Bilim

Elektronik Atıklar: Ortalama Bir Tüketicinin Deneyimi

e-wasteHerşey, geçtiğimiz sene içerisinde evde birikmiş VHS kasetlerdeki aile ve tatil anılarını büyük bir sabırla DVD’ye aktardıktan sonra; devasa kaset yığınını ne yapacağım sorusuyla başladı. Bir süredir evde ve teşvik ettiğim yakın aile bireyleri vasıtasıyla biriken kağıt, plastik atıkları sabırla kampüsteki geri kazanım bidonlarına taşıyordum. Öyle ki, zaman zaman arabanın bagajını açtığımda karşılaştığım manzara korkutucuydu. Piller için de altyapı tamam gibiydi, ceplerime üçer beşer doldurduğum boş pilleri TAP kutularına atmayı ihmal etmiyordum. Peki, elektronik atıklar ne olacaktı?

Google’da yaptığım küçük araştırmanın sonucunda Türkiye için tatmin edici bir sonuca ulaşamamıştım, bir çare olarak yaşadığım ilçe belediyesinin böyle bir programı olup olmadığını sormak aklıma geldi. Zincirleme aktarılan telefonlar, izindeki personele ulaşamama derken pes ettim ve VHS kasetlerin kartonlarını ayırırarak; devasa bir kütleyi öylece kapıya koymak zorunda kaldım. Kısa bir ülke dışı yaşantısının son gününde eskimiş spor ayakkabımı da spor mağazasının çıkışında bulunan dönüşüm kutusuna atıp havaalanının yolunu tutarken, döndüğümde birşeylerin değişmiş olmasını umuyordum. Yanılmamışım, çözümün nasıl ayağıma geldiğini de yazının devamında bulabilirsiniz.

Tembel bir Cumartesi günü gazetelerin reklam eklerinin arasında Electroworld‘un broşürüne gözüm ilişti. İndirim, kampanya, taksit manşetlerinin arasında son sayfada yer bulmuş; ancak etkisi büyük bir köşe. Nihayet bir program başlatılmış hevesiyle müşteri hizmetlerini aradım. Elimde birikmiş 3.5″ disket (inanması zor olabilir ama atmamıştım) ve CD-ROM’ları alıp almadıklarını sordum. Henüz büyük ev eşyası alamadıklarını, manyetik ve optik ürünlerin detayı için mağaza görevlilerine başvurmamı önerdiler. Mağazayı aradım, teyit aldım; yolumu düşürdüğüm bir günde de torbamdakileri kutuya atıverdim. Tek önerim, kutuyu daha fazla dikkat çekecek şekilde mağaza girişine koymaları olabilir. Onun dışında herşey güzel yürüyor gibi. Okuduğum kadarıyla ürünleri standartlara göre faaliyet gösteren bir e-atık firmasına cüzzi bir bedelle satıp, gelirini firma adına bir çevre fonuna aktarıyorlar. Biraz daha gözlerimi açıp baktığımda ise MediaMarkt, Teknosa gibi perakende zincirlerinin de faaliyetlerini sürdürdüklerini ve büyük ev eşyaları için de çözümler getirmeye başladıklarını görüyorum. Elimdeki bir adet bozuk TV kumandası ve antika değerinde S3 Trio 64 ekran kartım; bir sonraki e-atık seferimin nadide parçaları olmuş durumda. Bilinçli tüketim ve geri dönüşüme dahil olmak zor değil, başardıkça hep beraber çok şey kazanacağımız ise kesin…