Yapay zekayı son yıllarda giderek ivme kazanan teknolojik mücadelenin önemli parçalarından biri şeklinde nitelemek yanlış olmayacaktır. Google, Microsoft ve Facebook gibi büyük şirketlerin her biri pahalı laboratuvarlarda yapay zekayla ilgili çalışmalar yürütürken, her şirket bu alanda öncü olmayı ve gelecek için elini güçlendirmeyi amaçlıyor. Bu da Facebook tarafından gerçekleştirilen son hamleyi sıradışı ve önemli kılıyor.
Facebook’un kısaca FAIR olarak anılan yapay zeka araştırma ekibi, belli bir gruptaki makine öğrenme yazılımlarını optimize edecek yeni bir kod yayınlayacak. Bu kod sayesinde makine öğrenme algoritmalarının hızının 23 kat daha artacağı belirtilirken, dileyen herkes bu koddan faydalanabilecek.Facebook’un çalışmasını kamu kullanımına açmasının Microsoft ve Google gibi rakiplerine faydası olmasa da, büyük bir şirketin kaynaklarına ihtiyaç duyan küçük uygulamalar ve ve veritabanı projeleri için Facebook’un desteği büyük önem taşıyor.
Facebook tarafından paylaşılan kod özellikle kıvrımsal nöral ağlar için oldukça kullanışlı olarak tanımlanıyor. Bu ağ algoritması resim ve video tanıma sistemlerinde sıklıkla kullanılıyor. Facebook’un yeni kodu sayesinde işleme sürecinin eskiye göre daha hızlı ve daha az maliyetli biçimde gerçekleşmesi bekleniyor. Örneğin eskiden sunucu maliyeti 1 dolar olan bir işlemin Facebook’un kodunun ardından 5 cent karşılığında tamamlanması öngörülüyor. Fotoğraf ve videolarda insan yüzlerini tanımayı amaçlayan bir şirket için bu tarz maliyet kısma imkanlarının fazlasıyla anlamlı olduğunu kabul etmek gerekiyor.
Uzmanlar ise Facebook’un kodundan ziyade kodunu açık biçimde paylaşmasının önemine dikkat çekiyor. Allen Institute for Artificial Intelligence’ın CEO’su Oren Etzioni, büyük şirketlerin çalışmalarında akademik topluluğa ne kadar dahil olduklarının da sorulması gereken bir soru olduğunu ifade etti. Etzioni, Facebook’un kod paylaşımıyla akademik topluluğun bir parçası olduğunu kanıtladığını sözlerine ekledi.
Sosyal paylaşım sitesi, yapay zeka laboratuvarını 2013’te New York Üniversitesi’nden Yann LeCun’un öncülüğünde kurmuş ve makine öğrenmesiyle ilgili çalışmaları akademik dünyadan özel sektöre taşıyan akımın bir parçası olmuştu.