OpenAI tarafından geliştirilen yapay zekâ destekli asistan ChatGPT, geçtiğimiz günlerde yeni bir özellikle yeniden gündeme geldi. Platforma entegre edilen görsel üretim aracı, kullanıcılara metin girdilerinden özgün görseller oluşturma imkânı sundu. Özelliğin duyurulmasının ardından kısa sürede oluşan yoğun ilgi, şirketin daha önce karşılaşmadığı bir kullanıcı artışını da beraberinde getirdi. Yalnızca bir saat içerisinde bir milyon yeni kullanıcının platforma kaydolduğu açıklandı.
Bu bilgiyi kamuoyuyla paylaşan isim, OpenAI CEO’su Sam Altman oldu. Pazartesi akşamı X (eski adıyla Twitter) platformunda yaptığı açıklamada, söz konusu kullanıcı artışını “kutsal bir talep” olarak nitelendirdi. ChatGPT’nin ilk lansmanında beş gün içinde bir milyon kullanıcıya ulaşılabilmişti. Bugün gelinen noktada bu sayıya yalnızca altmış dakikada erişildi.

Yeni kullanıcı artışı sistemin dengesini zorlayan bir etkide bulundu
Başlangıçta bu özellik tüm kullanıcı katmanlarına açık şekilde planlanmıştı. Ancak kısa sürede oluşan yoğun talep, özellikle ücretsiz kullanıcılar için erişim kısıtlamalarını zorunlu hâle getirdi. Şirket, sistemin yeni kayıt alımında sorun yaşadığını ve bu durumun bir günü aşkın süredir devam ettiğini duyurdu. OpenAI’nin destek sayfasında da yeni hesap oluşturmanın geçici olarak askıya alındığı bildirildi.
Tüm bunların yanında görsel üretim özelliğinin yoğun kullanımı teknik kapasiteyi de zorlamaya başladı. Kullanıcılar zaman zaman görsel oluşturma sürecinde hatalarla karşılaşıyor. Ücretsiz erişim sınırlandırılırken, Plus ve Team kullanıcılarına öncelik veriliyordu. Bu durum, topluluk içinde erişim eşitsizliği tartışmalarını da beraberinde getirmişti. Ne var ki Altman, geçtiğimiz saatlerde, görsel üretim özelliğinin tüm ücretsiz kullanıcılara açıldığını ilan etti.
Bunun yanı sıra görsel üretimin yaygınlaşması, yapay zekânın etik sınırlarını yeniden gündeme taşıdı. Birçok sanatçı ve dijital içerik üreticisi, çalışmalarının izinsiz biçimde eğitim verisi olarak kullanıldığını savunuyor. Özellikle internetten taranan açık kaynaklı görsellerin model eğitimine dahil edilmesi, telif hakkı ihlali şüphesi yaratıyor. Kullanıcıların da bu içerikleri üretim aracıyla yeniden üreterek dolaşıma sokması tepkileri artırıyor.
Bu tartışmaların merkezine oturan örneklerden biri ise Studio Ghibli’nin kendine özgü animasyon tarzı oldu. Sosyal medya platformlarında Ghibli estetiğini taklit eden binlerce görselin yayılması, görsel dilin izin alınmadan yeniden üretilmesi konusunda kaygı uyandırdı. Altman’ın da profil fotoğrafı olarak bu tarzda üretilmiş bir görseli kullanması dikkat çekti. Ne var ki bazı kullanıcıların bu estetiği tetikleyici ya da şiddet içerikli görsellerde kullanması, tartışmayı daha da büyüttü.
Bu noktada içerik üreticilerinin eserlerinin yapay zekâ sistemleri tarafından nasıl kullanılabileceği konusu belirsizliğini koruyor. Var olan telif düzenlemeleri, yapay zekâ tarafından yeniden üretilmiş içeriklerin sahipliği ve sınırlarını tanımlamakta yetersiz kalıyor. Fakat bu yetersizlik, hem hukuk çevrelerinde hem de yaratıcı sektörlerde yeni düzenleme ihtiyacını gündeme getiriyor. OpenAI ise bu konularda şimdilik sınırlı bir açıklama yapmayı tercih ediyor.
Her şeye rağmen ChatGPT’nin görsel üretim yeteneği, kullanıcı deneyimini önemli ölçüde dönüştürüyor. Kullanıcılar sadece metinle sınırlı olmayan bir etkileşim düzeyine geçmiş durumda. Bunun yanı sıra görsel üretimin sağladığı esneklik, özellikle içerik üretimi yapanlar açısından yeni bir araç anlamı taşıyor. Fakat bu araçların sorumlu şekilde kullanımı, teknolojinin geleceği açısından kritik önem taşıyor.
Görsel üretim özelliği sayesinde ChatGPT rekor sayıda kullanıcıya ulaştı. Fakat bu genişleme süreci, teknik kapasite sınırlarını, erişim adaletini ve etik sorunları beraberinde getirdi. Yapay zekâ destekli üretim araçlarının sınırları ve sorumluluk alanları önümüzdeki süreçte daha da tartışılacak gibi görünüyor. OpenAI’nin bu gelişmelere nasıl yanıt vereceği ise yakından takip edilecek.