Teknoloji

Donald Trump’ın kurmayları Signal üzerinden hava saldırısı planladı; bir gazeteci yanlışlıkla sohbete eklendi

Donald Trump google

Donald Trump yönetiminde üst düzey görevlerde bulunan isimlerin, Yemen’e yönelik bir hava saldırısını popüler mesajlaşma uygulaması Signal üzerinden planladığı ortaya çıktı. Bu dikkat çekici olayın merkezinde, The Atlantic dergisinin genel yayın yönetmeni Jeffrey Goldberg yer aldı. Goldberg’in ifadesine göre, 15 Mart’ta gerçekleşen saldırıdan sadece saatler önce, yanlışlıkla bu özel Signal sohbet grubuna eklendi. Saldırı detaylarına erkenden erişim sağlayan gazeteci, grubun adının “Houthi PC Small group” olduğunu ve içerisinde başkan yardımcısı JD Vance, savunma bakanı Pete Hegseth ve ulusal istihbarat direktörü Tulsi Gabbard gibi isimlerin bulunduğunu aktardı.

Goldberg’in aktardığına göre, grup sohbetinde konuşmalar oldukça rahattı ve içerik son derece hassas konuları içeriyordu. Ancak bu tür gizli askerî bilgilerin tüketici düzeyindeki şifreli mesajlaşma uygulamaları üzerinden paylaşılması, güvenlik uzmanları tarafından ciddi bir zafiyet olarak değerlendiriliyor. Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü Brian Hughes ise olayın ardından yaptığı açıklamada, “Zincire yanlışlıkla bir numara eklendiğini inceliyoruz,” diyerek durumu dolaylı olarak doğruladı.

Signal, uçtan uca şifreleme ile mesajlaşmaların üçüncü taraflarca görüntülenmesini engelleyen bir yapıya sahip olsa da, yanlış kişilerin gruba dahil edilmesi durumunda bu koruma işlevsiz hale geliyor. Ulusal güvenlik hukuku uzmanlarının görüşlerine göre, Signal gibi tüketici uygulamaları, gizli askerî bilgilerin paylaşımı için onaylı platformlar arasında yer almıyor. Bu nedenle grup sohbetinin baştan itibaren oluşturulmaması gerektiği vurgulanıyor.

Donald Trump yönetimindeki görüş farklılıkları da sızdı

Saldırı sonrası, grup üyelerinin birbirlerine kas gücü, Amerikan bayrağı ve yumruk emojileri göndererek kutlama yaptığı belirtiliyor. Ayrıca JD Vance’in, “Başkanın, bunun Avrupa mesajlarıyla ne kadar çeliştiğinin farkında olduğunu sanmıyorum,” ifadeleri dikkat çekti. Vance’in sözcüsü William Martin ise bu sözlerin önemini azaltmaya çalışarak, “Başkan ile Başkan Yardımcısı bu konuyu daha sonra değerlendirdi ve tam mutabakata vardılar,” dedi.

Öte yandan, Signal üzerinden yapılan bu tür konuşmaların sadece güvenlik açısından değil, hukuki açıdan da sorun teşkil ettiği belirtiliyor. Askerî planların yetkisiz cihazlar ve onaylanmamış platformlar aracılığıyla tartışılması, ulusal güvenlik protokollerinin açık bir ihlali olarak değerlendiriliyor. Olası bir cihaz kaybı ya da hacklenme durumunda, devlet sırlarının ciddi şekilde tehlikeye girebileceği ifade ediliyor.

Bu olay, teknolojinin karar alma süreçlerine etkisini ve güvenlik protokollerine uyumun ne kadar hayati olduğunu bir kez daha gündeme taşıdı. Özellikle kamu görevinde bulunmuş veya bulunmakta olan yetkililerin, kritik bilgileri hangi dijital platformlarda ve hangi koşullarda paylaştığı, uluslararası ilişkilerden iç güvenliğe kadar birçok alanda önemli sonuçlar doğurabiliyor. Beyaz Saray’dan gelen açıklamaların sınırlı kalması, konunun ilerleyen günlerde farklı boyutlarıyla yeniden gündeme gelmesine neden olabilir.