Facebook için 2018’in iyi geçmediğini söylemek çok da yanlış olmayacaktır. Cambridge Analytica skandalıyla ciddi bir itibar kaybı yaşayan şirketin imajı, daha sonra ortaya çıkan güvenlik açıkları nedeniyle de iyiden iyiye zedelenmişti. The New York Times tarafından gerçekleştirilen kapsamlı bir araştırma, sosyal ağın merkezinde olduğu yeni bir gizlilik ve güvenlik skandalını gözler önüne serdi.
The New York Times’ın araştırmasına göre, Facebook reklam gösterimine yönelik amaçları nedeniyle iş ortaklarıyla tahmin edilenden çok daha geniş kapsamlı bir ölçekte kullanıcı verisi paylaştı. Paylaşılan veriler arasında kişi listelerinin ve özel mesajların da olduğu iddiası, durumun ciddiyetini somut biçimde gösteriyor.
Haberde Netflix, Spotify ve The Royal Bank of Canada gibi şirketlerin sosyal ağın kullanıcılarının özel mesajlarına erişimi olduğu belirtiliyor. Amazon, Microsoft ve Sony gibi şirketler ise arkadaş listelerine erişebilen kuruluşlar arasında sayılıyor. Kullanıcıların özel mesajlarına erişebildiği iddia edilen Netflix, Spotify ve The Royal Bank of Canada, söz konusu durumdan haberdar olmadıklarını açıkladılar.
Diğer iki şirkete kıyasla biraz daha kapsamlı bir duyuru yapan Netflix’in açıklamasında şu ifadeler yer aldı: “Yıllardır Netflix’i daha sosyal hâle getirmek için çalışıyoruz. Bu doğrultuda 2014 yılında kullanıcılarımızın Netflix veya Messenger üzerinden Facebook’taki arkadaşlarına öneriler sunabilmelerini mümkün kılmıştık. Pek fazla ilgi görmeyen bu özelliği 2015’te kapattık. Hiçbir şekilde Facebook kullanıcılarının özel mesajlarına erişmedik ve bu yönde bir talebimiz de olmadı.”
The New York Times’ın araştırmasında mesaj ve kullanıcı listesine erişim iddiasının kaynağı olarak Facebook’un şirket içi belgeleri ve eski çalışanlarla yapılan röportajlar gösteriliyor.
Araştırmaya göre, Facebook’la Apple arasında da özel bir anlaşma vardı. Haberde Facebook’un Apple cihazlarının veri talep ettiğini gösteren işaretleri kullanıcılarından sakladığı belirtildi. Buna ek olarak, Apple’ın hesap ayarlarını değiştirerek tüm paylaşımlarını devredışı bırakan kişilerin adres defterlerine ve ajandalarına da erişebildiği öne sürüldü.
Ortaya çıkan bu son skandalın Facebook’un kullanıcı sayılarını nasıl etkileyeceğini görmek için biraz daha beklemek gerekiyor. Ancak 2018’de yaşananlar, sosyal ağın uzun süre boyunca kullanıcı verilerini hiçbir kontrol olmaksızın nasıl işlediğini ve bunlardan nasıl yararlandığını gözler önüne seriyor. 2018’in sonunda ortaya çıkan skandal, Facebook adına 2019’un da zorlu geçeceğini işaret ediyor.