Geçen yıl tanıtılan Samsung Galaxy Note 7’yi çok beğenmiştik. Aynı yılın başlarında çıkan, cam ve metal birleşimi tasarımı çok daha verimli ve kullanışlı hâle getiren Galaxy S7 ve S7 edge’in sonrasında gelen bu telefon, selefi Galaxy Note 5’e göre tasarım ve ergonomi açısından önemli aşamalar kaydetmişti. Ne var ki, bu telefonun kaderi pek hüsran oldu. Note 7 gibi güzel bir telefonun sonunun erken gelmesi bizi de biraz olsun üzmüştü. Note 7’yle yaşananların ardından Samsung’un kendisini yeniden ispatlaması gerekiyordu ki, bu yılın başlarında çıkan Galaxy S8 ve S8+ ile şirket bunu büyük oranda gerçekleştirdi. Bu nedenle yılın ikinci yarısının hemen başlarında gördüğümüz Galaxy Note 8’in işi biraz daha kolay oldu. Samsung, Galaxy Note 7 ile birlikte tüketicilere sunduğu, ancak yarım kalan deneyimi, ilk kez S8 ve S8+ ile sunduğu Sonsuz Ekran deneyimiyle birleştiriyor. Samsung Galaxy Note 8 inceleme yazısında, Samsung’un S Pen kapasitif ekran kalemiyle farklı işlere ve kullanımlara kapı açan akıllı telefonuyla ilgili detayları bulacaksınız.
Galaxy Note 8 video inceleme
Galaxy Note 8 inceleme: Tasarım
Galaxy Note 7’yi hatırlarsanız, telefonun ekranının her iki uzun kenarındaki kavis, S7 edge’de olduğu kadar fazla değildi. Benzer durum telefonun yuvarlatılmış köşeleri ve kenarları için de geçerliydi. Bu durum Note 7’yi S7 edge’den biraz daha keskin ve sert görünümlü, çalışanlar için daha uygun görünen bir cihaz hâline getirmişti. Samsung, o ilişkiyi şimdi S8 ve Note 8 arasında da kuruyor.
İlk kez Galaxy S8 ve S8+ modelleriyle tanıştığımız, ön yüzün büyük bir bölümünü kaplayan, çerçeveye çok az alan bırakan Sonsuz Ekran, Note 8’e de taşınıyor. Samsung, bunun avantajıyla Note 8’in gövdesine 6.3 inç gibi büyük bir ekran sığdırıp, cihazın yüzey alanını nispeten daha küçük tutmayı başarıyor. Tabii ki, Samsung burada ekran çerçevesini epey dar tutmanın yanı sıra, ekranda 18.5:9 gibi bir görüntü oranı kullanıp onu ince ve uzun şekilde tasarlamaktan da yararlanıyor.
5.7 inç, 16:9 ekranlı Note 7 ile karşılaştırıldığında Note 8’in boyunun neredeyse 1 cm. uzadığını, buna karşın enindeki değişikliğin 1 mm.’den az olduğunu görüyoruz. Kalınlıkta da 0.5 ile 1 mm. arasında bir artış söz konusu. Endeki artışın düşük tutulması, Note 8’in avuç içinde rahatça kavranmasına olanak sağlıyor. 6.2 inç ekranlı S8+ ile karşılaştırdığımızda da, Note 8 kuzenine göre en ve boyda ufak artışlar görüyor.
Her ne olursa olsun, karşımızda 6.3 inç ekranlı bir telefon var. Doğal olarak Galaxy Note 8’i büyük ekranlı telefon sınıfına sokmamız gerekiyor. Taşınabilirlik, ergonomi ve kullanım rahatlığı bakımından Note 8, aynı ekran büyüklüğüne sahip normal bir telefona göre daha iyi seviyede olsa da, çoğu durumda kendimizi iki elimizi birden kullanırken buluyoruz. Aslında hızlı şekilde gerçekleştirmek istediğimiz; mesajlara bakma, telefon numarası çevirme gibi işler için Note 8’i tek elle kullanmak mümkün, ancak telefonun büyük boyutu, ekranın üst kısmına gitmek için telefonu avuç içinde hareket ettirmeyi gerekli kılıyor. Bu gibi durumlarda diğer elin parmakları veya S Pen devreye giriyor. Neyse ki, Samsung’un büyük ekranlı telefonlarına eklediği tek el modu sayesinde kullanıcı arayüzünün boyutunu küçültmek ve telefonu tek elle kullanmak biraz daha rahat oluyor.
Malzeme kalitesi ve sağlamlık bakımından Samsung, daha önceki telefonlarında izlediği çizgiyi sürdürüyor. Önde ve arkada kullanılan Corning Gorilla Glass 5 ekran camı, kavisli ekranın da yardımıyla simetrik bir görünüm oluşturuyor. Bunu kenarları çevreleyen, alüminyum çerçeve tamamlıyor. Siyah renkli versiyon, hem çerçeve hem de camlarda koruduğu bu renk sayesinde çok daha çekici bir görünüm sunuyor. Galaxy S8+’ı uzun süre boyunca kullandığımızda öndeki ekran camında ufak tefek, belli belirsiz çizikler görmeye başlamıştık, özellikle de kavisli ekranın olduğu bölümde ışığa tuttuğumuzda görülen çizikler vardı. Note 8’de bu tarz çiziklerin olup olmayacağını zamanla göreceğiz. İzlenimlerimizi sosyal medya üzerinden veya ayrı bir yazıyla paylaşırız.
Galaxy Note 8 de kuzenleri gibi suya ve toza dayanıklı gövdeye sahip. IP68 sertifikasıyla suya ve toza dayanıklılığı belgelenen bu telefon 1.5 metre derinlikteki suda yarım saat boyunca kalabiliyor. Her ne kadar yaz geride kalmış olsa da, Note 8 ile birbirinden güzel ve eğlenceli su altı fotoğrafları ve videolarını çekebileceğinizi belirtelim. Bu arada her ne kadar önerilmese de, Galaxy Note 8’i kirlendiği zaman suyun altında yıkayıp kurulayabilirsiniz.
Ön yüzde, 6.3 inç Sonsuz Ekrandan kalan fazla bir alan bulunmuyor. Ekranın alt kısmında fiziksel tuşlar yer almıyor. Üstteki küçük alana ise Samsung ahize hoparlörü, 8 megapiksel ön kamera ve sensörleri muntazam şekilde yerleştirmeyi başarıyor. Sağ kenardaki güç ve sol kenardaki ses tuşları daha önceki Samsung telefonlarından alıştığımız şekilde, kullanışlı yerlerinde bulunuyor. Bu arada Samsung, S8 ve S8+’ta olduğu gibi, sol kenara, ses tuşlarının altına Bixby düğmesini de eklemiş. Bu tuşu güç butonuyla karıştırmanız muhtemel. Başka bir uygulamayı açmasına izin vermiyor, ancak arzu edenler bu tuşa basıldığında Bixby Home’un açılmasını engelleyebilirler.
Alt kenarda USB-C portu, 3.5 mm. kulaklık jakı, mikrofon ve hoparlör bulunuyor. Ayrıca S Pen yuvası da burada bulunuyor. Galaxy Note 5’te S Pen’i yuvasına ters şekilde sokmak mümkün oluyordu, ancak bu durum kalem çıkarma mekanizmasını bozuyordu. Neyse ki Samsung, Note 8’de böyle bir durumun olmasına izin vermiyor. Üst kenarda ikinci mikrofonu, aynı zamanda nanoSIM ve microSD kart tepsisini görüyoruz.
Arka yüzeye baktığımızda S8 ve S8+’taki gibi bir düzen söz konusu. Yani kamera bileşenleri ve parmak izi okuyucusu üste doğru ortalanmış. Ancak detaylara indiğimizde bu bölümün iç düzeninin çok farklı olduğunu görüyoruz. Öncelikle iki adet, her biri 12 megapiksel çözünürlüklü kamera bulunuyor. Parmak izi okuyucusu da yine telefonu normal şekilde tuttuğunuzda ve işaret parmağını telefonun arka yüzüne dayadığınızda, parmağınızın rahatlıkla temas etmediği noktada, aksine ona göre daha üstte bir konumda bulunuyor.
Galaxy S8+’ı kullanırken başlangıçta parmak izi sensörünün yerine alışmakta zorlanmış, çoğu kez sensör yerine kameraya parmak ucunu değdirmiştik. Neyse ki, şimdi Samsung, kameralar ve sensör arasına kalp hızı ölçer ve LED flaşı yerleştirmiş. Bu sayede iki hassas bileşen arasını açmış. Ayrıca parmak izi sensörünün sınırları daha belirgin hâle getirilmiş, bakmadan, hissederek algılamak kolaylaşmış. Sonuç olarak yanlışlıkla değdirmeler sonucu kamera sensörünün de daha az şekilde kirlenmesi sağlanıyor. Alta doğru ilerlediğimizde Samsung logosunu, daha altta da çeşitli yazıları görüyoruz. Dikkat ettiğinizde telefonun Türkiye için özel olarak, Vietnam’da üretildiğini fark edeceksiniz.
Galaxy Note 8 inceleme: Donanım ve Performans
Samsung Galaxy Note 8’in 6.3 inç ekranı, 2960 x 1440 gibi yüksek bir çözünürlüğe sahip. 522 ppi piksel yoğunluğuyla piksel tutkunlarını fazlasıyla tatmin eden bu ekran, Samsung’un pil tüketimini optimumda tutma isteği doğrultusunda başlangıçta 2220 x 1080, yani Full HD+ çözünürlüğe ayarlanmış şekilde geliyor. Aslında bilmeseniz, telefonu uzun süre bu çözünürlükte kullanmanız söz konusu olabilir. Çünkü bu hâliyle bile ekran yeteri kadar keskin ve net görünüyor. Ancak Ekran ayarları içinden WQHD+ çözünürlüğe, yani en üst seviyeye ayarladığınızda yazıların daha da keskinleştiğini, ekranın hakkını tam anlamıyla verdiğinizi fark edeceksiniz.
Super AMOLED ekran, daha önce incelediğimiz Samsung telefonlarından alışık olduğumuz, bildiğimiz görsel kaliteyi sunuyor. Hatta çıtayı daha da yukarı çıkarıyor, özellikle de parlaklık tarafında. Note 8’in ekranı 1200 nit gibi bir parlaklığa çıkabiliyor. Karşılaştıracak olursak, iyi bir dizüstü bilgisayarın ekranı 300 nit, üst sınıf bir HDR TV’nin ekranı ise 1000 nit civarında parlaklığa sahiptir. İşte Galaxy Note 8’in ekranı daha da yüksek parlaklık seviyesine çıkıyor. Bu durum Note 8’in ekranı için dışarıda iyi bir görüş sunuyor, örneğin parlaklık güneş ışığı altında bile kamera çekiminin rahatlıkla yerine getirilmesini sağlıyor. Daha da önemlisi, günümüzün yıldızı yükselen içerik formatlarından olan HDR için Note 8’i elverişli kılıyor.
YouTube ve Netflix gibi, yüksek dinamik aralığı desteği sunan videoları Galaxy Note 8’in büyük ekranında rahatlıkla izleniyor. Böylelikle daha geniş renk aralıklı, gerçeğe çok yakın renklerin ve görüntülerin zevki yaşanıyor. Üstelik bu gibi video servislerinde içerik Sonsuz Ekranın tamamına yayılabiliyor. Her ne kadar görüntünün her kenarından biraz kırpma olsa da, bir videoyu her iki kenarında siyah renkli çubuklar olmadan izleyebilirsiniz.
Öte yandan Note 8’in Super AMOLED ekranı zengin renk desteğine sahip, bu durum da görsel zevkin yukarı çıkmasına katkıda bulunuyor. Geniş görüş açılarının da bulunduğunu belirtmeden geçmeyelim. Kısacası, Galaxy Note 8 sahiplerini yüksek bir görsel deneyim bekliyor. AMOLED teknolojisinin varlığı sayesinde, Note 8’de de Always-on Display, yani sürekli açık ekran özelliğinden yararlanmak mümkün oluyor. Telefonun ekranı kapalıyken; saat, tarih, bildirimle gibi içerikler gösterilebiliyor. Eğer isterseniz bir fotoğrafın gösterimini de yapabilirsiniz.
Ekranın görüntü oranının 18.5:9 olduğunu söylemiştik. Bu nedenle 16:9 görüntü oranına göre tasarlanmış uygulama ve oyunlar görüntülenirken ekranın üstünde ve altında siyah renkli çubuklar görebilirsiniz. Benzer durum videolar için de geçerli. Ancak uyumluluk modunu kullanarak uygulama, video veya oyunların ekrana tamamen sığdırılmasını sağlayabilirsiniz. Ancak bu durumda büyütme veya kırpma gibi işlemler uygulanacağı için, görüntü kalitesinde çok az da olsa düşüş olacaktır.
Türkiye’de satılan Galaxy Note 8’lerde Samsung’un kendi işlemcisi olan Exynos 8895 bulunuyor. Aynı işlemci Galaxy S8 ve S8+’ta da bulunuyor. Note 8, GeekBench 4’te elde ettiği 2029 tek çekirdek ve 6754 çoklu çekirdek puanlarıyla, geçen yılın amiral gemisi Samsung telefonlarına göre gelişim kaydettiğini gösteriyor. AnTuTu’dan elde edilen 173510’luk puan da bu telefonun 2017’nin önde gelen amiral gemisi telefonlarından bir tanesi olduğunu ortaya koyuyor.
Galaxy Note 8 günlük kullanımda herhangi bir performans sıkıntısı yaşatmıyor. Uygulamalar, oyunlar, Chrome veya Samsung internet tarayıcısında web sayfaları hızlı şeklde açılıyor. Ayrıca üst sınıf oyunlarda da hem akıcılık hem de görüntü kalitesi açısından bu telefon epey tatmin edici. Note 8’de 6 GB RAM bulunuyor. Bu açıdan 4 GB RAM’li S8 ve S8+’tan ayrılıyor. Özellikle DeX ile masaüstü PC deneyimi yaşarken, daha fazla RAM’in var olması etkili oluyor. Böylelikle çoklu görev performansı daha ileri taşınıyor. 64 GB dahili hafıza çoğu kullanıcı için yeterli olacaktır. Eğer daha fazlasını istiyorsanız, o hâlde microSD kart yuvası da hazır şekilde bekliyor.
Geçen yıl Note 7’nin başına gelenlerden sonra, Samsung pil kapasitesi konusunda epey tutucu davranıyor. Galaxy S8+’ta bile 3500 mAh kapasiteli pil varken, Note 8’de 3300 mAh kapasiteli pil bulunuyor. Doğrusu bu pil; içinde internette gezinme, YouTube’da film izleme, oyun oynama, kamerayla fotoğraf ve video çekmek, birkaç telefon görüşmesi yapma, mesajlaşma gibi normal yoğunluklu bir kullanımda sabahtan akşama bir iş gününü rahat şekilde çıkarmak için yeterli. Pil seviyesinin azaldığı durumlarda Samsung’un güç tasarruf modları, kalan gücün daha idareli biçimde kullanılmasına yardımcı oluyor.
Note 8’in kutusundan çıkan şarj adaptörü hızlı şarj özelliğine sahip. Böylelikle yarım saat gibi bir şarj ile yüzde 40’a varan bir doluluğa ulaşmak mümkün oluyor. Aynı zamanda kablosuz şarj desteği var, bu da pratikliği artırıyor. Sabah evden çıkarken telefonunuzun yanında şarj aletini almanız gerekmiyor. Ancak bir hafta sonu tatiline ya da daha uzun süreli bir tatile çıkacaksanız, o hâlde şarj aletini mutlaka çantaya atın.
S8 ve S8+’taki biyometrik kimlik doğrulama yöntemlerini aynı şekilde Galaxy Note 8’de de görüyoruz. Parmak izi okuyucusu arkada, sıra dışı bir yerde bulunuyor. Başkalarını bilmiyoruz, ancak biz bu sensörün yerine alıştık ve kullanırken herhangi bir sıkıntı yaşamadık. Bunun dışında yüz tanıma ve iris tarama gibi daha pratik kimlik doğrulama yöntemlerini de tercih edebilirsiniz. Her ikisinin bir arada kullanılamadığını belirtelim. Yüz tanıma, diğerine göre daha kolay kullanılıyor, ancak güvenlik seviyesi daha düşük.
Kablosuz bağlantı tarafında Note 8’in 802.11 a/b/g/n/ac Wi-Fi ve daha da önemlisi, Bluetooth 5.0 desteğine sahip olduğunu görüyoruz. Şu anda yaygın olan Bluetooth 4 protokollerinden daha verimli olan Bluetooth 5.0 desteğinin varlığının etkisini belki şimdi göremeyebilirsiniz. Ancak bu destek sayesinde geleceğe yönelik bir yatırım yaptığınızı söyleyebiliriz.
Galaxy Note 8’in kutusundan da S8 ve S8+’ta olduğu gibi AKG marka kulaklıklar çıkıyor. Kulak yolunu tamamen kapatan bu kulaklıklar ortamdan izole şekilde müzik dinleme fırsatı sağlıyor. Öte yandan kulağınıza en uygun ses profilini de belirleyebilirsiniz. Çift hoparlörlü amiral gemisi telefonların iyice yaygınlaştığı bir zamanda Galaxy Note 8 de tek hoparlörle gelmeye devam ediyor. Hoparlör alt kenarda yer alıyor. Ses çıkış şiddeti yüksek, aynı zamanda bas ve tiz de dengeli. Yine de, stereo sesin verdiği etkiyi veremiyor. Ayrıca hoparlörün konumu, telefonu yatay şekilde tutup oyun oynarken veya bir şeyler izlerken elinizin kapatması için oldukça elverişli. Her ne olursa olsun, Note 8’in hoparlörü herhangi bir harici hoparlöre ihtiyaç duymadan müzik dinlemeye veya video izlemeye izin veriyor.
Galaxy Note 8 inceleme: S Pen
Samsung Galaxy Note 8’i diğer akıllı telefonlardan ayıran en önemli özellik, tabii ki S Pen olarak adlandırılan kapasitif ekran kalemi. Bir akıllı telefondaki en iyi kalem deneyimini sunan bu sistem, Note 8 ile birlikte biraz daha ileri gidiyor. Ekran 4 binin üstünde basınç hassasiyet noktası barındırıyor. Bu da basınçtaki hafif değişimlerin bile yazılan veya çizilenleri etkileyeceği anlamına geliyor. Örneğin, Samsung Notes uygulamasında çizim yaparken, kalemi ekrana bastırdıkça çizgi kalınlığının arttığını göreceksiniz.
S Pen pratiklik konusunda önceden sahip olduğu yeteneklere yenilerini ekliyor. Ekran açıksa, kalemi yuvasından çıkardığınız zaman karşınızda Temassız Komut adlı arayüzü göreceksiniz. Burada not oluşturma, akıllı seçim, ekran notu, çevir gibi araçları yine görüyoruz. Yeni eklenen araçlar arasında ise Bixby Vision ve Canlı Mesaj var. Temassız Komut sadece S Pen ile kontrol edilebiliyor. Bu arayüzü kapatsanız, ancak S Pen elinizde olmaya devam etse bile, ekranın bir kenarında Temassız Komut ikonunu göreceksiniz. Buna S Pen ile tıklatarak yeniden aynı arayüzü açabilirsiniz. Parmağınızla dokunup açmayı denemeyin, çünkü bu mümkün olmuyor. Bu arada Temassız Komut arayüzüne en çok kullandığınız üç uygulamanın kısayolunu da ekleyebilirsiniz.
Geçen yıl Note 7 ile birlikte gelen Ekran kapalı notu özelliği de Note 8 ile birlikte daha da geliştiriliyor. Ekran kapalıyken S Pen’i yuvasını çıkarıp hemen not almaya başlayabilirsiniz. Bu, özellikle bir telefon numarası, adres veya alışveriş listesi gibi, hızlı şekilde not almak isteyeceğiniz içerikler için bir hayli kullanışlı oluyor. Üstelik şimdi, Galaxy Note 8 ile birlikte 100 sayfaya kadar ekran kapalı notu oluşturabilirsiniz. Bu şekilde alınan notlar Samsung Notes uygulamasına kaydediliyor. Ekran kapalı notu özelliğinin bir başka güzel tarafı da Always on Display’i kullanması. Not alırken ekranın üst kısmında göreceğiniz sabitleme ikonuna tıklatarak, aldığınız notu 10 dakika boyunca kapalı ekranda sürekli görünmesini sağlayabilirsiniz. Bu, özellikle alışveriş listesi veya benzeri listeler için kullanışlı bir özellik olacaktır.
Hâlâ kağıt kalem kullanmaktan vazgeçmeyenler için S Pen işe yarar bir araç. Hızlı şekilde not almak, PDF dokümanlarını fiziksel çıktısını almadan imzalayıp göndermek ve bunun gibi işler için ekran kalemi epey kullanışlı oluyor. Öte yandan parmakla gezinmeyi ve kontrolü sevmeyenler için de, kullanıcı arayüzünde S Pen ile gezinmek, dokunulacak bağlantılara veya düğmelere daha rahat erişmek mümkün. Kalemi havada bekleterek çeşitli formlarda, menülerde veya kısayollarda açıklamaları görmek de uzun zamandır var olan pratik bir özellik.
Ne var ki çoğu kişi için S Pen, Galaxy Note 8’in sağ alt köşesindeki yuvada unutulup giden bir aksesuara dönüşme ihtimali taşıyor. İşte Samsung bunu önlemek için işin eğlence kısmına biraz daha eğiliyor. PenUp adı verilen bir Samsung uygulaması, S Pen’i kullanarak boyama yapmaya izin veriyor. Son zamanlarda epey popüler olmaya başlayan boyama kitaplarının dijital versiyonu niteliğini taşıyan PenUp sayesinde can sıkıntınızı giderebilir, oluşturduğunuz çalışmaları başkalarıyla da paylaşabilirsiniz.
Bir de Canlı mesaj olarak adlandırılan yeni bir özellik geliyor. Son zamanlarda mesajlaşma uygulamalarında animasyonlar, efektler epey popüler olmaya başladı. Canlı mesaj ister düz renkli bir arka plan, ister bir fotoğraf üstünde S Pen ile yazı yazıp veya çizim yapıp bunu bir animasyona dönüştürmenize izin veriyor. Oluşturduğunuz animasyonu dışa aktararak mesajlaşma uygulamalarında ya da sosyal medyada paylaşabilirsiniz.
S8 ve S8+’ta Kamera uygulaması içinde yer alan Bixby Vision, Note 8 ile birlikte yeni bir kullanım alanı buluyor. Temassız komut arayüzündeki halkaya eklenen Bixby Vision kısayoluna tıkladıktan sonra kalemi herhangi bir fotoğraf üstünde havada beklettiğinizde, benzer nesneleri, kişileri ya da yazıları barındıran görsel sonuçları bulabilirsiniz. Sonuçlar şu an için sadece Pinterest’ten getiriliyor. Eğer işin içine başka içerik sağlayıcılar da katılırsa, bu özellik daha da kullanışlı hâle dönüşebilir.
Çeviri özelliği önceki nesillerle birlikte S Pen’e eklenmişti. Bu özellik şimdi bütün bir cümlenin çevirisini yapabiliyor. Bu açıdan söz konusu özellik daha da kullanışlı hâle geliyor. Öte yandan daha önce olduğu gibi, sanal klavye yerine S Pen’i kullanarak metin girişi yapabilirsiniz. Metin alanına yazılan yazılar otomatik olarak satıra ekleniyor. S Pen’i bir yerde unutma ihtimaline karşın, alarm özelliği de mevcut. Note 8 S Pen’den uzaklaştığı anda telefona bildirim geliyor.
Galaxy Note 8 inceleme: Yazılım
Android telefon üreticileri birkaç yıl öncesinin aksine, gereksiz animasyonlardan, görsel bileşenlerden, ek uygulamalardan arınmış, daha sade, Google’ın saf Android deneyimine daha yakın kullanıcı arayüzleri sunuyor. Samsung’un Galaxy telefonları için de durum bu şekilde.
Samsung Experience adını taşıyan kullanıcı arayüzü, bu yılın başında çıkan Galaxy S8 ve S8+ ile birlikte kullanıcılara biraz daha olgunlaşmış bir Android deneyimi sunuyordu. Şimdi bunun devamını Galaxy Note 8’de görüyoruz. Aslında deneyim açısından S8 ve S8+’takine göre fazla farklılık yok. Yaz ortasında bu telefonlara gelen son güncellemeyle birlikte sunulan arayüzü aynı şekilde Note 8’de de buluyoruz.
Mavi tonlarının hakim olduğu kullanıcı arayüzü, yuvarlatılmış köşelere sahip ikonlar, ekranın alt kısmını kaplayan, arzu edildiği takdirde gizlenebilen ve ortasındaki ana ekran düğmesinin titreşim hissini verdiği navigasyon çubuğu… Bu gibi temel unsurlar Galaxy Note 8 kullanıcılarını da bekliyor. Ayrıca Samsung Themes ile farklı temaları yükleyebilir, böylelikle telefona farklılık katabilirsiniz. Sadece duvar kağıdı, uygulama ikonlarını değil, aynı zamanda Always on Display ekranı gibi arayüz elemanlarında da değişiklikler yapabilirsiniz.
İlk kez Galaxy S8 ve S8+ ile tanıştığımız, ancak Türkçe desteğinin olmaması nedeniyle fazla kullanım alanı bulamadığımız Bixby, Note 8’de de mevcut. Aslına bakarsanız, sol kenardaki fiziksel Bixby tuşuyla da erişilebilen, en soldaki ana ekran panelini işgal eden, farklı uygulamaların içeriklerinin toplandığı Bixby Home, Türkiye’deki Note 8 kullanıcıları için de epey kullanışlı görünüyor. Ancak bu bölümü beğenmezseniz, fiziksel tuşla erişimi kapatma imkanını Samsung size sunuyor. Ne var ki, Bixby tuşuna başka bir işlev atamanıza şu an için müsade edilmiyor.
Bixby Voice, yani sesli asistan hizmeti yaz sonuna doğru Türkiye’deki kullanıcılara da açılmıştı. Ne var ki, Bixby hâlâ sadece Amerikan İngilizcesi ve Korece konuşuyor. Bu demek oluyor ki, Bixby ile sesli olarak anlaşmak için en makul yol İngilizce. Eğer iyi bir İngilizceniz varsa, hava durumunu öğrenme ve benzeri sorularınızı sorarak cevap alabilir, ya da alarm veya anımsatıcı kurma gibi işlevler için Bixby’ye karşı İngilizcenizi konuşturabilirsiniz. Bixby Vision da Kamera uygulaması için de, görsel sorgularınız için sizi bekliyor. Türkiye’deki kullanıcılar için arama sonuçları kapsamı pek geniş değil. Ancak gördüğünüz biblo, ürün ambalajı gibi nesneleri Bixby Vision ile taratarak ilgili sonuçları Pinterest’te bulabilirsiniz. S Pen bölümünde de belirttiğimiz gibi, Bixby Vision S Pen ile de kullanılabiliyor.
Uygulamaları klasik Android görünümünde, yani uygulama çekmecesi içinde, soldan sağa sayfa sayfa gezinecek şekilde dizebileceğiniz gibi, sadece ana ekran panellerinden oluşan, uygulama kısayolları ve görsel bileşenlerin bir arada yer aldığı bir düzen de tercih edebilirsiniz. Bunun dışında Samsung, ana ekran ve uygulama çekmecesini özelleştirmek için farklı birçok seçenek sunuyor.
Uygulamalar demişken; Samsung, Google ve Microsoft’un çeşitli uygulamaları yüklü olarak sunuluyor. Uygulamaları ister Google Play’den indirebilir, isterseniz Samsung’un özel uygulama mağazası olan Galaxy Apps’e de göz atabilirsiniz. Apple’ın iPhone’larında bulunan 3D Touch tabanlı Hızlı Aksiyonlar menüsüne benzer bir menü Samsung Experience arayüzünde de mevcut. Uygulama ikonlarına basılı tutup bekleterek menüyü açabilir, buradan destekleyen uygulamalarda uyutma imkanını kullanabilir; uygulamaları cihazdan kaldırabilir, ana sayfaya ekleyebilirsiniz.
Galaxy Note 8 inceleme: Kamera
Samsung, Galaxy Note 8 ile birlikte ilk kez bir akıllı telefonunda çift arka kameraya yer vermiş, böylelikle modaya uymuş oldu. Arkadaki iki kamera da 12 megapiksel çözünürlüklü sensöre sahip. Lenslerden geniş açılı olanı f/1.7, telefoto lens ise f/2.4 diyafram açıklığına sahip. Her iki kameranın da optik görüntü sabitleme sistemine sahip olması, dikkat çeken önemli ayrıntılardan bir tanesi. Bu, hem 2x optik yakınlaştırmayla çekilen fotoğrafların bulanık çıkmamasını sağlıyor, hem de videoda yakınlaştırma yapıldığında titremenin olmasını engelliyor.
Samsung’un amiral gemisi telefonlarının kameraları her zaman yüksek performansıyla göz doldurmuştur. Görüntü kalitesi açısından çıta yine yüksekte. Genel olarak yine çekilen fotoğraflarda canlı, hatta biraz sıcak tarafa doğru kaçan renkler ve yüksek parlaklık söz konusu. Samsung, genel olarak pozlamayı yüksek tutuyor, böylelikle gece çekimlerinde veya loş ortamlarda parlaklığın tatmin edici seviyede olmasını sağlıyor. Note 8 için de bu durum geçerli. Buna ek olarak görüntülerde gürültü, yani kumlanma da neredeyse yok denebilecek kadar az. Hem yüksek ışıkta hem de düşük ışıkta yapılan çekimlerde detaylar yüksek seviyede. Bu da yakınlaştırma yapıldığında daha fazla detayın seçilebilmesi demek oluyor.
İkinci kameranın gelmesi hem iki kat optik yakınlaştırma yapmaya olanak sağlıyor, hem de tıpkı iPhone 7 Plus ve 8 Plus’ta olduğu gibi, arkası bulanıklaştırılmış portre fotoğraflar çekmeye olanak sağlıyor. Samsung’un Canlı Odak olarak adlandırdığı bu özellik etkinleştirildiğinde, bir fotoğrafın hem geniş açılı hem de yakınlaştırılmış fotoğrafının çekilmesi sağlanıyor. Yakınlaştırılmış fotoğrafta nesne ön planda, net bir şekilde gösterilirken arka plan bulanıklaştırılıyor. Çekim yaptıktan sonra fotoğraf üzerinde değişiklik yapabilir, geniş açılı hâlini görebilir veya arka plan bulanıklaştırma seviyesini ayarlayabilirsiniz. Yakınlaştırma yapıldığında sınır noktalarında ufak tefek kusurlar görünse de, Samsung’un Canlı Odak modunun gayet iyi çalıştığını söyleyebiliriz.
Kamera uygulaması sade ve anlaşılır bir kullanıcı arayüzüne sahip. Üstelik daha önce deneyimlediğimiz Samsung Galaxy telefonlarında olduğu gibi kolaylıkla açılıyor. Sağ kenardaki güç butonuna art arda iki kez basarak hemen kameraya geçiş yapabilir ve fotoğraf ya da video çekmeye başlayabilirsiniz. Ön ve arka kamera arasında parmağınızı yukarı ya da aşağı doğru sürükleyerek geçiş yapabilirsiniz. Sağa sürüklediğinizde çekim modları, sola sürüklediğinizde ise filtreleri göreceksiniz. Zamanlayıcı ve HDR gibi ayarlar ise ayarlar menüsüne atılmış.
Note 8’in kamera uygulaması çekim modları açısından zengin sayılır. Her ayarın otomatik yapıldığı ve varsayılan olarak ayarlanan Otomatik mod dışında; pozlama, beyaz dengesi gibi ayarları elle yapabileceğiniz Pro modu da mevcut. Yiyecek fotoğrafları için özel bir mod bulunurken, Animasyonlu GIF en kullanışlı bulduğumuz modlardan bir tanesi oluyor. Özellikle bizim gibi yayıncılar için, video çekmenin çok zahmetli olduğu ortamlarda pratik şekilde animasyonlar oluşturarak göstermek istediğimizi göstermek bulunmaz bir nimet sayılır. Daha fazla çekim modunu Galaxy Apps üzerinden indirebilirsiniz.
Önde yer alan 8 megapiksel kamera da f/1.7 diyafram açıklığına sahip. Aynı zamanda sensör ve piksel boyutları da yüksek sayılır. Bu da ön kamera ile düşük ışıkta gayet canlı ve parlak selfie fotoğraflar çekmenizi mümkün hâle getiriyor. Ön kamera için de geniş selfie, seçmeli odak, animasyonlu GIF gibi farklı çekim modları bulunuyor. Daha fazla çekim modunu indirme imkanınız da bulunuyor.
Video çekim seçenekleri arasında doğal olarak 4K başta geliyor. Saniyede 30 kare hızında 4K videonun yanı sıra saniyede 60 kare hızında 1080p Full HD video da tercih ettiğimiz video boyutu oluyor. Belirttiğimiz gibi, her iki kameranın da optik görüntü sabitleme sistemine sahip olması, yakınlaştırma yaptığınızda da çekimlerin durağan, dengeli olmasını sağlıyor. Bu kadar kaliteli bir video kaydına daha fazla ses ve görüntü kontrolü iyi giderdi. Ön kamera ile en fazla QHD çözünürlükte çekim yapılırken, Ağır Çekim ve Hızlı Çekim gibi video çekim modları da Note 8’de mevcut.
Galaxy Note 8 inceleme: Sonuç
Samsung Galaxy Note 8, kağıt üstünde çok güçlü görünen, şu anda bir akıllı telefonda bulunabilecek en yüksek seviyedeki teknik özellikleri barındıran bir akıllı telefon. Telefonun teorideki gücünü pratiğe de yansıttığını söyleyebiliriz. Note 8’in cam ve metali birleştiren, epey de çekici görünen tasarıma sahip gövdesini tek elle rahat bir şekilde kontrol etmek her zaman mümkün değil. Ancak daha önce görüp deneyimlediğimiz 6 inç ve üstü büyüklükte ekranlara sahip olan telefonlara göre fazlasıyla ergonomik olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Aslında çoğu Note telefonunda S Pen’in yerinde unutulması, varlığının hatırlanmaması gibi bir tehlike söz konusu. Ancak Samsung, S Pen kullanımı için sunduğu Ekran kapalı notu, Bixby Vision, Canlı mesaj gibi özelliklerle kapasitif ekranlı kalemin Note 8 deneyimine daha fazla katılmasını amaçlıyor. Bu S Pen yeteneklerini daha fazla tanıdıkça, S Pen’i yuvasından daha sık çıkardığımızı söyleyebiliriz.
Kamera tarafında da Samsung Galaxy Note 8 sahiplerini fazlasıyla tatmin edecektir. Samsung zaten son birkaç yıldır üst sınıf telefonlarında yer verdiği kameralarla epey memnun ediyor. Çift arka kamera ve bunun getirdiği avantajlar sayesinde kamera sisteminin performansı biraz daha üst seviyeye taşınıyor. Galaxy Note 8’i yanınızda bir fotoğraf makinesi niyetine rahatlıkla taşıyabilirsiniz.
Galaxy Note 8’in tavsiye edilen satış fiyatı 4999 TL. Hemen hemen aynı büyüklüğe sahip olan S8+ ise 4499 TL’lik tavsiye edilen satış fiyatına sahip. Arada 500 TL’lik bir fark bulunuyor. Eğer S Pen’i yerinde öylece bırakmayacağınızı düşünüyor, aynı zamanda sosyal medyada paylaşacağınız etkileyici bokeh, yani arka planı bulanıklaştırılmış fotoğraflara heves ediyorsanız, o hâlde aradaki farkı göze alabilirsiniz.