Seçmen davranışları, dünyanın her yerinde çeşitli benzerlik gösteriliyor. Söylemlerinden hoşlanılmayan bir adayın veya bir partinin zafere yakın gösterilmesi veya zafer kazanması, insanları kendi ülkesini terkedip başka bir ülkede yaşama imkanlarını araştırmaya itiyor. ABD’de “Süper Salı” adıyla 11 eyalette gerçekleştirilen ön seçimlerde Cumhuriyetçilerin adayı olmak için Donald Trump’ın kazandığı zafer, ABD halkının bir bölümünde söz konusu korkuyu tetiklemişe benziyor. Bu korkunun tetiklendiği ise ABD’de “Kanada’ya nasıl taşınırım?” terimiyle yapılan aramaların artmasıyla anlaşılıyor.
Google Trendler tarafından sağlanan verilere göre, geçtiğimiz salı günü gerçekleştirilen ön seçimin ardından ABD’de Kanada’ya taşınmayla ilgili olarak yapılan aramaların sayısı tarihin en yüksek seviyesine ulaştığı belirtildi. Kanada’ya taşınma ile ilgili aramalar, 2004’te George W. Bush’un ikinci kez başkan seçilmesinin ardından artmıştı. Ancak Trump’ın zaferi, o tarihte gerçekleşen aramaların ikiye katlanmasını sağladı.
Donald Trump, Süper Salı adıyla gerçekleştirilen ön seçimlerde yedi eyalette zafer kazanmış ve Cumhuriyetçilerin adayı olmak için yarışan rakipleri Ted Cruz ve Marco Rubio’yu geride bırakmıştı. Demokratlar cephesinde ise Hillary Clinton yedi eyalette rakibi Bernie Sanders’i geride bırakarak kendisine adaylık yolunda büyük avantaj sağlamıştı.
Trump’ın adaylık yolunda mesafe kat etmesinin endişeli Amerikalıların sayısını artırmasına şaşırtmamak gerekiyor. Zira Trump’ın azınlıklar, farklı din ve inanç grubu mensupları ve kimlikler için söylediklerinin pek kolay hazmedilecek şeyler olmadığını hatırlamakta fayda var.