İnsanların beyin dalgaları aracılığıyla iletişim kurmasını isteyen tek kişi Elon Musk değil. Facebook da bu konuda iddialı hedeflere sahip. Şirket, günün birinde insanların giyilebilir ürünlerin yardımıyla zihinlerinden geçenleri hızlı bir şekilde yazıya dökebilmelerini amaçlıyor.
Kaliforniya Üniversitesi’nde görev yapan ve Facebook’un Reality Labs birimi tarafından desteklenen araştırmacılar, sadece beyin aktivitesini kullanarak konuşmayı gerçek zamanlı şekilde yazıya dönüştüren bir sistemin demosunu gerçekleştirdi. Yapılan iş etkileyici olsa da, teknolojinin üstünde hâlâ yoğun şekilde çalışılması gerekiyor.
Beyin-bilgisayar arayüz sistemleri uzun süredir mevcut. Ancak kullanıcıların bu sistemlerde sanal klavyedeki harfleri zihinsel olarak tek tek seçmeleri gerekiyor. Bu da sürecin oldukça yavaş ilerlemesine sebep oluyor. Kaliforniya Üniversitesi’nin araştırmacıları, makinelerin bağlamdan yardım alarak tüm kelime ve kalıpları çevirebileceği bir sistem üstünde çalışıyor.
Araştırmacılar, yeni teknolojinin testi için gönüllü epilepsi hastalarının beyinlerinin yüzeyine elektrikli sistem yerleştirildi. Bunun için beynin hem konuşma hem de kavramayla ilgili olan bölümleri seçildi.
Gönüllü deneklere, “Ne kadar rahat olduğunu 0’la 10 arası bir değerle notlandırır mısın?”, “Oda şu an nasıl?” gibi sorular soruldu. Sadece beyin dalgalarını kullanan sistem; önce sorulan soruyu algılamaya, ardından da deneğin yanıtını bulmaya çalıştı.
Sistem, soruyu doğru algıladığı hâlde, yüzde 61 ila yüzde 76 arasında bir oranla uygun yanıtlar verebiliyor. Sadece tahmin üzerinden verilen yanıtlarda ise bu oran yüzde 7 ila 20 arasına geriliyor. Araştırmanın baş yazarı olan Profesör Edward Chang, diyalogun iki tarafını da anlamanın önemini gösterdiklerine dikkat çekiyor.
Yapılan deneylerde olumlu sonuçlar alınsa da, teknolojinin mevcut kısıtlamalarını görmek de mümkün oluyor. Elektrikli sistem, diğer beyin arayüzü testlerinde kullanılan araçlara kıyasla daha az rahatsız edici olsa da; hâlâ epilepsi ameliyatı sırasında beyne yerleştirilebiliyor. Deneklerin cevapları sadece düşünmek yerine sesli olarak söylemesi de başka bir sorun olarak öne çıkıyor.
Buna ek olarak, dokuz soru ve 24 yanıttan oluşan test setinin de oldukça sınırlı olduğunu belirtmek gerekiyor. Facebook’un dakikada 100 kelimeyi beyinden yazıya dökme hedefiyle mevcut konum arasındaki mesafe oldukça uzun görünüyor.
Facebook geliştirme sürecinde şeffaf olacak
Facebook ise teknolojinin sınırlı kapasitesinin bile önemli bir güce sahip olduğuna inanıyor. Şirketten yapılan açıklamada, akıldan geçen kelimelerin yazıya dökülmesinin günümüzün sanal gerçeklik sistemleri ve geleceğin artırılmış gerçeklik teknolojileriyle etkileşimde önemli bir rol oynayacağı belirtildi.
Facebook, insanların bu teknolojiye yönelik endişelerine de anlayışlı şekilde yaklaşıyor gibi görünüyor. Research Labs’in araştırma direktörü Mark Chevillet, konuyla ilgili olarak şu ifadeleri kullandı: “Kendi teknolojimizle ilgili tüm etik sorunları tek başımıza öngörmemiz veya çözmemiz mümkün değil. Nöroetik tasarım, programımızın önemli parçaları arasında yer alıyor. Süreci şeffaf şekilde yürütmeyi ve insanların endişelerine kulak vermeyi planlıyoruz.”