Teknoloji

Facebook’un başı yüz tanıma teknolojisi nedeniyle Almanya’da dertte

Facebook’un başı Almanya’da bir süre daha hukuk problemleri ile ağrıyacak gibi gözüküyor. Daha önce de Almanya’da gizlilik araştırmaları nedeniyle zor zamanlar geçiren şirket bu konuyu hemen arkada bırakması pek olası gözükmüyor. The New York Times’ın haberine göre, Alman veri koruma görevlileri, Facebook’un politikasını değiştirmediğinin anlaşılması üzerine yüz tanıma teknolojisine ilişkin dosyayı yeniden açtılar. Veri koruma ekibinin başındaki isim olan Johannes Caspar, Facebook’un yüz tanıma özelliği ile kullanıcı rızası dışında bir veritabanı oluşturduğunu ve bunun Avrupa Gizlilik Yasası’na aykırı olduğunu dile getirdi.

Facebook’un veritabanı oluşturmasının yasalara aykırı olmadığının, ancak bunu kullanıcı rızasını almadan yapmasının yasalara aykırı olduğunun altını çizmek gerek. Facebook kullanıcılarının rızasını almasa da onlara diledikleri zaman sistemden çıkma fırsatını vermiş durumda. Ancak, Caspar’a göre bu fırsat pek de yeterli. Caspar, şirketin Alman kullanıcılara ilişkin veritabanını yok etmesini talep ederken, daha sonra da sadece izin verenleri veritabanına ekleyebileceğini belirtti.

Facebook cephesi ise gizlilik politikasının şirketin Avrupa faaliyetlerinin yürütüldüğü İrlanda yasaları ile uyumlu olduğu iddiasında ancak İrlandalı yetkililerin aynı kanıda olduğunu söylemek pek kolay değil. Zira, İrlandalı yetkililer de şirketin uygulamalarına ilişkin ayrı bir araştırma yürütmekteler. İrlanda’da yürütülen araştırmanın başındaki isim olan Gary Davis, şirketin 1 Temmuzdan sonra sosyal ağa katılan Avrupalı kullanıcıların fotoğraflarda etiketlenmesinin geçici olarak yasaklanmasını kabul ettiğini dile getirdi.

Johannes Caspar, eylülün sonunda araştırmanın sona ermesini beklediğini ve bunun ardından Alman kullanıcıların dahil olduğu veritabanının yok edilmesine dair isteğini şirkete ileteceğini belirtti. Facebook’un bu isteğe anında olumlu bir yanıt vermesi ise pek olası gözükmüyor. Dolayısıyla, Avrupa’da gizliliğe ilişkin mücadelenin şiddetlenerek devam edeceğini söylemek pek yanlış olmayacak gibi duruyor.

İlgili >> The New York Times