Facebook, çevrim içi ortamda mültecilere yönelik nefret söylemi ve yabancı düşmanlığı barındıran ifadelerle mücadele etmek için Alman hükümetiyle işbirliğine gidecek. Almanya Adalet Bakanı Heiko Maas, bir süre önce sosyal paylaşım sitesini nefret söylemine karşı yeterince mücadele vermemekle suçlamıştı. The Wall Street Journal’da yer alan habere göre, Facebook nefret söylemi içeren ifadeleri daha hızlı biçimde işaretlemek ve kaldırmak için Almanya Adalet Bakanlığı, internet servis sağlayıcıları ve diğer sosyal ağlarla birlikte çalışacak. Facebook, çevrim içi ortamdaki nefret söyleminin takip edilmesi için mesai harcayacak organizasyonlara gerekli mali desteği de sağlayacak. Hangi tür içeriklerin “saldırgan” olarak tanımlanacağı ise henüz belirsizliğini koruyor.
Almanya’ya bu yıl Suriye ve Afganistan gibi savaşın vurduğu ülkelerden rekor sayıda mültecinin gelmesi bekleniyor. Yıl içinde toplam 800 bin mültecinin topraklarına gelmesini öngören Almanya, diğer Avrupa ülkelerinden daha fazla mülteci kabul edeceğinin sözünü vermişti. Ancak hükümetin verdiği bu söz, ülkede yabancı düşmanlığıyla tanınan bazı odakları da harekete geçirmişti.
Almanya Adalet Bakanı Heiko Maas, geçtiğimiz ay Facebook’u nefret suçuna karşı mücadele konusunda yetersiz kalmakla itham etmişti. Çevrim içi nefret söylemine karşı oluşturulan özel ekibin duyurusu, Maas ve Facebook yöneticilerinin Berlin’de gerçekleştirdiği toplantının ardından yapıldı. Heiko Maas, bundan böyle yasalara aykırı içeriklerin daha kolay tespit edilebileceğini ve kaldırılabileceğini belirtti.
Alman yasalarına göre, dini veya etnik gerekçelerle bir gruba yönelik nefret içerikli yorumlarda bulunanlar üç yıla kadar uzanan hapis cezalarıyla karşı karşıya kalabiliyor. II. Dünya Savaşı’nda yapılan Yahudi Soykırımı’nı inkar edenler ise beş yıla kadar hapse çarptırılabiliyor. Facebook ve diğer internet şirketleri yerel nefret söylemi barındıran içerikleri düzenli olarak kaldırsalar da, Avrupa hükümetleri sosyal medya sitelerinin terörist propaganda ve yabancı düşmanlığına karşı daha proaktif bir tutum takınmalarını istiyor.