ABD başkanlık görevine başlamadan bir gün önce düzenlediği zafer mitinginde Donald Trump, TikTok’u yasaktan kurtarma planını duyurdu. Trump’ın planı, ABD hükümetinin TikTok’a yüzde 50 ortak olmasını öngörüyor. Ancak bu girişim, yasal uyumluluk ve ifade özgürlüğü açısından ciddi tartışmalara yol açıyor.
Trump’ın önerisi, TikTok’un mevcut yasaklarla uyumlu bir şekilde faaliyet göstermesini sağlamayı amaçlıyor. Ancak planın Apple, Google ve Oracle gibi hizmet sağlayıcıların ağır para cezalarına maruz kalmaktan kurtulmalarına yetecek kadar yasal güvence sunup sunmadığı belirsiz. Buna rağmen, bazı hizmet sağlayıcıların Trump’ın vaatlerine dayanarak TikTok’un tekrar hizmete girmesine izin verdiği görülüyor. Nitekim, uygulama yasağın ilk günü olan pazar günü yeniden çalışmaya başladı.
Trump’ın TikTok planı, ABD hükümetinin platformda yüzde 50’lik bir hisseye sahip olmasını içeriyor. Ancak bu durum, ifade özgürlüğüyle ilgili anayasal sorunlara kapı aralıyor. Çünkü bir devletin içerik düzenlemesi yapması anayasal olarak yasaklanmış bir hükümet eylemi sayılabilir.
Trump, TikTok’un ABD hükümeti ile ortaklık kurması gerektiğini savunarak, “Birçok teklif veren olacak ve ABD bir ortak girişim yapacak. Biz para koymuyoruz, yalnızca onay veriyoruz. Bu olmadan TikTok’un bir değeri yok,” ifadelerini kullandı.
Bu planın ayrıntıları hala belirsizliğini korurken, Trump’ın açıklamaları TikTok’u kurtarma girişiminin ekonomik boyutlarını da içeriyor. Trump, TikTok’un, ABD onayı olmadan bir değeri olmadığını vurgulayarak, “Onay verildiğinde TikTok trilyon dolarlık bir değere ulaşabilir. Bu durumda ABD’nin yüzde 50 ortağı olması gerekiyor,” dedi.
Donald Trump, TikTok’un seçim kampanyasındaki etkisine dikkat çekti
Trump, TikTok’un kendi seçim kampanyası üzerindeki olumlu etkilerini de vurguladı. Genç seçmenler arasında büyük bir destek kazandığını belirten Trump, bu başarıda 21 yaşındaki “TikTok Jack” lakaplı bir ekip üyesinin etkili olduğunu söyledi. Genç seçmenlerin oylarını kazanmanın Cumhuriyetçiler için alışılmadık bir başarı olduğunu ifade ederek, “Genç seçmenlerde 36 puan farkla kazandık. Bu, TikTok sayesinde oldu,” dedi.
Öte yandan, TikTok’un Çin hükümetiyle bağlantılı olduğu iddialarını reddeden Trump, platformu kurtarmanın ekonomik bir zorunluluk olduğunu belirtti: “Birçok iş tehlikede. İşimizi Çin’e ya da başka birine vermek istemiyoruz.”
Bu açıklamalar, Trump’ın TikTok üzerindeki stratejisini şekillendirmeye çalışırken, hem yasal hem de siyasi tartışmaları yeniden alevlendirdi. TikTok’un geleceği, bu planın uygulanabilirliği ve ABD yasalarıyla uyumluluğu üzerinden şekillenecek gibi görünüyor.
