Microsoft ve Nokia yaklaşık iki yıl önce Windows Phone etrafında stratejik işbirliğine adım attıklarında teknoloji dünyasında birçok çevre bu işin Microsoft’un Nokia’yı satın almasıyla sonlanacağını söylüyordu. Geçen zaman zarfında, biz de çeşitli aralıklarla yazdığımız haberlerle bu satın almanın ihtimalinin sürekli canlı tutulduğuna tanık olduk. Bu nedenle sabah saat 7’de uykulu gözlerle telefon ekranına bakıp neler olup bittiğini kontrol ederken gördüğüm ve hemen yataktan fırlayıp Teknoblog’dan da duyurmaya giriştiğim haber aslında çok da şaşırtıcı olmadı.
11 Şubat 2011 tarihinde duyurulan Windows Phone işbirliği kapsamında 2011 ve 2012’nin geçiş yılları olacağı vurgulanmış, bu dönemde Nokia’nın Cihaz ve Servisler biriminin elde ettiği satış gelirlerinin pazardan daha hızlı büyümesinin hedeflendiği kaydedilmişti. Nokia’nın açıkladığı 2013 ikinci çeyrek rakamları geride kalan çeyrekte 7.4 milyon Lumia cihazının satıldığını ve Akıllı Cihazlar biriminin net satış gelirinin 1.1 milyar avro olduğunu gösteriyor. Yani, başlangıçta belirlenen hedeflere bir ölçüde ulaşılmış ve böylelikle şartlar iyice olgunlaşmış oldu.
Bugün açıklanan olay Finlandiyalı şirket için önemli bir devrin sonu anlamına gelirken Redmond şirketi de sadece mobil pazardaki konumu için değil, hedeflediği donanım üreticiliği konumuna erişme noktasında yepyeni bir sayfa açmış oldu.
Microsoft’un Nokia’nın Cihazlar ve Servisler birimini satın alması bir anlamda Google’ın iki yıl önce Motorola Mobility’yi satın almasına benziyor. Nasıl Google Motorola’nın mobil cihazlarla ve servislerle ilgilenen bölümünü satın alıp kendi bünyesine entegre ettiyse, benzer şekilde Microsoft da Nokia’nın akıllı telefon ve cep telefonu üreten cihazlar bölümünü çatısı altına katacak. Google bu adımı yazılım ve servisler tarafında elde ettiği momentumu donanım tarafına da taşımak, kontrolü mobil cihazlar tarafında biraz daha artırıp pazarı daha fazla kontrol etmek amacıyla atmıştı. Microsoft’un da benzer bir niyet taşıdığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Aslına bakarsanız, bu satın alma duyurusu yapılmadan önce de Nokia’nın satın alınan Akıllı Cihazlar ve Servisler biriminin Microsoft ile yakın temas içinde çalıştığı tahmin ediliyordu. Yine de, Microsoft’un Surface tablet planlarından bahsederken bir yandan da Nokia’nın çıkarmayı planladığı Windows RT tablet planlarından bahsediyorduk. Anlayacağınız görünüşte her iki şirket belli konularda sanki tekmiş gibi algılanıyordu, ancak perde arkasında ayrı yollardan ilerleme durumu söz konusuydu. Bu satın almayla birlikte ikilik ortadan kalkmış ve Windows Phone donanım pazarının büyük bir kısmını elinde bulunduran Lumia cihazlarının kontrolü, zaten Windows Phone üzerinden kontrolünü hiçbir zaman tamamen esirgemeyen Microsoft’a geçmiş oldu.
Microsoft’un Nokia’yı satın alma hamlesi Windows Phone ekosistemine destek veren oyuncularda, Google’ın Motorola’yı satın aldığı zaman olduğu kadar rahatsızlık yarattığını düşünmüyorum. Zira Windows Phone ekosistemine baktığımızda, cihazların aslan payını Lumia markalı akıllı telefonların aldığını görüyoruz. Son bir yıla baktığımızda Samsung, HTC, Huawei gibi diğer iş ortaklarının bir elin parmakları kadar cihaz çıkardığı görülüyor. Bu da zaten Nokia’dan başka Windows Phone’u birincil platformu olarak belirleyen şirketin olmadığını ve sonuç olarak bu satın almanın da diğer oyuncularda herhangi bir rahatsızlık yaratmayacağını gösteriyor. Satın alma sonrasında da Microsoft’un diğer iş ortakları şimdiki frekanslarını bozmayacak ve önce olduğu gibi yine her altı ayda veya yılda bir yeni cihazla tüketicilerin karşısına çıkacaktır.
Bu durumda gelecekte Microsoft’un Windows Phone ekosisteminde, tıpkı Apple’ın iOS tarafında gerçekleştirdiği gibi, tekel yaratması muhtemel görünüyor. Aslına bakarsanız, şimdiki durumda bile ipler Microsoft’un elinde görünüyor, hangi donanım bileşenlerinin kullanılacağına bile Microsoft karar veriyor, ancak işin içine bir de donanım üreticiliğinin girmesi olayı daha da ileri boyutlara taşıyor. Yine de, kabul etmek gerekir ki, Apple’ın durumu Microsoft’un durumundan farklı; Cupertino şirketi başından beri iOS’in tek hakimi ve başka bir şirkete işletim sistemini lisanlamıyor. Microsoft ise yola işletim sistemini lisanlayarak çıktı ve şu anda pazar payı bakımından diğerlerinden geride. Her ne kadar Lumia markası Microsoft için önemli bir momentum yaratmış olsa da, diğer üreticilere hâlâ ihtiyaç var ve onları küstürmemek gerekiyor.
Tabii ki, Microsoft’un attığı önemli adımın meyvelerini toplaması için uygulama ekosistemini daha da genişletmesi gerekiyor. Bu noktada Nokia, geliştirdiği uygulamalar ve Lumia cihazlarına özel olarak gelmesini sağlayarak öncü olduğu servislerle Windows Phone’un iyiliğine çalışmıştı. Nokia’nın Akıllı Cihazlar ve Servisler ekibinin Microsoft çatısı altında da benzer hamlelere devam edeceğini tahmin ediyorum. Bununla birlikte platforma daha fazla yazılımcı çekilmesi gerekiyor ve bunun için daha çekici nedenlerin onlara sunulması şart gibi görünüyor.
Bu arada, Microsoft’un masaüstü ve mobil işletim sistemlerini ve Xbox 360 platformunu birbirine daha da yaklaştırma planı malum. Gelecekte Windows, Windows Phone ve Xbox 360 yazılımlarının tek bir çekirdek etrafında geliştirilmiş olması hedefleniyor. Bu da Redmond şirketinin gelecekte birbiriyle sürekli bağlı kalan veya kolayca bağlanan cihazlar çıkarabileceğini gösteriyor. Xbox 360, Skype, Windows, Surface, Office gibi güçlü yazılım, donanım ve servisleri elinde barındıran şirket için Lumia da mobil cihaz tarafındaki önemli boşluğu doldurmuş olacak. Böylelikle şirket geliştirdiği servis ve yazılımları tüketicilere doğrudan ulaştırma noktasında önemli bir silahı da edinmiş olacak. “Lumia markası Nokia’dayken de bu böyleydi” diyebilirsiniz, ancak bir malın gerçek sahibi olmanın başka olduğunu unutmamak gerek.
Biraz arka planda kalmış olabilir, ancak Lumia akıllı telefonlarının yanı sıra Asha markası da Microsoft çatısı altına katılıyor. Asha 501 ile birlikte MeeGo döneminde yapılan çalışmaların cep telefonu platformuna yansıtıldığını görmüştük. Microsoft çatısı altında yine MeeGo dönemindeki çalışmalardan yararlanılır mı, yoksa “gelecek bir milyar” için de daha basit bir Windows mobil deneyimi mi sunulur, bu da gelecekte cevabını bekleyeceğimiz sorular arasında yer alacak.
İşin Türkiye tarafına da değinmeden geçmeyelim. Ülkemiz, Nokia markasının bilinirlilik ve güven konusunda dünyada önde gelen ülkelerinden bir tanesi ve bugün hâla birçok tüketici sırf Nokia diye seçimini bu şirketin telefonlarından yana kullanıyor. Lumia serisi akıllı telefonların Türkiye’de ilgi görmesinin bir nedeninin de markaya duyulan güven ve sadakatin olduğunu düşünüyorum. Nokia markasının gelecekteki akıllı telefonlardan ve cep telefonların silinecek olması bu cihazların Türkiye’de satış performansını ne ölçüde etkileyecek, bunu da gelecekte yakından takip edeceğiz.
Yapılan satın alma duyurusu biraz malumun ilânı gibi olsa da, mobil pazarın en önemli satış anlaşmalarından biri olarak tarihe geçecek. Bu yeni dönemde Windows Phone’un iOS ve Android’e karşı nasıl bir seyir izleyeceğini de zamanla göreceğiz.