Windows 8’in piyasaya çıkışıyla birlikte dokunmatik ekranlı ultrabook’ların da hayatımıza girmesi bekleniyor. Bu ürünler gelişmekte olan tablet pazarıyla kıyasıya bir rekabete girişmeyi hedefliyor. Tedarik zincirinden gelen fısıltılar cihaz üreticilerinin bu yolla ürünlerini MacBook Air’dan da farklılaştırmayı hedefledikleri belirtiliyor.
DigiTimes’ın aktardığına göre, yeni nesil LCD ekranların ve dokunmatik panellerin örneklenmesine başlandı. Bu yeni ekran tasarımlarının Intel’in ultrabook segmenti için öngördüğü 2 cm. altı kalınlık kriteriyle uyumlu bir şekilde çalışabildiği belirtiliyor. Dokunmatik ekranlı dizüstü bilgisayarlar veya döndürülebilir tablet PC’leri daha önce de görmüştük, ancak bu sistemler genellikle dirençsel veya aktif sayısallaştırıcı ekran teknolojilerini kullanıyor ve verimli bir kullanım için kalem gibi elemanlar gerektiriyordu. Üstelik bu sistemlerin kalın ve hantal yapısı onların verimli bir şekilde kullanılmasına engel oluyordu.
Yeni ekran tasarımıyla birlikte dizüstü bilgisayarın ekranının yer aldığı üst kapağın kalınlığının minimum seviyede tutulması hedeflenmeye başladı. Örneğin, Apple’ın MacBook Air’da benzer bir çeşidini kullandığı açık hücreli ekran teknolojisinde panelin arka ışık bölümü ayrı bir kapak ile kaplanmıyor, bunun yerine dizüstü bilgisayarın kapağına yaslanıyor ve bu şekilde bir koruma sağlıyor. Bu şekilde ekran bölümünün kalınlığı birkaç milimetre de olsa azaltılmış oluyor.
Steve Jobs bir keresinde dokunmatik ekranlı dizüstü bilgisayarları ergonomik olarak hatalı şeklinde nitelendirmişti. Zaten iOS’teki çoklu dokunma deneyimini OS X Lion ile bu platforma taşımaya başlayan Apple dokunmatik uygulamalarında temeli ekran üzerine değil de trackpad üzerine kurmuştu. Ancak diğer OEM şirketler Steve Jobs ile aynı düşüncede değil gibi. Windows 8’in dokunmatik ekranlara özel Metro arayüzünün çıkışıyla birlikte ultrabook kullanıcılarına alternatif bir kullanım alanı daha sunulacağı düşünülüyor.
İlgili – DigiTimes