Her yılın bahar aylarında yaşamaya alıştığımız yeni iPhone beklentisi ve bunun yol açtığı heyecan geçen yılla birlikte yaz aylarında, özellikle de yazın ikinci yarısında yaşanmaya başladı. Özellikle temmuz başından itibaren Teknoblog’da yer verdiğimiz yeni iPhone, nam-ı diğer iPhone 5 haberinin haddi hesabı yok. Tasarım, teknik özellikler, tanıtım ve piyasaya çıkış tarihleriyle ilgili birçok detayı paylaştık ve paylaşmaya da devam ediyoruz. Ancak bu yıl yeni iPhone dedikodularının yanı sıra bir de yeni bir iPad modeliyle ilgili dedikoduları aktarıyoruz. Bildiğiniz gibi Apple’ın iPad’i duyurma ve piyasaya çıkarma zamanı genellikle yılın ilk çeyreğine denk düşüyor. O zaman bu iPad dedikodularının anlamı ne?
Aslına bakarsanız, Apple iPad’i 2010 yılında çıkardığından beri yazın ortalarında, sonbaharda tanıtılması planlanan yeni bir iPad modelinin dedikoduları hep yapılmıştır. Üstelik bunlarda beklenti hep mevcut 9.7 inç’lik iPad’e göre daha küçük ekrana sahip olan alternatif tablet üzerinde yoğunlaşmıştır. Eğer Teknoblog’un arşivinde “ipad 7 inç” anahtar kelimeleriyle bir arama yaparsanız, 2010 yılında yazılmış daha küçük ekranlı iPad ile ilgili dedikodu yazıları göreceksiniz. Geçen yılki durum bu yıl da tekrarlandı. Aslına bakarsanız, geçen yıl iPhone 4 tanıtıldıktan hemen sonra çıkan dedikodularla birlikte Apple’ın 2012 yılı içinde 7.85 inç civarında köşeden köşeye uzunluğa sahip olan ekran barındıran yeni bir iPad modeli tanıtacağı beklentisi giderek yoğunlaşmaya başladı. İçinde bulunduğumuz zamanlarda bu beklenti en üst noktaya ulaşmış durumda. Üstelik Apple hakkında güvenilir bilgi kaynaklarına sahip olan ve daha önceki tahminlerini tutturmayı başaran kişilerden de daha küçük iPad’le ilgili sözler duymaktayız.
İşte bu nedenle bu yıl sonbaharda yeni bir iPad modeli daha görme fikrine daha sıcak bakıyoruz. Mantıklı olarak nitelendirebileceğimiz dedikoduların yanı sıra tablet sektörünün durumu da Apple’ın harekete geçeceği izlenimini uyandırıyor. Geçen yılın sonbaharında lansmanı yapılan ve ABD’de piyasaya sunulan Amazon Kindle Fire 7 inç’lik ekranıyla rahatlıkla taşınabilen bir cihazdı. Üstelik Amazon bu tabletin fiyatını $199 olarak belirlemişti. Bir tablet için oldukça ucuz olarak nitelendirebileceğimiz bu fiyatla Amazon nasıl kâr edecekti? Tabii ki, sahip olduğu zengin içerik kütüphanesini Kindle Fire sahiplerine pazarlayarak. Öyle de oldu, Amazon satmış olduğu her bir Kindle Fire ile potansiyel bir müşteri elde etti, açmış olduğu Amazon Appstore Android mağazasıyla uygulamadan kazandı, Kindle mağazası üzerinden e-kitap satışı gerçekleştirdi, müzik dinlemek isteyenlere şarkı, video izlemek isteyenlere film ve TV programı sattı. Tahmin ediyoruz ki, bu model sayesinde Amazon Kindle Fire donanımının getirmiş olduğu açığı rahatlıkla kapatmıştır.
Amazon’un elde ettiği bu başarı sektörün diğer oyuncularının dikkatini çekti. Cevap niteliğindeki en somut adım ise bu yaz başında Google’dan geldi. Haziran sonunda düzenlenen Google I/O etkinliğinde Android 4.1 Jelly Bean‘i duyuran Google bu işletim sistemiyle yüklü olarak gelen Nexus 7‘yi de aynı anda tanıttı. ASUS tarafından üretilmiş olan Nexus 7 de 7 inç’lik ekranı ve $199’lık fiyatıyla dikkat çekti. Bunun yanı sıra içinde barındırdığı, her ne kadar kısıtlanmış olsa da iyi performans sunduğu söylenen NVIDIA Tegra 3 işlemciyle de ucuz fiyat aralığında bile iyi bir performans bileşeni sunulabileceğini gösterdi. Amazon gibi Google da Nexus 7’nin bu nispeten ucuz fiyatını içerik satışıyla kompanze etmeye çalışıyor, Google Play üzerinden gerçekleştirilen uygulama, müzik, film ve dergi satışıyla kârlı bir iş modeli yaratmaya çalışıyor.
Apple’ın iPad’i büyük ekranlı tablet pazarında sektörün kralı konumunda. Windows 8 tabletlerin çıkışıyla durum ne kadar değişir, bunu zamanla göreceğiz, ancak şu an için o alanda Apple’ı yerinde edebilecek ürün yok gibi görünüyor. İşte bu noktada ortalama 7 inç’lik ekran büyüklüğüne sahip olan tabletler Apple’ın rakibi şirketler için göze kestirilen bir alan niteliği taşıyor. Yukarıda saydığımız iki örnek bu alanda lider olmak için atılmış olan adımları teşkil ediyor. Pekiyi, bu noktada insan düşünüyor: Apple bu alanı boş bırakır mı? Oradaki potansiyeli de kendi lehine değerlendirmek istemez mi? Eğer son birkaç haftadır daha sıklıkla dile getirilen iPad mini veya iPad Air dedikodularına bakılırsa, değerlendirmek istiyor.
Daha küçük bir iPad’in yeni iPhone ile birlikte tanıtılacağı söyleniyordu, ancak bugün burada yer verdiğimiz haberde iPad mini/Air modelinin muhtemelen 12 Eylülde tanıtımı gerçekleştirilecek yeni iPhone ile birlikte değil de ekim ayı içinde düzenlenecek ayrı bir etkinlikte tanıtılacağı iddia ediliyor. Buna göre yeni iPhone ve iPad mini’nin birbirlerinden rol çalmalarının önüne geçilecekmiş. Ayrıca ekim ayında düzenlenecek olan basın toplantısının iTunes ve ona bağlı servisler ve cihazlarla bağlantılı olacağı söyleniyor. Bildiğiniz gibi Apple’ın hem iOS hem de OS X ekosisteminde iTunes tüm içeriklerin dağıtım ve satım noktası işlevini görüyor. Yukarıda saydığımız Kindle Fire ve Nexus 7 örneklerinden de göreceğiniz gibi, içerik her ikisinde de önemli bir unsuru teşkil ediyor. Bu doğrultuda iTunes odaklı bir basın toplantısında Apple’ın yepyeni bir medya tüketim cihazı tanıtması kuvvetle muhtemel gibi görünüyor. Söz konusu etkinlikte iPod modellerinin de tanıtılacağı söyleniyor, ancak merakla beklenen bir iPad cihazı o toplantının kesinlikle yıldızı olacaktır.
Meselenin başka bir boyutuna bakmadan da geçmeyelim. Yukarıda da belirttiğim gibi 2010 yılından beri daha küçük ekranlı bir iPad modeli için beklenti söz konusu olsa da, Steve Jobs’un tablet için en iyi kullanıcı deneyiminin mevcut iPad’in ekran boyutuyla sağlandığı şeklindeki inancının Apple’ın iPad mini üretmekte çekingen davranmasında en büyük neden olduğu düşünülüyordu. Her ne kadar bu ayla birlikte ABD’de görülmeye başlanan Apple-Samsung davasından Steve Jobs’un 7 inç’lik tablet fikrine çok da soğuk bakmadığını öğrenmiş olsak da, Apple’ın bu yöndeki isteksizliği hissediliyordu. Steve Jobs’un hayata vedasından hemen önce başlayan Tim Cook dönemiyle birlikte şirketin politikasında önemli değişiklikler oldu ve bu değişiklikler sonucunda daha küçük ekranlı bir tablet üretiminin de planlar arasına girdiği düşünülüyor.
iPad mini/Air’ın gelişiyle birlikte Apple’ın iOS cihaz segmentinde önemli bir boşluk da doldurulmuş olacaktır. Yeni iPhone ile birlikte ekran boyutunun da büyümesi bekleniyor. Bu durumda Apple’ın elinde 3.5 inç’ten başlayıp kademeli olarak 9.7 inç’e kadar varan büyüklükte ekranlara sahip olan daha çeşitli bir ürün yelpazesi bulunacaktır. Bunun kullanıcılar için daha cazip bir durum yaratacağını kabul etmek gerek. Tabii ki, her bir ekran boyutu ve çözünürlüğü uygulama geliştiricileri için ek iş ve dağınıklık anlamına geliyor. Bu noktada iOS’in Android gibi ufalanacağı korkuları dillendiriliyor, ancak iPad mini’nin ekranının 1024 x 768 çözünürlüğe sahip olacağı söyleniyor. Bildiğiniz gibi, iPad 1 ve iPad 2’nin 9.7 inç’lik ekranları da 1024 x 768 çözünürlükte, zaten o tabletler için gerekli çalışmaları yapmış olan uygulama geliştiricilerinin daha küçük ekranlı iPad için yeniden geliştirme çalışması yapmalarına ihtiyaç olmayacaktır.
Önümüzdeki dönemde, en azından ekim ayına kadar iPad mini veya Air ile ilgili çok fazla şey görüp duyacağı gibi görünüyor. Teknoblog’u takip ettiğiniz takdirde gelişmeleri anında öğrenme fırsatı bulacağınızı rahatlıkla söyleyebilirim. Yazıyı bitirirken siz değerli ziyaretçilerin görüşüne de başvurmak istiyorum. Daha küçük ekranlı bir iPad size ne kadar cazip geliyor? Böyle bir ürün çıksa satın alır mısınız? Cevaplarınızı aşağıdaki ankete ve yorum alanına bekliyorum.
