Samsung’un 2025 yılına damga vurması beklenen Galaxy S25 serisi geçtiğimiz hafta tanıtıldı. Özellikle serinin en üst modeli Galaxy S25 Ultra, gelişmiş donanım ve kamera performansıyla dikkatleri üzerine çekti. Bununla birlikte, S Pen’in Bluetooth desteğiyle ilgili yapılan değişiklikler kullanıcılar arasında geniş bir tartışmaya yol açtı. Önceki modellerde sunulan uzaktan kamera kontrolü ve Temassız Komut gibi özelliklerin yeni modelde yer almaması birçok kişi tarafından eleştirilmekte. Bu durum, Samsung’un S Pen konusunda yön değiştirdiğine dair yorumları da beraberinde getiriyor.
Galaxy S25 Ultra, yerleşik S Pen ile geliyor olsa da bu kalemin Bluetooth destekli olmadığı açıklandı. Bu, kullanıcıların S Pen’i bir uzaktan kumanda gibi kullanamayacağı ve bazı işlevlerin tamamen devre dışı kaldığı anlamına geliyor. Dahası, Bluetooth özellikli bir S Pen kullanımı da yeni modelde desteklenmiyor. Samsung’un açıklamalarına göre, Galaxy S25 Ultra, Bluetooth bağlantısı olmayan bir S Pen tasarımıyla sadelik ve enerji tasarrufunu hedefliyor. Ancak bu değişiklik, özelliklerin geri planda kaldığı hissini uyandırıyor.
S Pen özelliklerinin kaldırılması tartışma yarattı
Samsung’un resmi blogunda, Bluetooth özellikli bir S Pen’in Galaxy S25 Ultra ile kullanılabileceği yönünde bir bilgi paylaşılmıştı. Ancak bu bilgi sonradan yanlış olduğu gerekçesiyle düzeltildi. Şirket, cihazın herhangi bir Bluetooth destekli kalemle çalışmayacağını netleştirdi. Kullanıcılar arasında kafa karışıklığına neden olan bu durum, Samsung’un iletişim stratejisi hakkında da eleştiriler getirdi. Birçok kullanıcı, yeni modelde neden bu değişikliğe gidildiğini sorgulamakta.
Bu değişikliğin ardında maliyetleri düşürme veya cihazın batarya ömrünü artırma gibi nedenlerin olabileceği tahmin ediliyor. Samsung ise bu konuda herhangi bir detay paylaşmaktan kaçındı. Öte yandan, bazı kullanıcılar için S Pen’in Bluetooth özelliklerinden feragat edilmesi pek de önemli bir eksiklik olarak görülmüyor. Ancak uzun yıllardır bu özellikleri kullanan sadık kullanıcılar, bu değişimden rahatsızlık duyuyor.
Galaxy S25 Ultra’nın donanım özellikleri ise oldukça etkileyici. Cihaz, 6.9 inç büyüklüğünde Dynamic AMOLED 2X ekran, Snapdragon 8 Elite işlemci ve 200 MP çözünürlüğünde gelişmiş bir kamera sistemiyle geliyor. Ayrıca, One UI 7.0 arayüzü ile yapay zeka destekli yeni özellikler de dikkat çekiyor. Bununla birlikte, S Pen’in işlevselliği konusunda yaşanan eksiklikler cihazın genel algısını olumsuz etkileyebilir.
S Pen kullanıcıları arasında özellikle grafik tasarımcılar ve iş profesyonelleri, bu değişikliğin etkisini daha fazla hissedebilir. Bu kesim, S Pen’in sunduğu uzaktan kontrol özelliklerine ihtiyaç duyuyor ve bu özelliklerin kaldırılması iş akışlarını olumsuz etkileyebilir. Buna karşın, S Pen’i daha çok not almak veya basit çizimler için kullanan kullanıcılar açısından bu eksikliğin önemi sınırlı kalabilir.
Samsung’un bu kararının ardında yatan strateji net olarak açıklanmış değil. Şirket, gelecekte S Pen’in Bluetooth işlevselliğini tamamen terk etmeyi planlıyor olabilir. Bu durum, S Pen hayranları arasında daha fazla tartışmaya yol açabilir. Ayrıca, bu kararın Galaxy Note serisinin ruhuna ne ölçüde uygun olduğu da tartışılan konular arasında yer alıyor.
Sonuç olarak, Galaxy S25 Ultra’nın S Pen işlevselliği konusunda yapılan değişiklikler, cihazın genel kullanıcı deneyimi üzerindeki etkilerini bir süre daha gündemde tutacak gibi görünüyor. Kullanıcıların bu değişime nasıl tepki vereceği, Samsung’un ilerleyen dönemlerdeki kararlarını da etkileyebilir. Bu gelişmeler, teknoloji dünyasında “yenilik mi, yoksa gerileme mi” sorusunu yeniden gündeme taşıyor.
