Samsung, Galaxy Smart Tag serisiyle kaybolan eşyaların takibini kolaylaştıran çözümler sunuyor. Ancak bu teknolojinin yalnızca Samsung telefonlarında çalışması, diğer Android kullanıcılarını bu ekosistemden dışarıda bırakıyordu. Nesne takip cihazlarına olan talebin artmasıyla birlikte, Samsung dışı cihazlara çözüm arayışı kaçınılmaz oldu. Şimdi ise geliştirici Kieron Quinn tarafından geliştirilen uTag uygulaması sayesinde, bu cihazın kullanım alanı genişletiliyor. Artık Galaxy Smart Tag 2, Samsung dışındaki Android cihazlarda da işlevsel hale gelebiliyor.
Geliştirilen bu yeni uygulama, Samsung’un Find uygulamasındaki işlevlerin neredeyse tamamını aynen sunuyor. Smart Tag 2’nin konumunu harita üzerinde görüntüleme, hassas konum tespiti ve cihazdan ses çaldırma gibi özellikler, Samsung cihazlarına gerek kalmadan kullanılabiliyor. Bu sayede, UWB (Ultra Wideband) teknolojisini destekleyen cihazlarda daha doğru ve hızlı bir konum takibi mümkün hale geliyor. Samsung kullanıcılarına özgü gibi görünen bu deneyim artık daha geniş bir kullanıcı kitlesine hitap ediyor.
uTag uygulamasının sunduğu yenilikler ve entegrasyon süreci
uTag, yalnızca temel işlevlerle yetinmeyerek, kullanıcıya ek özellikler de sunuyor. Örneğin, Smart Tag’in düğmesini farklı komutlarla özelleştirmek, uygulamanın dikkat çeken avantajlarından biri. Aynı şekilde, bilinmeyen bir Smart Tag’in kullanıcıyı izleyip izlemediğini bildiren güvenlik uyarıları da mevcut. Bu özellikle birlikte, güvenlik ve mahremiyet odaklı bir kullanım deneyimi sağlanmış oluyor. Ayrıca, uygulama sayesinde Smart Tag cihazı, arkadaşlar veya aile üyeleriyle paylaşılabiliyor. Telefonun ana ekranına eklenebilen widget’lar ise hızlı erişim ve kolay kontrol imkânı sağlıyor.
Ancak uTag’in sağlıklı bir şekilde çalışabilmesi için SmartThings uygulamasının değiştirilmiş (yamalı) bir sürümünün yüklenmesi gerekiyor. Normalde Samsung’un güvenlik politikaları gereği, bu uygulama yalnızca Samsung cihazlarında aktif olarak çalışabiliyor. Bu kontrol mekanizmasını aşmak amacıyla uygulama, Samsung dışındaki cihazlara uygun özel bir sürümü otomatik olarak indiriyor. Böylece herhangi bir teknik engelle karşılaşmadan, tüm işlevlerin kullanılabilir olması sağlanıyor.
Kurulum sürecinde Samsung hesabına iki kez giriş yapmak gerekiyor. İlk giriş, SmartThings üzerinden cihazların tanınması ve yetkilendirilmesi için yapılırken, ikinci giriş Samsung API’leri ile veri alışverişini sağlıyor. Bu iki aşamalı oturum açma işlemi, uygulamanın Samsung ekosistemine entegre olmasını ve cihazlar arasında senkronizasyonu mümkün kılıyor. Kullanıcılar açısından bu işlem başlangıçta karmaşık görünebilse de, uygulama rehberliğinde kolayca tamamlanabiliyor.
uTag uygulaması, tamamen açık kaynak kodlu olarak geliştirilmiş durumda. Bu sayede, geliştiriciler ve teknoloji meraklıları kodu inceleyebilir ve uygulamayı farklı şekillerde geliştirme fırsatı yakalayabilir. GitHub üzerinde yayımlanan bu açık kaynak kodu, güvenlik açısından da şeffaflık sağlıyor. Kullanıcılar hem uygulamayı indirip yükleyebilir hem de teknik detaylara erişim sağlayarak kendi cihazlarında özelleştirmeler yapabilir.
Uygulamanın çalışması için minimum Android 11 sürümüne sahip bir cihaz gerekiyor. Bunun yanı sıra cihazın root’lu olmasına gerek duyulmuyor. Ancak root yetkisi bulunan cihazlarda, Xposed Framework aracılığıyla canlı yama desteği ile daha esnek bir kullanım sağlanabiliyor. Bu seçenek, özellikle ileri seviye kullanıcılar için büyük bir kolaylık sunuyor. Root’lu cihazlarda, uygulamanın işlevselliği daha hızlı ve kesintisiz bir şekilde sürdürülüyor.
uTag uygulaması, Galaxy Smart Tag 2’nin kullanım alanını genişleterek, Samsung dışındaki Android kullanıcılarına önemli bir çözüm sunuyor. Nesne takip teknolojisinin günlük yaşamda giderek daha fazla yer edindiği bu dönemde, cihazların ekosistem sınırlarını aşması büyük bir avantaj olarak değerlendiriliyor. Samsung ekosistemine bağlı kalmak istemeyen kullanıcılar için uTag, dikkate değer bir alternatif haline gelmiş durumda.
