Sonsuz koşu türündeki oyunlar, uzun bir süredir oldukça popüler. Bu oyunların sayısı bir hayli fazla olsa da, aralarından bazıları hem temel oyun dinamikleri hem de tasarımlarıyla aradan sıyrılmayı başarıyor. Chameleon Run bu grubun yeni üyelerinden biri. Oyun, hem tasarımıyla hem de hızlı refleksler isteyen deneyimiyle keyifli dakikalar vadediyor.
Günümüzde pek çok oyun ilk olarak oyunculara temel kontroller hakkında bilgi veriyor. Chameleon Run da bu çizgiden sapmıyor. İlk başta oyunculara karakterlerini nasıl kontrol edecekleri anlatılıyor. Oyundaki karakter üzerinde değişiklik yapmak için herhangi bir imkan bulunmuyor. Ancak bunun kısıtlayıcı bir etkisinin olmadığı söylenebilir. Oyun normalde ücretli olarak satıldığı için herhangi bir uygulama içi satın alma unsuru da barındırmıyor.
Chameleon Run, oyunculara hangi hamlenin hangi aksiyonu getireceğini oldukça açık biçimde anlatıyor. Bu noktada oyunun telefonu yatay vaziyette tutarak oynandığını belirtmekte fayda var. Sağ baş parmakla ekrana dokunulduğunda koşucu zıplıyor. Dokunmanın süresi uzadıkça daha uzağa zıplamak mümkün oluyor.
Oyuncular karakterlerini doğru zamanda zıplatarak bloklar arasında geçiş yapabiliyor. Ancak sadece doğru zamanda sıçramak oyunda hayatta kalmak için yetmiyor. Koşucunun rengini de üzerine iniş yapılacak bloğun rengine göre ayarlamak gerekiyor. Oyundaki blokların rengi sarı ve pembe olarak değişiyor. Oyuncular, koşucunun ve sonraki bloğun renginin farklı olduğu durumlarda ekranın sol kısmına baş parmaklarıyla dokunarak değiştirebiliyor. Eğer koşucunun ve üzerine iniş yaptığı bloğun rengi uyumsuzsa oyuncular “yanıyor” ve bölüme baştan başlamak zorunda kalıyor.
Chamelon Run’da bölümlerin her biri farklı isimler taşıyor. Oyuncuların başarısı, bölümü bitirdikleri süreye, topladıkları mermer ve kristal sayılarına göre ölçülüyor. Notlandırma ise yıldızlarla yapılıyor. Üç yıldız alan oyuncular, bölümü en yüksek başarıyla tamamlamış oluyor.
Bölümlerde verilen görevler yerine getirildiği takdirde oyuncular bukalemun kazanıyor. Kazanılan bukalemunlar tamamlanan görevleri sembolize ediliyor. Bu bukalemunlar sayesinde yeni seviyelerin kilidini açmak mümkün hâle geliyor. Kısacası sadece seviyeyi tamamlamak yetmiyor. Seviyeleri belirlenen başarı kıstasları içinde tamamlamak gerekiyor. Pek çok oyunda olduğu gibi, Chameleon Run’da da seviyeler ilerledikçe oyun zorlaşıyor. Ancak bunun keyifli bir zorluk olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
Oyuncular diledikleri takdirde Chamelon Run’daki seviyelerini kaydedip paylaşabiliyor. Buna ek olarak, dileyen oyuncular ön kamerayı açıp Chameleon Run oynarken yüzlerinin nasıl göründüğünü görebiliyor.
Chameleon Run keyifli dakikalar vadediyor
Chameleon Run, oyun mekaniğindeki hareketlilik sayesinde türevlerinden ayrılıyor. Hem şık tasarımı hem de reflekslerin doğru kullanımına odaklanması, oyuna değer katıyor. Apple TV uygulaması da bulunan oyun, kısa bir süreliğine iTunes App Store’dan ücretsiz olarak indirilebiliyor.