Aktivist ve yazar Eli Pariser, 2011 yılında yaptığı bir konuşmada sosyal ağların dünya görüşlerini bükebildiğini belirtmiş ve sürekli olarak liberal görüşlü arkadaşlarının paylaşımlarına tıkladığı için, Facebook Haber Kaynağında muhafazakar arkadaşlarına ait paylaşımlara rastlamaz olduğunu dile getirmişti.
İnternet şirketlerinin kendisinin ‘filtre balonu’ adını verdiği sanal ve kişiselleştirilmiş bir kalkan oluşturduğunu söyleyen Pariser, bu kalkanın kullanıcılara sevdikleri şeyleri daha çok, sevmedikleri şeyleriyse daha az gösterdiğini belirtmişti. Pariser teorisini desteklemek için özellikle Google’ın reklam gösterim politikasından ve Facebook’un Haber Kaynağı algoritmasından faydalanmıştı. Facebook’un Haber Kaynağında insanların algısına oynamaya yönelik algoritmalar kullandığı iddiası o zamandan bu yana dillendirilirken; Facebook’un veri ekibinin de katkıda bulunduğu bir makale, sosyal paylaşım sitesinin insanları karşıt görüşleri okumaktan alıkoymadığı mesajını veriyor.
Science dergisinde yayınlanan makale Facebook veri bilimi ekibinden Eytan Bakshy ve iki yazarın daha imzasını taşıyor. Makalede insanların etkileşim konusundaki bireysel tercihlerinin algoritmalardan çok daha etkili olduğu belirtilirken, söz konusu tez gerçekleştirilen bir araştırmanın sonuçlarıyla da destekleniyor.
Profilinde siyasi görüşünü bildiren 10.1 milyon Amerikan Facebook kullanıcısına ait anonim verileri bir araya getirerek başlayan Bakshy ve ekibi, bir sonraki aşamada bu hesaplardan gerçekleştirilen politik haber paylaşımlarını analiz etti. Paylaşılan haberler politik eğilimlere yatkınlıklarına göre kategorize edilirken, bağlantının görülme istatistikleri de inceleme altına alındı.
Gerçekleştirilen araştırmanın ilk sonucu; insanların Facebook üzerinde genellikle yakın arkadaşlarıyla etkileşime girmelerine rağmen, bilgilerin büyük kısmının daha zayıf bağlar aracılığıyla geldiğinin ortaya çıkması oldu. Facebook’un Haber Kaynağı algoritması yakın arkadaşlarla gerçekleştirilen etkileşimleri veya daha önce beğenilen paylaşımların sahiplerine ait paylaşımları ön plana çıkarsa da, bu durumun kullanıcıların dar bir haber çevresine hapsedildiği anlamına gelmiyor.
Facebook tarzı platformlar sayesinde insanların karşı fikirlerden gelen paylaşımların ne kadarına maruz kaldığının ilk kez ölçülebildiğini belirten Bakshy, çevrim dışı dünyada söz konusu araştırmayı gerçekleştirmenin mümkün olmadığını ve kendilerinin de çevrim içi ortamda bu tarz bir araştırmayı bu kadar detaylı biçimde gerçekleştiren ilk ekip olduğunu dile getirdi.