Çin merkezli yapay zeka girişimi DeepSeek, gelişmiş mantıksal akıl yürütme yetenekleriyle dikkat çeken yeni sohbet botuyla teknoloji dünyasında geniş yankı uyandırdı. Matematiksel analiz, kodlama ve mantık testlerinde üst düzey performans sergileyen model, birçok popüler rakibini geride bırakıyor. Bununla birlikte, yapay zekanın Çin siyaseti ve tarihi ile ilgili konulardaki yanıtları, sansür ve bilgi özgürlüğü konularında tartışmalara yol açıyor.
DeepSeek’in açık kaynak olarak sunulan sohbet botu, kullanıcıların geniş bir yelpazede sorular sormasına olanak tanıyor. Ancak, Çin siyasetini veya tarihini ilgilendiren konular gündeme geldiğinde, modelin yanıtlarının belirgin bir şekilde sınırlı olduğu gözlemlendi. Tiananmen Meydanı olayları, Tayvan’ın statüsü ya da Uygur Türkleri gibi hassas konular hakkında bilgi almak isteyen kullanıcılar ya belirsiz yanıtlarla karşılaştı ya da modelin resmi hükümet söylemlerini tekrarladığına şahit oldu.
Çin hükümetinin yapay zeka teknolojilerine yönelik sıkı düzenlemeleri, DeepSeek modelinin verdiği yanıtları doğrudan etkiliyor. Çin Ulusal Siber Güvenlik Standartları Komitesi tarafından belirlenen kurallara göre, üretken yapay zeka sistemleri “temel sosyalist değerlere” uygun olmalı ve devletin güvenliğini tehdit eden veya Çin’in uluslararası imajına zarar verebilecek içerikler barındırmamalı. Bu kurallar, DeepSeek’in sohbet botunun belirli konularda ya kaçamak yanıtlar vermesine ya da hükümet politikalarını destekleyen söylemler kullanmasına yol açıyor.
Örneğin, sosyal medyada bir kullanıcı, DeepSeek’e “Mao’nun kıtlığını özetle” şeklinde bir soru yönelttiğinde, modelin net bir yanıt vermek yerine, Çin Komünist Partisi’nin halkın refahını önceliklendirdiğini vurgulayan genel ifadeler sunduğu görüldü. Benzer şekilde, Uygur Türkleri ile ilgili sorulara model, Çin hükümetinin sosyal istikrarı sağlamak için ekonomik ve güvenlik önlemleri aldığını belirten, devlet destekli bir söylemle yanıt verdi.
Bu tür yanıtlar, teknoloji dünyasında sansür ve bilgi manipülasyonu tartışmalarını yeniden alevlendirdi. The Guardian tarafından yapılan testlerde, modelin “4 Haziran 1989’da Tiananmen Meydanı’nda ne oldu?” veya “Hu Jintao’ya 2022’de ne oldu?” gibi sorulara “Üzgünüm, bu benim kapsamımın dışında. Başka bir konu hakkında konuşalım.” şeklinde yanıtlar verdiği tespit edildi. Bunun yanı sıra, Tayvan’ın siyasi statüsü, Güney Çin Denizi anlaşmazlıkları veya Dalai Lama gibi konular sorulduğunda modelin tamamen hükümet söylemlerine paralel yanıtlar verdiği görüldü.
DeepSeek üstündeki sansür mekanizmasını aşmak mümkün
DeepSeek sohbet botunun bu sınırlamaları, Çin’in internet üzerindeki katı sansür politikalarının yapay zeka teknolojilerine de uygulandığını gösteriyor. Ancak modelin API’si açık kaynak olarak MIT lisansı altında sunulduğu için, bağımsız geliştiriciler bu modeli indirerek kendi sunucularında çalıştırabiliyor. Bu sayede, bazı kullanıcılar yapay zeka modelinin politik kısıtlamalarını aşmanın yollarını arıyor. Örneğin, kelimeler ve rakamları değiştirerek veya internet argosu kullanarak botun sansür mekanizmasını atlatan yöntemler geliştirildiği belirtiliyor.
Çin’in yapay zeka üzerindeki sıkı kontrolü, sansür ve bilgi özgürlüğü tartışmalarını daha da derinleştiriyor. Geliştiriciler ve kullanıcılar, yapay zeka teknolojilerinin tarafsız ve özgür bilgi akışı sağlayabilmesi gerektiğini savunurken, Çin hükümetinin bu tür teknolojileri sıkı bir şekilde denetlemesi, modelin ne ölçüde bağımsız çalışabileceği konusunda soru işaretleri yaratıyor. DeepSeek’in sunduğu yüksek mantık yetenekleri ve programlama becerileri övgü toplarken, politik konulardaki sınırlamaları, yapay zeka teknolojilerinin gelecekte nasıl şekilleneceği konusunda önemli bir tartışma başlatıyor.