Bundan iki yıl önce Fingerprint Cards AB isimli şirketin internet sitesinden yapılan açıklamada, İsveçli parmak izi sensörü üreticisinin 650 milyon dolar karşılığında Samsung tarafından satın alınabileceği belirtilmişti. Açıklamanın geri çekilmesiyse ortada bir satışın olmadığını göstermiş ve Fingerprint Cards o günden itibaren kamuoyunun gözünden uzak durmuştu. Ancak gözden uzak olduğu dönemde boş durmayan şirket, Google’ın yeni telefonları Nexus 5X ve Nexus 6P’nin parmak izi tarayıcılarını üreterek dikkatleri üstüne çekmeyi başardı. Google’ın en son Android sürümünde ve Android Pay’de kullandığı parmak izi çözümü Nexus Imprint’in altında da Fingerprint Cards’ın imzası bulunuyor.
İsveç merkezli bir diğer şirket olan Precise Biometrics ise yeni Nexus telefonlarında bulunan Fingerprint Cards sensörleriyle birlikte çalışan parmak izi tanıma ve eşleştirme algoritmalarını geliştiren şirket olarak tanınıyor. İsimleri pek duyulmasa da, Fingerprint Cards ve Precise Biometrics akıllı telefonlarına parmak izi tarayıcısı yerleştirmeyi planlayan üreticilerin çaldıkları ilk kapılar arasında yer alıyor. OnePlus 2, LG V10, Huawei Mate S, Oppo R7 Plus ve Nextbit Robin, parmak izi teknolojisinde İsveçli iki şirketten yardım alan telefonların bazıları.
Pek çok iPhone sahibi, Touch ID’nin parmak izi tanıma sistemleri arasında apayrı bir yerde konumlandığına inanıyor. Gerçekten de, Touch ID son derece kullanışlı ve etkileyici bir sistem. Ancak Apple’ın söz konusu teknolojiye biyometrik şirketi Authentec’i 356 milyon dolar karşılığında satın alarak sahip olduğunu ve çeşitli geliştirmelerin ardından ortaya Touch ID’yi çıkardığını unutmamak gerekiyor. Apple’ın Authentec’i satın alması, Motorola tarafından üretilen Nexus 6’nın parmak izi tarayıcısı barındırmamasına sebep olmuştu. Motorola’nın eski CEO’su Dennis Woodside bile parmak izi tarayıcısının önemli bir eksiklik olduğunu belirtmişti.
Yeni Nexus telefonları, Fingerprint Cards ve Precise Biometrics teknolojilerinin varlığı sayesinde parmak izi tarayıcısı konusundaki eksiklikten kurtulmuş biçimde boy gösteriyor. Samsung’un ise doğrulamadığı “hayalet” anlaşmanın gerçek olmasını dilediğini söylemek yanlış bir çıkarım olmayacaktır. Söz konusu satın alma gerçekleşseydi, Samsung bir parmak izi sensörü alıcısı olmak yerine işin satış kısmında yer alacaktı.
