vermediğini görüyoruz. Tahmin ediyoruz ki, şirket telefonun kalınlığını artırmak istemediği için kamera tarafında ödünler vermeyi uygun görmüş.
12 megapiksel ana kamera Note 20 modelindekiyle aynı. 12 megapiksel, f/1.8 diyafram, Dual Pixel faz algılamalı otomatik odak ve optik görüntü sabitleme gibi başlıca özellikleri var. 12 megapiksel telefoto kamera ise f/2.4 diyafram, 2 kat optik yakınlaştırma özellikleri sunuyor. Optik görüntü sabitleme bu kamerada da var. Bunun karşılığını da video çekimlerinde yakınlaştırma yaptığınızda daha durağan görüntü olarak alıyorsunuz. Ultra geniş açılı kamera da 12 megapiksel çözünürlüğe sahip. f/2.2 diyafram değeri de var.
Galaxy Z Fold 2 ile çekilen fotoğraflar her koşulda memnun edici. Yeterli ışıkta parlak ve canlı kareler yakalanıyor. Ultra geniş açılı ve telefoto kameraların renkleri, beyaz dengesi genel olarak ana kamera ile tutarlılık gösteriyor. Düşük ışıktaki çekimlerde gürültü etkisi düşük seviyede kalıyor. Gece fotoğrafları da genel olarak başarılı. Makro çekimlerde de Z Fold 2 iyi sonuçlar sergiliyor.
Samsung, Z Fold 2’ye iki tane selfie kamera yerleştirmiş. Her iki ekranın üst kısmında açılan deliklerde 10 megapiksel, f/2.2 kameralar bulunuyor. Bu kameraların verdiği sonuçlar aynı, bu nedenle ikisi arasında bir seçim yapma ihtiyacı hissetmezsiniz. Ancak telefonun yapısından dolayı arka kameraları kullanarak da selfie fotoğraflar çekebilirsiniz. Kamera uygulamasında, sol üst köşede bulunan simgeyi tıklatarak kapak ekranını açabilir, daha sonra arka kameraları kendinize doğrultarak selfie fotoğraflarınızı daha kaliteli biçimde çekebilirsiniz. Portre çekimleri bile daha kaliteli şekilde, birden fazla kameranın yardımını alarak çekebilirsiniz. Bu arada yeri gelmişken, Canlı Odak modunun da iyi şekilde çalıştığını belirtelim.
Kamera uygulamasında gördüğümüz çekim modları ve diğer unsurlar Note 20, S20, ve S10 serisindekilerle aynı sayılır. Arkadaki üç kameranın da kullanıldığı ve farklı çekimlerin üretildiği Tek Çekim modunu kullanabilirsiniz. Yapay zekâ destekli sahne modları da mevcut. Hızlı Çekim ve Ağır Çekim de esnek mod yardımıyla daha fazla tercih edilebilecek çekim modları olacaktır.
Video tarafında Samsung’un 4K çözünürlükle sınırlı kaldığını görüyoruz. Saniyede 60 kare hızına kadar 4K video çekimi yapabilirsiniz. Video çekimlerinde kalite iyi. Profesyonel video modu da var. Ses kaydı da kaliteli. Kısacası sadece fotoğraf çekimleri için değil, video çekimleri için de Galaxy Z Fold 2 kullanışlı görünüyor.
Galaxy Z Fold 2 inceleme: Sonuç
19 bin 999 TL’lik satış fiyatıyla Galaxy Z Fold 2, şu sıralar Türkiye’de satılan en pahalı akıllı telefonlardan bir tanesi. Katlanabilir telefonlar yeni bir ürün segmenti ve ilk ürünler de doğal olarak yüksek fiyatlı oluyor. Z Fold 2’nin 2000 dolarlık ABD satış fiyatı bile o ülkedeki ortalamanın epey üzerinde bulunuyor. Günümüz şartlarında Z Fold 2’nin fiyatının yüksek olduğunu kabul etmekle birlikte, piyasa koşullarının katlanabilir nitelikteki telefon için bu fiyatı şu an için zorunlu kıldığını belirtmemiz gerekiyor.
Neyse ki Samsung, bu kadar fazla para verenlerin yüksek performansı almasını garanti edecek işlemciyi, RAM’i sunuyor. Yukarıda da belirttiğimiz gibi, 512 GB depolama alanını tercih ederdik. Her iki ekranı da kaliteli, ancak içerideki ekranı kullanmak fazlasıyla keyifli. Her ne kadar ortasındaki kırışıklık belirli koşullarda belli olsa da, genel olarak görsel deneyime olumsuz etkisi yok denecek seviyede bulunuyor. Aynı anda dört uygulamaya kadar açıp kullanma imkanı da Z Fold 2’yi satın alanların bu telefonu daha verimli şekilde kullanmalarına imkan sağlayacaktır. Esnek modlar da belirli durumlarda gerçekten işe yarıyor. Kameraları da bir amiral gemisi telefona yakışır kalitede fotoğraf ve videolar üretiyor.
Doğal olarak, yüksek fiyatıyla Z Fold 2 herkese uygun bir telefon değil. Öncelikle bütçenizde sıkıntı olmaması, daha yüksek önem arz eden ihtiyaçlarınızın da karşılanmış olması gerekiyor. Sonrasında ise böyle bir telefona gerçekten ihtiyacınızın olup olmadığına karar vermelisiniz. Tabii ki, bu telefonu bir hava atma aracı olarak da kullanmak isteyebilirsiniz ki, şık görünümü ve şimdiye kadar görülmemiş bir deneyimi sunmasıyla Z Fold 2, girdiğiniz ortamlarda dikkatin size yönelmesini sağlayacaktır.