Manşetler

Deprem anında mobil iletişim için üç operatör ortak çalışacak

deprem mobil iletişim

26 Eylül Perşembe günü İstanbul’da meydana gelen 5.8 büyüklüğündeki depremin ardından cep telefonu ile sesli iletişimde yaşanan kesintiler nedeniyle üç mobil operatör de yoğun eleştirilere maruz kalmıştı. Sözcü’nün haberine göre, Gelecekte benzer durumun tekrar yaşanmaması amacıyla devletin koordinasyonunda ortak bir mobil iletişim altyapısının faaliyete geçirileceği açıklandı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, İstanbul depremi ile ilgili bazı açıklamalarda bulundu. İletişimle ilgili olarak mobil operatörlerle yapılan görüşmelere de değinen Oktay, bu toplantılarda bazı kararların alındığını kaydetti. Oktay, Türk Telekom’dan aldıkları bilgilere göre normal zamanda 20 milyon kişinin birbirini aradığını, deprem olduğu andan sonra ise bu sayının 160 milyona çıktığını kaydetti. “Tabii teknik sebeplerle de kendileri bize bunu çok detaylı olarak izah ettiler. Hattın çöktüğünü ifade ettiler.”

Video: Ahaber

Oktay’ın belirttiğine göre, benzer durumun tekrar yaşanmaması amacıyla birtakım tedbirlerin alınması kararlaştırıldı. Mevcut durumda Türkiye’de bulunan 3 operatörün toplam kapasitesinin 118 milyon kişinin aynı anda haberleşmesine izin verdiğini belirten Cumhurbaşkanı Yardımcısı, bunun 175 milyona çıkarılması için ilgili operatörler arasında paylaşımın yapıldığını kaydetti. Oktay’ın açıklamasından anladığımız kadarıyla, Turkcell ve Türk Telekom yaklaşık 6 ay içinde hedeflenen kapasiteye ulaşabileceklerini belirtti. Vodafone ise 1 haftaya kadar süreyle ilgili olarak cevap vereceğini kaydetti. “Dolayısıyla biz Vodafone’da da yine bir sosyal sorumluluk olarak da görürsek onların da yine en kısa sürede bu kapasite artışını sağlayacağını düşünüyoruz. Biri buydu. 118 milyondan 175 milyon kapasiteye çıkarmak.” dedi Oktay.

Üç mobil operatör deprem anında iletişim için ortak altyapı oluşturacak

Teknolojinin geliştiğini, ses iletişiminin bundan sonra normal hatlar üzerinden ziyade internet üzerinden yapılacağını belirten Oktay, “Ses iletişimi? Buraya kaymamız gerekiyor. Üç operatörün bir araya gelerek ortak bir hat kurmaları, bu belki AFAD bünyesinde kullanıma açılıyor olacak. Ücretsiz olacak. Herhangi bir afet anında da bunu vatandaşlarımıza duyuracağız. Sadece bu hattı kullanıyor olmaları? Burada sınır yok o zaman. Herkesin herkesle haberleşebileceği ücretsiz olarak belli bir süre için tabii, bir hat oluşturuyoruz. Kısmet olursa bu da 3 aylık süre içerisinde bu hat ortak olarak hayata geçiriliyor olacak. Üçüncüsü telsiz sistemi. İçişleri Bakanımızın ve bakanlığımızın bünyesinde devam eden farklı çalışmalar var. DMR diye ifade ettiğimiz bir çalışma, yine Jandarmanın JEMUS sistemi var. Kırsal bölgeleri de içerisine alan. Sayısal sistem diye ifade ettiğimiz özellikle karar vericilerin ve depremi yönetecek ekibin kendi içerisindeki iletişimini kesintisiz sağlayabilmesini garanti altına alacak bu sistemi çok hızlı bir şekilde ayağa kaldırılması ve tamamlanması çalışmamız sayısal anlamda.” dedi.

Baz istasyonlarının önemli bir kısmı betonarme binalara kuruluyor. Deprem anında yıkılabilecek binalardaki baz istasyonlarıyla ilgili olarak da karar alındı. Türkiye genelini ilgilendiren bu karar için ilk etapta İstanbul’a yoğunlaşılacağı da belirtildi.

Bu kararla ilgili olarak Oktay, “Normal şartlarda baz istasyonları yıkılabilecek binalarda olan baz istasyonlarının bunların zaten hasar tespit çalışmalarını Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızda bu verilerimiz var. Yine AFAD?ın da ilgili birimleri buna katkı veriyor olacak. Bu binalar çok hızlı şekilde tespit edilip bu tür binalarda baz istasyonları varsa bunları da hızlı bir şekilde diğer daha sağlıklı binalara kavuşturuluyor olacak. Haberleşme alanında aldığımız kararlar bunlar. Ama asıl 5G’ye geçildiğinde orta ve uzun vadedeki asıl çözüm bu. O zaman hiçbir sorunumuz kalmıyor. GSM şirketleri doğal olarak bu alana yatırım yapmak istiyorlar. Biz şu anda tüm kurumlarımızla ve GSM şirketlerimizle birlikte yine Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımızın ilgili birimlerinin takibiyle burada iletişimi en sağlıklı şekilde sağlanabileceği bir alt yapıyı oluşturmaya çalışıyoruz. Burada da oldukça iyi durumdayız. Kısmet olursa bir 3 ay ve 6 aylık süreler içerisinde bunu oluşturuyor olacağız.” şeklinde görüş belirtti.