Çin, hızla yükselen yapay zekâ girişimi DeepSeek üzerindeki kontrolünü artırıyor. Ocak ayında açık kaynaklı “akıl yürütme” modeli R1’i yayımlayarak dikkatleri üzerine çeken şirket, kısa sürede büyük ilgi topladı. Ancak bu başarının ardından, Çin hükümeti DeepSeek üzerinde daha sıkı denetim mekanizmaları uygulamaya başladı. The Information’ın aktardığına göre, hükümet, şirketin yatırım süreçlerine doğrudan müdahil olurken, bazı çalışanların yurt dışına çıkışlarını da sınırlandırdı.
Çin’in yapay zekâ alanında gelişen firmalar üzerindeki kontrolünü artırması, son dönemde izlediği teknoloji politikalarının bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Özellikle ABD ile yaşanan teknoloji savaşları ve yapay zekâ konusundaki rekabet, Pekin’in bu tür girişimlere daha fazla müdahil olmasına yol açıyor.
DeepSeek’in ana şirketi olan High-Flyer isimli nicel hedge fonu, bazı çalışanlarının yurt dışına çıkışlarını sınırlandırmak için pasaportlarını alıkoyuyor. Bu uygulamanın, Çin hükümetinin direktifleri doğrultusunda gerçekleştirildiği öne sürülüyor. Özellikle teknoloji firmalarındaki çalışanların yurtdışına çıkışını zorlaştıran bu tür önlemler, beyin göçünü önlemeye ve ticari sırların başka ülkelere sızmasını engellemeye yönelik bir strateji olarak görülüyor.
Son zamanlarda Çin hükümeti, yapay zekâ alanında çalışan araştırmacıların ve girişimcilerin ABD’ye seyahat etmelerini istemediğini açıkça belirtti. Bunun temel nedeni, yapay zekâ alanındaki en son gelişmelerin ve yeniliklerin Çin sınırları içinde tutulması yönündeki politikalar olarak değerlendiriliyor.
DeepSeek yatırımcıları da denetim altında
DeepSeek’in yalnızca çalışanları değil, yatırımcıları da hükümetin denetimi altında. The Information’ın haberine göre, Çin yönetimi, şirketin yatırımcı seçim sürecinde belirleyici bir rol oynuyor. Pekin, DeepSeek’in finansal kaynaklarını daha sıkı kontrol ederek, devletin stratejik hedeflerine uygun yatırımların yapılmasını sağlamaya çalışıyor.
Bu yaklaşım, Çin’in son yıllarda teknoloji girişimlerine yönelik izlediği genel politikanın bir uzantısı olarak görülüyor. Özellikle yapay zekâ, çip üretimi ve ileri teknoloji alanlarında faaliyet gösteren şirketlerin, yabancı sermaye ve ortaklıklardan bağımsız bir şekilde büyümesini sağlamak Çin hükümetinin öncelikli hedeflerinden biri hâline gelmiş durumda.
Çin, yapay zekâ ve ileri teknoloji alanında küresel çapta rekabet edebilmek için yerli şirketleri desteklerken, aynı zamanda sıkı bir denetim politikası uyguluyor. ABD ile devam eden teknoloji gerilimleri, Çin’in bu alanda daha fazla kontrol mekanizması geliştirmesine yol açıyor.
Özellikle ABD’nin Huawei ve SMIC gibi büyük Çinli teknoloji şirketlerine uyguladığı yaptırımlar, Pekin’in yerli girişimlere karşı daha korumacı bir tutum sergilemesine neden oldu. DeepSeek gibi yeni nesil yapay zekâ girişimlerinin denetim altında tutulması, Çin’in teknoloji alanında dışa bağımlılığını azaltma stratejisinin bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Çin’in teknoloji firmaları üzerindeki bu denetimlerinin, önümüzdeki dönemde daha da sıkılaşması bekleniyor. Pekin yönetimi, hem yatırım süreçlerini kontrol ederek hem de çalışanların uluslararası hareketliliğini kısıtlayarak, yapay zekâ alanında kendi ekosistemini daha bağımsız hâle getirmeyi hedefliyor. DeepSeek’in durumu da bu genel çerçevenin bir parçası olarak, Çin’in teknoloji politikalarının nasıl şekillendiğini gözler önüne seriyor.