DJI son zamanlarda drone pazarının en önemli oyuncusu olarak biliniyor. Merkezi Çin’in Shenzhen şehrinde bulunan şirket, ABD’ye Irak ve Suriye’de IŞİD ile yürüttüğü mücadelede yardımcı oluyor. Phantom ve Inspire serisi drone’larıyla ciddi satış rakamlarına ulaşan şirket, Irak ve Suriye’nin büyük kısmında yazılımsal olarak “uçuşa yasak bölge” oluşturdu. Drone üreticisi, böylelikle drone’larının IŞİD militanları tarafından bombalı saldırılarda kullanılmasını amaçlıyor. IŞİD’in bombalı saldırılarda drone’lardan yararlandığı biliniyor.
Uçuşa yasak bölgeleri fark eden ilk isim, Department 13’te drone tehditleri analisti olarak görev yapan Kevin Finisterre oldu. Finisterre şirketin DJI Go adını taşıyan pilotluk ve fotoğrafçılık uygulamasını güncellediğini, Irak ve Suriye’de yeni uçuşa yasak bölgeler oluşturduğunu gördü. Çinli üreticinin elinde uzun bir süredir oldukça büyük bir uçuşa yasak bölge listesi bulunuyordu. Şirket bu listeyle drone pilotlarının insansız hava araçlarını havalimanı, askeri bölge, stadyum gibi yasaklı bölgelerde uçurmasını engelliyordu.
Finisterre’in varlığını gün yüzüne çıkardığı yeni uçuşa yasak bölgelerin ise sisteme şubat ayının sonlarında eklendiği görülüyor. Aynı dönemde Irak ordusu, Amerikan kuvvetlerinin de desteğini alarak Musul’u IŞİD’in elinden almak için bir operasyon başlatmıştı. Finisterre’in paylaştığı verilere göre, Musul’un tamamı yeni uçuşa yasak bölgelerin kapsama alanında yer alıyor.
DJI IŞİD’in saldırılarında drone kullanmasını engelleyebilir mi?
MIT Technology Review’de yayınlanan bir haber ise Çinli drone üreticisinin uçuşa yasak bölge oluşturmasının IŞİD’i saldırılarında drone kullanmaktan alıkoyamayabileceğini gösteriyor. Haberde kod yazma konusunda bilgili ve tecrübeli olan birinin yazılımsal olarak koyulan engelin etrafından dolaşabileceği belirtiliyor.
