Teknoloji

Dünya büyük bir göktaşı tehlikesini kılpayı atlattı

göktaşı

130 metre çapındaki bir göktaşı geçtiğimiz hafta içinde dünyanın 72 bin kilometre yakınından geçti.

Her ne kadar bu uzaklık çoğu kişi için fazla görünse de, 72 bin kilometre astronomlar tarafından “kıl payı” olarak nitelendiriliyor. Bu değer, Dünya ile Ay arasındaki uzaklığın beşte birinden daha azına karşılık geliyor. Son birkaç yıl içinde ilk kez Armageddon filmindekine benzer bir senaryoyla karşılaşmaya çok yaklaştık.

Bilim insanları, “2019 OK” adını verdikleri asteroitten son ana kadar haberdar olmadı. Bu koca göktaşının Dünya için tehdit olabileceği her şey için çok geç olana kadar anlaşılamamıştı.

Astronomi camiasında hiç kimse, bu asteroidi yakından takip etmemişti. Avustralyalı astronom Michael Brown, Washington Post‘a verdiği demeçte bu gök cisminin hiç yoktan ortaya çıkmış gibi göründüğünü kaydetti. Bize doğru saatte 87 bin kilometre hızla yaklaşıyordu.

Aşağıdaki GIF animasyon, 2019 OK gök cisminin Dünya ve Venüs yörüngeleri arasında nasıl bir yol izlediğini tarihleriyle birlikte gösteriyor.

2019 OK, ABD’nin New York şehrinde bulunan Özgürlük Heykeli’nden daha büyük olsaydı, 66 milyon yıl önce yeryüzüne günümüzün Meksikasına çarpan ve dinozorların neslini tüketen, yaklaşık 10 kilometre genişliğindeki göktaşından çok daha küçük boyutlarda bulunuyor. NASA, çapları 1.5 kilometre ya da daha büyük olan bu tür büyük asteroitlerin yüzde 90 civarındaki bölümünü takip ediyor.

Bir göktaşının büyük zarar vermesi için çapının kilometrelerce olması gerekmiyor. 1908 yılında, çapının 60 ila 100 metre arasında olduğu düşünülen bir göktaşı Dünya atmosterine girmiş ve saatte binlerce kilometre hızla ilerlemişti. Sibirya’nın Tunguska bölgesi üzerinde patlayarak bir termonükleer silah etkisi yaratmış ve New York şehrinin iki katkı büyüklüğündeki bir alanda bulunan tüm ağaçları dümdüz etmişti.

Bu tarz küçük göktaşlarını takip etmek çok zorlayıcı oluyor. Bilim insanları bir göktaşını, teleskobu ancak doğru yerde ve doğru zamanda doğrultarak tespit edebiliyor. Teleskoplar göktaşlarının yansıttığı güneş ışığını algılıyor. Ancak asteroit küçüldükçe, yansıtma sönükleşiyor. Bu da teleskobun gök cismini bulmasını zorlaştırıyor.

Göktaşı çok küçük olduğu için geç tespit edildi

Brezilya ve ABD’deki araştırma ekipleri 2019 OK’in Dünya’ya doğru yaklaştığını teğet geçişine bir haftadan az bir zaman kala tespit edebildiler. Astronomlar, asteroidin ne kadar büyük olduğuna veya nereye doğru yol aldığına dair bilgi vermediler.Dünya’ya yaklaşmadan saatler öncesine kadar belirleyemediler.

Yaklaşan bir çarpışmanın mümkün olduğu kadar önceden farkına varmak zorunludur, çünkü daha fazla ilerleme süresi bilim insanlarına bir asteroitin yolundan nasıl ayrılacağını bulmada daha iyi bir şans verir.

Brown, “Sadece bir gün ya da bir hafta önce haberimiz olsaydı, başımız gerçekten belada olabilirdi. Ancak daha erken zamanda haberdar olmak çeşitli seçenekler veriyor.” dedi.

Bu seçeneklerden biri, yaklaşmakta olan göktaşına çarpacak bir nesneyi uzaya fırlatmak. Bir diğeri ise, yerçekimi traktörü olarak adlandırılan bileşeni içeriyor. Bu projede, uzun bir süre boyunca, NASA’ya göre yıllarca asteroitle birlikte uçacak bir uzay aracı gönderilecek ve bu, asteroidi yavaşça Dünya’ya bağlı yolundan çekecek.

Ancak bu çekici planının işlemesi için, bilim insanlarının göktaşı hakkında yıllar önceden fikir sahibi olmaları gerekiyor. Bunun için de NASA gibi uzay ajanslarının asteroit algılama işine daha fazla öncelik vermeleri şart.

Avustralyalı astronom Alan Duffy Washington Post’a “Dinozorların yoluna gitmemize gerek yok.” dedi. “Aslında şimdi kendimizi çalışmaya verirsek, kesinlikle bu küçük asteroitleri bulma ve saptırma teknolojisine sahibiz.”