BilimManşetler

COVID-19 küresel sağlık acil durumu artık sona erdi

covid-19

Üç yıl önce ortaya çıkan ve dünyayı durma noktasına getiren yeni tip koronavirüs salgını, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) açıklamasına göre artık küresel sağlık acil durumu olarak kabul edilmeyecek. Diğer bir deyişle, COVID-19 pandemisi bitti.

DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, yaptığı açıklamada, örgütün COVID-19 Acil Durum Komitesi’nin “uluslararası alanda kamu sağlığı acil durumunun sona erdirilmesi” önerisini kabul ettiğini söyledi. Ghebreyesus, “Büyük bir ümitle COVID-19’u küresel sağlık acil durumu olarak sona erdirdiğimi ilan ediyorum.” ifadelerini kullandı.

Çin’den dünyanın hemen hemen her ülkesine hızla yayılan virüs, DSÖ tarafından 30 Ocak 2020’de ilk kez kamu sağlığı acil durumu olarak ilan edilmişti. Örgüt, hastalığın yayılma hızına rağmen seyahat veya ticaret kısıtlamaları önerisinde geç kalmıştı. Türkiye’de ise ilk yeni tip koronavirüs vakası 11 Mart 2020 tarihinde açıklanmış ve sonrasında kapanmalar başlamıştı.

DSÖ verilerine göre, COVID-19 ölüm oranı, Ocak 2021’deki haftada 100.000’den fazla zirveye ulaştıktan sonra, 24 Nisan 2023 haftası itibarıyla sadece 3.500’e düştü. 3 Mayıs itibarıyla, dünya genelinde 765 milyondan fazla COVID vakası ve 6,9 milyondan fazla ölüm kaydedildi. ABD’de ise 103 milyon vaka ve 1,1 milyon ölüm bildirildi. 30 Nisan itibarıyla, dünya genelinde toplam 13,3 milyar aşı dozu uygulandı.

Türkiye’de ise, Sağlık Bakanlığı verilerine bakacak olursak, COVID 19 ile ilgili olarak en son Mart 2023’te açıklanmış rakamları görüyoruz. Buna göre Türkiye’de yeni tip koronavirüs nedeniyle toplam 102 bin 174 vatandaşımız hayatını kaybetti.

Kamu sağlığı acil durumu sona ermiş olsa da, COVID-19 hâlâ yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıf olanlar gibi hassas nüfuslar için tehdit oluşturmaya devam ediyor. Hastalığın semptomlarının ilk enfeksiyonun ardından devam ettiği “uzun COVID” konusunda da büyük bir belirsizlik bulunuyor.

Bir bakıma, DSÖ’nün açıklaması, dünyayı altüst eden, kapanmalara ve ekonomilerin serbest düşüşüne neden olan bu hastalığa sembolik bir son getiriyor. Bazı ülkeler, COVID-19 hakkında kendi açıklamalarını zaten yapmış durumda bulunuyor. Türkiye’de de bir yılı aşkın zamandır durum normale dönmüştü.

Dünya Sağlık Örgütü’nün açıklaması, dünya genelindeki hükümetlerin ve sağlık otoritelerinin mücadele stratejilerini gözden geçirmelerine yol açabilir. Aşı dağıtımının hızlanması ve etkili tedavi yöntemlerinin benimsenmesi sayesinde, salgınla mücadelede önemli aşamalar kaydedildi.

Ne var ki, DSÖ’nün açıklamasına rağmen, COVID-19’un tamamen ortadan kalktığı anlamına gelmediğini unutmamak önemlidir. Virüs hâlâ dolaşımda olabilir ve varyantları, bilim insanlarının sürekli olarak izlemesi gereken bir durumdur. Özellikle az gelişmiş ülkelerde aşıya erişimde yaşanan zorluklar, virüsün kontrol altına alınması sürecini yavaşlatmaktadır.

Bununla birlikte, DSÖ’nün açıklaması, dünya genelinde insanların yaşamlarına daha normal bir düzende devam etmeleri için umut ışığı oluşturuyor. İşletmeler ve okullar, kısıtlamaların gevşemesiyle yeniden açılabilir ve uluslararası seyahat, güvenli protokollerle sürdürülebilir hale gelebilir.

Sonuç olarak, COVID-19’un küresel sağlık acil durumu olarak kabul edilmemesi, dünya genelinde insanlar için büyük bir rahatlama ve başarı anıdır. Ancak, bu virüsle mücadelede rehavete kapılmamak ve gerekli önlemleri almaya devam etmek önemlidir.