Apple ile Samsung arasında 2011’in ilkbaharında başlayan hukuk savaşı geçtiğimiz haftasonu verilen karar ile önemli bir dönüm noktasına ulaşmış oldu. Apple’ın mobil ürünlerinin ve kullanıcı arayüzünün Samsung tarafından kopyalandığı iddiasıyla ABD’de açmış olduğu davanın ardından Samsung da misilleme niteliğinde davalar açmış, her iki şirket arasında birbirlerine karşı dava açma yarışı ABD’nin dışına taşıp dünyanın dört bir yanına yayılmıştı. Nisan 2011’den geçen bu zamanda ABD dışında Avrupa, Avustralya, Güney Kore ve bunun gibi yerlerde açılmış olan karşılıklı davaların ve bunlarla ilgili süreçlerin haberlerini yaptık, bayağı bir hukuk terimini öğrendik.
Bu zaman zarfında çeşitli Samsung cihazlarının satışlarına belirli bölgelerde Apple tarafından ihtiyati tedbir kondurulduğunu gördük. Samsung Galaxy Tab 10.1’in başta Almanya olmak üzere Avrupa Birliği ülkelerinde satışına ihtiyati tedbir konulması, Avustralya’da görülen dava sırasında da benzer bir kararın çıkması, ilerleyen zamanlarda Samsung’un ya cihazda modifikasyonda bulunarak veya temyize giderek cihazların tekrar piyasaya girmesini sağlaması ilgi çeken ayrıntılardı. Samsung tarafı da boş durmamış, sahip olduğu 3G patentlerinin belli başlı Apple mobil cihazları tarafından izinsiz kullanıldığını öne sürerek karşı davalar açmış, çeşitli iPhone ve iPad modelleri için benzer ihtiyati tedbir taleplerinde bulunmuştu.
Bu gibi karşılıklı açılan davalar ve ihtiyati tedbir taleplerinin neticesinde geçen ayın sonuna geldik. ABD’de teknoloji tarihinin en önemli duruşmalarından bir tanesi 30 Temmuzda başladı. Davaya bakan hakim Lucy Koh duruşma sürecinin hızlı şekilde ilerlemesi için gerekli çabayı gösterdi, hızlı olarak nitelendirebileceğimiz tanık ifadeleri süresince her iki taraf da iddialarıyla ilgili olarak jüriyi ikna edecek deliller sunmaya çalıştı. Apple’ın tanık sandalyesine iki üst düzey yöneticisi Phil Schiller ve Scott Forstall’ı oturtması ilginçti. Phil Schiller’in ağzından Apple’ın iPhone ve iPad’i pazarlamasıyla ilgili detayları, Scott Forstall’dan ise iPhone’un geliştirilmesi sırasındaki hikayeleri dinledik. Apple tarafı Samsung’un cihazlarının tasarım ve kullanıcı arayüzü bakımından kendi cihazlarının kopyası olduğunu, Samsung’un bu cihazları geliştirirken kendi cihazlarını incelediğini kanıtlamak için çeşitli Samsung dokümanlarına ve bilirkişilere başvurdu.
Samsung’un stratejisiyse Apple’ın teknoloji üzerinde söz sahibi olmasına imkan verdiğini düşündüğü patentlerin aslında bu hakkı tanımadığını ispatlamak üzerine kuruluydu. Samsung’a göre Apple’ın kendi buluşu olarak nitelendirdiği bileşenler eskiden beri çeşitli cihazlarda kullanılmaktaydı. Bununla birlikte Samsung tarafı da çeşitli uygulama ve bileşenlerin Apple tarafından izinsiz kullanıldığı iddiasını mahkemede kanıtlamaya çalıştı. Öte yandan Samsung’un Apple’a yönelttiği 3G patent ihlâli konusuyla ilgili olarak da çeşitli bilir kişilerin ifadesine başvuruldu.
Tanık ifadeleri 2-3 hafta gibi kısa sürede tamamlandı, her iki taraf da son sözlerini söyledi ve sonrasında iş artık jüriye kaldı. Duruşma süresince davayla ilgili medyada çıkan her türlü haber ve yazıdan uzak durmaları emredilen jüri üyeleri geçtiğimiz hafta içinde dinlenen tanıkların ifadeleri ve diğer bulgular ışığında kararını verdi. Detaylarını bu yazıda bulacağınız karara göre Samsung Apple’ın dava konusu olan ürünlerini kopyalamıştı, Apple’ın sahip olduğu ve dava konusu olan patentleri ihlâl etmişti. Samsung’un Apple’a yönelttiği patent ihlâl suçlamalarında ise Güney Koreli şirket haksız bulunmuştu. Samsung cephesi bu karara büyük tepki gösterdi, kaybedenin Amerikalı kullanıcılar olacağını vurguladı. Apple tarafından ise jüri kararının çalmanın doğru olmadığına yönelik bir onay olduğu şeklinde yorum geldi.
Bundan sonraki en önemli aşama 20 Eylülde görülecek duruşma olacak. Bu duruşma neticesinde mahkeme emirleri şekillenecek ve Samsung’un patent ihlâline yol açan cihazlarının ABD’ye ithalinin yasaklanıp yasaklanmayacağına karar verilecek. Anlayacağınız, önümüzdeki dönemde ABD’de satışta olan çeşitli Samsung cihazlarının piyasadan kalkması gibi bir durum söz konusu. Bunun yanı sıra jüri kararıyla Samsung’a kesilen tazminat faturasının artması ve Samsung’un patent ihlâli yaptığı teknolojilerin lisansını Apple’dan alması da ihtimal dahilinde bulunuyor. ABD’de verilen kararın dünyanın diğer noktalarındaki mahkemelerde devam etmekte olan Apple – Samsung davaları için emsal karar teşkil etmesi de muhtemel.
Dava ABD’de görüldüğü için karar da bu ülkede satılan Samsung cihazlarını ilgilendiriyor. Anlayacağınız, orada alınan bu karar Türkiye’de satılmakta olan Samsung markalı Android cihazlarının satışına herhangi bir etkide bulunmayacak. Zaten karar alınıncaya kadar geçen süre içinde Samsung Galaxy Tab 10.1 gibi cihazlar için yurt dışında çeşitli yerlerde ihtiyati tedbir kararı çıkmış, ancak bunların Türkiye’deki satışı sorunsuz şekilde devam etmişti. ABD’de verilen karar sonrasında da bu durumun değişmeyeceğini düşünüyoruz.
Bundan sonraki dönemde neler olur? Samsung’un ileride bu gibi benzer suçlamalara maruz kalmaması için geliştirme çalışmaları sırasında daha titiz davranması gerekiyor. Aslında şirket bu gibi durumlar için çoktan hazırlık yapmaya başlamış, ileride çıkacak cihazlarının da benzer şekilde patent ihlâl suçlamalarına maruz kalmaması için gerekli tedbirleri almaya başlamıştı. Bu yılın başlarında tanıtılan ve bugünlerde Türkiye piyasasına da giriş yapan Samsung Galaxy Tab 2 7.0 ve 10.1 tabletlerin bu çalışmanın ürünü olduğunu söyleyebiliriz. Benzer şekilde Samsung Galaxy S III de suçlamalara maruz kalınmasının önüne geçilmesi amacıyla çalışmalar yapılmıştı. Yani, tartışmalılar listesinde bu kadar cihazın yer aldığı bir dava görme ihtimalimiz düşük. Yine de, Apple ile Samsung arasındaki hukuk mücadelesi ABD ayağının sonlanmasıyla bitecek gibi görünmüyor. Yukarıda da belirttiğimiz gibi başka ülkelerde ve bölgelerde açılmış ve sonlanmayı bekleyen davalar var. Üstelik ileride ek davaların açıldığını görmek de olasılık dahilinde bulunuyor.
Mobil teknolojiler alanında sürmekte olan rekabetin bir yansıması da şirketlerin, özellikle büyük oyuncuların birbirlerine karşı açtığı davalar olmaya başladı. Patent davalarının inovasyona darbe vurduğu fikri başta Google olmak üzere birçok şirket tarafından dile getiriliyor. Bununla birlikte Apple da kendisine piyasada avantaj sağlayan unsurların başkası tarafından kullanılmasının önüne geçmek amacıyla ve koruma duygusuyla hareket ediyor. Apple ile Samsung arasında açılan davaların dışında sektörün birçok şirketi öyle ya da böyle birbiriyle davalı durumda. İleride de bu tür davalar görmeye devam edeceğiz. Şirketler bu gibi hukuki durumların önüne geçmek için ya patentle koruma altına alınmış teknolojilerden ve uygulamalardan uzak durmalı ya da onları lisanslama yoluna giderek ileride ödemek zorunda kalabilecekleri yüksek miktarların çok daha altında bir maliyetle söz konusu teknolojiyi kullanım hakkı elde etmeleri.