Teknoloji

DeepSeek, OpenAI’ın o1 modeline rakip yapay zekâ modelini tanıttı

deepseek

Çin merkezli yapay zekâ araştırma şirketi DeepSeek, OpenAI’ın O1 modeliyle rekabet edebilecek özelliklere sahip bir “akıl yürütme” modeli tanıttı. DeepSeek-R1 adı verilen bu model, yapay zekâ dünyasında dikkat çeken yeni bir adım olarak değerlendiriliyor. Modelin çarşamba günü yayınlanan önizleme sürümü, özellikle zor sorulara cevap verirken daha fazla zaman harcayarak kendi iç doğrulamasını yapma yeteneğiyle öne çıkıyor.

Geliştirici şirket DeepSeek, R1’in, yapay zekâ modellerinin genellikle karşılaştığı yanlış cevaplar veya hatalı çıkarımlar gibi sorunları azaltmayı hedeflediğini belirtti. Model, bir soruya yanıt vermeden önce bir dizi işlem gerçekleştiriyor ve bu süreç, bazı durumlarda yanıtın oluşturulması için birkaç saniyeden onlarca saniyeye kadar sürebiliyor. Bu, OpenAI’ın O1 modelinde de görülen bir özellik.

DeepSeek-R1 ve performans kriterleri

DeepSeek, R1’in performansını, AI modellerinin yeteneklerini değerlendirmek için yaygın olarak kullanılan AIME ve MATH testlerinde OpenAI’nın O1 modeliyle aynı seviyede olduğunu iddia ediyor. AIME, modellerin diğer yapay zekâlarla karşılaştırmalı değerlendirilmesini sağlarken, MATH modeli matematik problemleri ve mantık tabanlı sorularla test ediyor. Ancak modelin bu başarılarına rağmen, tic-tac-toe gibi basit mantık problemlerinde bazı eksiklikler gösterdiği belirtiliyor.

Buna ek olarak, DeepSeek-R1’in güvenlik ve etik sınırları konusunda da eleştiriler var. Bazı kullanıcılar, modelin kolayca “jailbreak” edilebildiğini, yani koruma önlemlerini aşarak istenmeyen veya etik olmayan yanıtlar verebildiğini öne sürüyor. Örneğin, bir kullanıcı, modelden detaylı bir yasa dışı kimyasal madde üretim talimatı almayı başardı.

DeepSeek-R1’in, bazı politik konulara yönelik sorulara yanıt vermeyi reddettiği gözlemlendi. Örneğin, Xi Jinping, Tiananmen Meydanı veya Tayvan’ın Çin tarafından olası bir işgali gibi konulara yönelik sorular model tarafından engellendi. Bu durum, modelin özellikle Çin’deki siyasi hassasiyetlere uygun olarak geliştirildiğini gösteriyor.

DeepSeek-R1 gibi akıl yürütme modelleri, yapay zekâ teknolojisinin gelişiminde önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Bu modeller, yalnızca verileri işlemekle kalmayıp aynı zamanda planlama ve tahmin yürütme gibi daha karmaşık görevlerde de kullanılabiliyor. Ancak bu teknolojilerin etik sınırlarının netleşmesi ve güvenlik önlemlerinin iyileştirilmesi, daha geniş bir benimsenme için kritik bir gereklilik olarak öne çıkıyor.

DeepSeek-R1, yapay zekâ dünyasında rekabeti artırabilecek yenilikçi bir girişim olsa da, mevcut sınırlamaları ve potansiyel riskleri nedeniyle dikkatle izlenmesi gereken bir model olarak karşımıza çıkıyor. Yapay zekâ alanındaki bu hızlı gelişmeler, daha güvenilir ve kapsamlı bir teknoloji ekosistemine ulaşma yolunda önemli bir fırsat sunuyor.