DosyaManşetler

Dünyanın dört bir yanından kadınların iPhone 12 serisiyle çektikleri fotoğraflar

iphone 8 mart dünya kadınlar günü

8 Mart Dünya Kadınlar Günü yaklaşırken dünyanın dört bir yanından kadın fotoğrafçılar iPhone 12’nin sunduğu gelişmiş kamera sistemlerinden yararlanarak cinsiyet konusunu ve 2021’de kadın olmanın çalışmalarını nasıl etkilediğini ele aldılar.

Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada’dan Şili, Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri, Japonya’ya ve daha birçok ülkeye uzanan bu koleksiyon, sonsuz yeteneklere sahip, ilham verici kadınlara ışık tutuyor, kız kardeşlik kavramını tanıtıyor ve insanı kendisi üzerine düşünmeye teşvik ediyor.

Apple’ın belirttiğine göre iPhone, tüm dünyadan kadın fotoğrafçılar grubuna 2021’de kadın olmak ve cinsiyet konularını fotoğraflayıp araştırmaları ve daha önce erkeklerin egemenliğinde olan fotoğrafçılık alanında daha iyi rekabet edebilmeleri için güç veriyor. Onlara her gün yaşanan samimi anlardan daha büyük ve önemli olaylara kadar her şeyi fotoğraflamaları için güç veren bir araç olan iPhone, bu sanatçıların yeni sesleri, haberleri ve resimleri geniş kitlelere ulaştırmalarına imkan veriyor.

Şirket 8 Mart Dünya Kadınlar Günü şerefine, kadın fotoğrafçılar tarafından iPhone 12 serisi akıllı telefonlarıyla çekilen fotoğrafları ve açıklamalarını paylaştı.

Vanessa Charlot (Amerika Birleşik Devletleri)

“Benim alanımda eşitlik, daha iyi bir dünyaya dair genel söylenceleri, kavramları ve algıları şekillendiren fotoğrafların seçiminde kadınların ve siyahilerin, yerlilerin ve beyaz olmayan insanların daha fazla söz sahibi olması anlamına geliyor.”

St. Louis’de yaşayan Vanessa Charlot, ağırlıklı olarak siyah beyaz fotoğraflar çeken bir belgesel fotoğrafçısı. Vanessa, kolektif insan deneyiminin değişmezliğini araştırıyor ve bileşimsel hiyerarşiyi(compositional hierarchy) alt üst etmeyi amaçlıyor. Maneviyat, sosyoekonomik sorunlar ve cinsellik/cinsiyet ifadesi gibi konulara odaklanan çalışmaları, baskıcı bir bakıştan uzak, farklı insan varoluşlarının görsel temsillerini yaratıyor.

Charlot, iPhone 12 Pro Max ile çektiği seri hakkında aşağıdaki yorumları paylaştı:

“Bir kadın fotoğrafçı olarak her zaman, nesiller arası kadın aile reislerini ve onların zor zamanlarda aile bağlarına nasıl şekil verdiğini düşünüyorum. Siyahi ailelerde büyükanneler, geçmişten bu yana temel bir yapı taşı ve ailenin vazgeçilmezi olarak görülüyor. Sevgiye, konfora, dayanıklılığa ve bilgeliğe onlar aracılığıyla ulaşılabileceğine inanılıyor. Kadınların görünüşü, toplum içinde sahip oldukları değere ayrılmaz bir şekilde bağlı. Bu nedenle kadınlar yaşlandıkça, kamusal alanlarda sesleri ve yüzleri pek fazla öne çıkmıyor. Ancak başta yaşlanan kadınlar olmak üzere bu kadınların hepsinden sorumluluklarını hâlâ yerine getirmeleri bekleniyor. İşim, hayatı her yönüyle insanlaştıran görüntüleri belgelemek ve üretmek olduğu için iPhone kullanmanın çeşitli avantajları var. iPhone 12 Pro Max’im iş için kullandığım vazgeçilmez bir araca dönüştü. İş akışıma her şeyiyle entegre olması sayesinde önemli olan hiçbir anı kaçırmamamı sağlıyor. Büyük bir kamerayla insanların dikkatini dağıtmadan veya doğallığını bozmadan, özgün tarzım haline gelen ham, gerçek ve samimi sahneleri yakalayabiliyorum. Benimle birlikte diğer birçok fotoğrafçı için kamera, gücü temsil eden bir araç. iPhone’un, herkesin medya üreticisine dönüşmesinde, yeni seslerin, haberlerin ve resimlerin geniş kitlelere ulaştırılmasında oynadığı rol çok hoşuma gidiyor.”

Celia D. Luna (Amerika Birleşik Devletleri)

“2021’de kadın olmak, kendi niteliklerimi kucaklamanın yanı sıra bu nitelikleri dünyayla paylaşmaya da öncelik vermek anlamına geliyor. Ancak o zaman birbirimize ilham verebiliriz.”

And folkloru ve Peru’nun kırsal bölgelerinde hakim olan geleneklerle geçen, kültürel bakımdan zengin çocukluk yıllarından ilham alan Celia D. Luna, Miami’de yaşayan bir moda ve portre fotoğrafçısı. Celia, renkli ve anlatıma dayalı yaklaşımıyla farklı kültürleri ve güçlü kadınları mercek altına alıyor.

Luna, iPhone 12 Pro Max ile çektiği seri hakkında aşağıdaki yorumları paylaştı:

“Kız kardeşliği anlatmak ve kadınları Toprak Ana kadar ihtişamlı bir şekilde fotoğraflamak istedim. Çünkü çoğu kadının bebek beklerken geleceğin getireceklerini daha iyi anladığını fark ettim. Taşıdıkları bebek için en iyisini isterken, Toprak Ana’ya iyi bakmakla ilgili kaygıları da yoğunlaşıyor. Öylesine büyük bir şeye iyi bakmak, ancak birlikte, yardımlaşmayla altından kalkılabilecek bir iş. iPhone 12, hiçbir ayar yapmaya gerek olmadan ortamdaki doğal ve canlı renkleri ve kum tanelerinden mankenlerin saçının dokusuna kadar tüm göz alıcı detayları yakalamayı başardı. Sadece hafif düzenlemelerle rötuşlayınca fotoğraflarım sıcak ve biraz da çarpıcı bir hale geldi.”

Karolina Jez  (Kanada)

“Son 12 ay bana kadınlar arasındaki bağın ne kadar güçlü olabileceğini gösterdi. Bu zor zamanlarda fotoğrafın kadınları birbirine nasıl bağlayabildiğini ve onlara nasıl güç verdiğini anladım.”

Montreal’de yaşayan Karolina, Avrupa’da büyümesi nedeniyle çok küçük yaşta çevresindeki farklı kültür ve dillerden etkilenen bir içerik üreticisi ve fotoğrafçı. Karolina L’Oreal, Gucci Beauty ve Ralph Lauren gibi markalarla çalıştı.

Jez, iPhone 12 Pro Max ile çektiği seri hakkında aşağıdaki yorumları paylaştı:

“Hâlâ ağırlıklı biçimde erkek fotoğrafçıların egemenliğindeki bir sektörde çalışan bir kadın fotoğrafçı olarak, kendi alanımdaki diğer kadın yaratıcıların hikayelerini keşfetmeyi amaçlıyorum. Nereden yola çıktıklarını, markalarını nasıl oluşturduklarını, dünyayı nasıl gördüklerini araştırıyorum. Olağanüstü yetenekli müzisyen Shah Frank ile stüdyoda bir gün geçirdim. Enerjisinin ve yeteneğinin bulaşıcı olduğunu söyleyebilirim. iPhone 12 Pro Max ile Frank’i siyah beyaz fotoğraflamaya karar verdim. Frank’in, stüdyoda etrafında bulunan birçok erkek arasında sergilediği güçlü varlığı yansıtmak istiyordum. Ultra Geniş kamera, büyük değişimler yaratan bir özellik. Sahneyi ve Frank’in çevresiyle kurduğu etkileşimi her şeyiyle yakalamama imkan tanıdı. Aşağıdan ve yukarıdan ilgi çekici açılarla çekim yapabilmekten çok hoşlandım.”

Rocío Del Valle (Şili)

Uzmanlık alanı turizm ve doğa fotoğrafçılığı olan Rocío’nun tarzı, kullandığı renklerin yumuşaklığı ve doğal ışık ve gölgelerin yanı sıra çalışmalarına tüm duygularını aktarabilmesiyle öne çıkıyor.

Del Valle, iPhone 12 mini ile çektiği seri hakkında aşağıdaki yorumları paylaştı:

Normalde doğa fotoğrafları çekiyorum veya modellerle çalışıyorum. Ancak otoportreler beni gerçeklikle yüzleşmeye ve kendimi bulmaya zorluyor. Fotoğrafçılık sanatında daha duygusal ve kadınsı bir bakış açısıyla varlık göstermeyi, gördüklerimdense hissettiklerimi fotoğraflamayı seviyorum. iPhone’um da tam olarak bunu yapmama olanak veren çok değerli bir araç. Geniş kameranın yüksek miktarda ışık alabilmesi sayesinde, bu fotoğrafı yalnızca penceremden içeri giren ışığı kullanarak çektim. Sonuçta, gölgelerin oluşturduğu bu güzel kontrast ve tüm fotoğrafta gördüğümüz gerçeğe çok yakın renkler ortaya çıktı. İşimin, sanatı bir ifade biçimi olarak kullanmak olduğuna inanıyorum. Bu, erkeklerin egemen olduğu bir sektörde diğer kadın fotoğrafçılara güç vermeyi ve onları kendi etraflarındaki kadınları da yüceltmeye teşvik etmeyi amaçlayan bir iş. Kadın olarak yaratabileceklerimizin sınırı yok. Gerçek gücümüz de buradan kaynaklanıyor.”

Noura Al Neyadi (Birleşik Arap Emirlikleri)

“Kadın olmak, anlayışlı, şefkatli ve sevgi dolu olmak anlamına geliyor. Bana sorarsanız kadınlar dünyanın en güçlü yaratıkları.”

Noura henüz 11 yaşındayken babasının film kamerasıyla doğa fotoğrafları çekmeye başladı. Şimdiyse modern mimariden ve BAE’nin yerel kültüründen ilham alıyor.

Al Neyadi, iPhone 12 mini ile çektiği seri hakkında aşağıdaki yorumları paylaştı:

“Bu seride amacım, ilham verici kadınları güçlü anlarında fotoğraflamaktı. Birleşik Arap Emirlikleri’nin ilk opera sanatçısı Fatima Alhashmi olağanüstü sesiyle bizleri büyülemediği zamanlarda piyano veya çello çalarak kendine hayran bırakıyor. Daha önce erkeklerin hakimiyetinde olan müzik alanında yükselen Alhashmi, Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki kız çocuklarına müzikle ilgili hayallerinin peşinden gitmeleri için ilham veriyor. Bu fotoğraf için iPhone 12’deki Ultra Geniş kamerayı kullandım. Bu kamera sahnenin tüm detaylarını fotoğrafa dahil ederek görkemli bir etki yaratıyor. Ekstra kapsam, fotoğrafın izleyicisinin Noura’yla samimi bir bağ kurmasını sağlıyor. Aynı zamanda izleyiciye, sahnenin perde arkasına ait olduğu hissini veriyor.”

Julia Mayorova (Rusya)

“Kendimi cinsiyetsiz olarak adlandırmak istemiyorum ama beni ve yaptığım işi, belirli bir cinsiyete olan aidiyetimden daha iyi tanımlayan birçok şey olduğunu düşünüyorum.”

Rusya’da doğup büyüyen ve şu anda Los Angeles’ta yaşayan Julia, Louis Vuitton ve Chanel gibi önde gelen moda markaları için fotoğraflar çekti. Julia’nın fotoğrafçılık tarzı, atmosferik ve sofistike bir renk yelpazesinin yanı sıra açık ve net şekillere odaklanıyor.

Mayorova, iPhone 12 Pro ile çektiği seri hakkında aşağıdaki yorumları paylaştı:

“Hepimizin, eşit şekilde değerini bilmemiz gereken kadınsı ve erkeksi taraflarımız var. Ben kendimi daha çok bir kız çocuğu gibi hissetmekle bir erkek çocuğu gibi hissetmek arasında sürekli gidip geliyorum. Bu projede, her gün karşılaştığımız nesneleri fotoğraflamak için renk paletinin cinsiyetlerle en çok ilişkilendirilen iki rengi pembe ve maviyle oynadım. Bu nesnelerin renkleri birbirine karışıyor ve biraz çizgi dışına çıkıyor. Böylece asıl rengin hangisi olduğunu tam olarak anlayamıyorsunuz. Bu akışkanlık fikrini seviyorum. Tıpkı gökyüzünün öğleden sonra mavi olup günbatımında pembeye dönmesi gibi, insanlar da belirli noktalarda kendilerini farklı hissedebilir ve farklı görünebilirler. İnsanların haklı mı yoksa haksız mı, doğal mı yoksa yapay mı olduğu üzerine uzun uzadıya düşünmek yerine onların ve taşıdıkları güzelliklerin keyfine varabileceğimizi düşünüyorum. Post prodüksiyon sırasındaki tüm düzenlemelerimi yaparken sadece iPhone kullandım. Fotoğraflar uygulamasındaki yerleşik ayarlardan yararlanarak genel pürüzleri azalttım, kişiselleştirilmiş bir dokunuş eklemek için filtre uyguladım. Fotoğrafları tarayarak ve katmanları manuel olarak düzenleyerek gerçekleştirdiğimiz son derece karmaşık görüntü işleme süreçlerinden aklımıza gelen her şeyi yalnızca iPhone ile yaratabildiğimiz bugünlere ne kadar hızlı geldiğimizi düşününce çok şaşırıyorum.”

Annet de Graaf (Hollanda)

“Merak, kadınlara özgü bir erdem ve ne kadar zor dönemlerden geçersek geçelim yoluma devam etmemi sağlayan bir motivasyon.”

Amsterdam’da yaşayan Annet, on yıldan uzun süredir yalnızca iPhone ile fotoğraf çekiyor ve Amsterdam’daki insanlara, mekanlara ve olaylara odaklanıyor.

iPhone 12 Pro ile çektiği seri hakkında de Graaf, aşağıdaki yorumları paylaştı:

“Bir erkek tarafından yaratıldığı halde, Alice Harikalar Diyarında bildiğim en cesur eserlerden biri. Küçük Alice hem hayatımda hem de sanatsal çalışmalarımda devamlı yer alan bir figür. Bu fotoğrafların kahramanı olan modern dansçı Camilla Bundel’de de aynı maceraperestliği görüyorum. Bu fotoğrafın mekanı olarak Amsterdam’daki Vondelpark’ın en güzel ve en bilge ağacının bulunduğu alanı seçtim. Aklımda dans eden ve doğayla etkileşim kuran bir kadının gücünü göstermek vardı. ?Hey, gururlu kadın, kimsin sen?’ diye soran güçlü bir duygu. Bir ifadeden çok bir kutlama. Amsterdam, mucizevi bir kitap gibi, bana özel gizli öyküler barındırıyor. Bense sadece iPhone’umu kullanarak bu kitabın sayfalarını açıyorum.”

Anna Aiko (Japonya)

“Çalışmalarımda bilgilerimin yanı sıra başka kadınların hikayelerini ve kültürlerini paylaşıyorum. Böylece birbirimizle bütünleşip bu dünyada tıpkı bir Aile gibi birlik olabiliriz.”

Japonya ve Fransa gibi Doğu ve Batı kültürleri arasında büyüyen Tokyo doğumlu Anna Aiko, bir dünya gezgini, iPhone fotoğrafçısı ve Psikoenerji Terapisti.

Aiko, iPhone 12 ile çektiği seri hakkında aşağıdaki yorumları paylaştı:

“Dubai gibi fütüristik bir şehirde, Bedevi Kadınların tarihiyle ilgili derin sırlar gizli. Bu kadınlar uçsuz bucaksız çöllerde mevsimlerin akışına göre seyahat ediyor, toprakla gökyüzü arasında gidip geliyorlar. Anneden kız çocuğuna aktarılan Gazel tekniği, koyun yününden Bedevi çadırı veya battaniye örme gibi el becerileriyle Emirliklerin kültürel mirası korunuyor. Antik çağlardan bu yana misafirperverlik, Arap evlerinin en önemli kültürel özelliklerinden biri olmuş. Bir kadın fotoğrafçı olarak bu kadınlarla daha derin bağlar kurma fırsatına sahip oldum. Beni evlerinde aileden biriymişim gibi ağırladılar. Bu Arap kadınların yaşantılarının gizli güzelliklerini keşfetme olanağını buldum. Bütün bunlar bu kadınların ve kültürlerinin gücü hakkında daha fazla bilgi edinmem için bana ilham verdi. iPhone 12’nin güzellikleri ve renkleri bu denli sanatsal bir şekilde fotoğraflayıp arşivlemesi beni gerçekten çok etkiledi. Üstelik Gece modunu kullanarak gece çıplak gözle görebildiğimizden daha da fazlasını fotoğraflayabiliyorum.”

Yasmin Yassin (ABD)

“Kadın olmak, rahat ve kendi gücümüze ve ifademize kök salmış olmak ve özellikle tüm kadın kategorileri açısından tam eşitlik için çabalamak demektir.”

Bir bilim insanı olarak eğitilmiş olan Yasmin şu anda Minnesota’da yaşıyor ve araştırma geçmişini bir fotoğrafçı olarak yaklaşımına uyguluyor, konularını olabildiğince otantik bir şekilde bağlamak ve yakalamak istiyor. Her bir fotoğrafla, Doğu Afrika sözlü hikaye anlatma geleneğinde bir hikaye anlatıcısının rolünü somutlaştırarak, paylaşılan alanlar ve ortamlarla ilgili olarak yakalananların yaşanmış deneyimlerini keşfediyor.

Yassin, iPhone 12 Pro ile çektiği seri hakkında aşağıdaki yorumları paylaştı:

“Kendi İçimde” adlı geliştirdiğim bu fotoğraf serisinin konsepti, yerel yaratıcıları, kendilerini ve kişiliklerini olabildiğince doğru şekilde ifade etmeleri için kişisel stiller ve renk seçimleriyle kendilerini “kendi başlarına” ifade etmeye davet etmekti. Bunun bir kadın olmanın ve güçlendirilmiş yerel kadınların portre ve hareketli görüntülerle kendilerini ifade etmelerinin yollarını bulmanın bir kutlaması olmasını istedim. Samimi ve kadınların hareketsiz güzelliğini ve kendimizi ifade ettiğimiz farklı yolları gösteren gerçeği yansıtan portreler çekmeye çalışmak benim için önemli. Bu seri için öncelikle Telefoto kameraya güveniyordum, bu da bu kadınların her biri için ışıldayan canlılığı ve kişiliği yakalayan samimi bir portre çekmeme olanak sağladı.”