Facebook’un Open Graph ile birlikte lansmanını yaptığı sosyal okuma uygulamalarının kan kaybettiği gerçekleştirilen çeşitli araştırmaların neticesinden anlaşılıyor. Örneğin Washington Post’un sosyal okuma uygulaması geçen ay 10 milyon kullanıcı kaybederken Guardian’ın uygulaması da sadece bir ayda önceki ayın altıda bir seviyesine indi. Bu uygulamaların Facebook’un sunduğu “sürtünmesiz paylaşım” imkanı sayesinde gereksiz paylaşımlara yol açması kullanıcıların kaçışına yol açabiliyor.
Facebook, Open Graph’in kullanıcılara “beğenmenin” dışında “okumak”, “dinlemek”, “izlemek” gibi farklı fiilleri de haber kaynakları üzerinden paylaşma fırsatı sunacağını dile getirmişti. Bu noktada üçüncü taraf içerik sağlayıcılarının geliştirecekleri uygulamalar önemli bir araç teşkil edecekti. Yaklaşık birkaç aydır Open Graph tabanlı uygulamalar görmekteyiz. Sadece sosyal okuyucu uygulamaları değil, video izleme, müzik dinleme uygulamaları da fazlasıyla yaygınlaştı.
Bu uygulamaları kullananların haber kaynakları üzerinden paylaşılanları çoğu Facebook kullanıcısı görüyor olmalı. Üstelik arkadaşının ne yaptığını merak edip aynı deneyimi yaşamak isteyenlere söz konusu uygulamaya kayıt olması şeklinde bir zorunluluk da getiriliyor. Bunu kabul eden kullanıcı söz konusu uygulamanın daha fazla yayılmasına yardımcı oluyor. Aslında bu üretici tarafından baktığımızda oldukça memnun edici bir durum, ancak haber kaynakları her geçen gün daha fazla dikkat dağıtıcı içerikle dolan kullanıcılar için aynı şeyi söyleyebilir miyiz, bunu bilmiyoruz.
Open Graph tabanlı sosyal okuma araçlarının inişte olduğu söylense de, çıkışta olanlar da var. Örneğin Spotify’ın Open Graph entegrasyonunu barındıran Facebook uygulaması yavaş ancak istikrarlı bir şekilde yükseliyor. Ne var ki, birçok uygulama “spam” benzeri bir deneyim yaşatıyor. Her ne kadar bu yöntem sayesinde kullanıcı sayısı artıyor olsa da, marka itibarının zedelenmesi gibi bir tehlike her zaman ortada durmaya devam edecek.
İlgili – Buzzfeed