Canon EOS R7 ve EOS R10’u görücüye çıkardı. Yeni cihazlar şirketin ilk APS-C EOS R Sistemi aynasız fotoğraf makineleri olma özelliğini taşıyor. Fotoğrafçılığa ilgi duyanlara, amatör fotoğrafçılara ve içerik üreticilerine önemli avantajlar sunan yeni seri, sosyal medyada takipçilerini artırmak ve içeriklerini zenginleştirmek isteyenleri hedefliyor. Hareketli çekimleri sevenlere, etkileyici fotoğraf ve video performansı sunan yeni seri, olağanüstü hız ve takiple otomatik odaklanma özellikleri sayesinde vahşi yaşam ve spor fotoğrafçılarının da vazgeçilmezi olmayı amaçlıyor.
Giderek artan video ve fotoğraf çekme ihtiyaçlarına yanıt oluşturan ve 30 dakikalık bağımsız klip limitinin üzerine çıkabilen iki fotoğraf makinesi de, hem bir saate kadar 4K 60p çekim yapabiliyor; hem de röportajlar ve etkinlikler gibi uzun süreli içerikleri kaydetme olanağı sunuyor.
Bunu bir adım öteye taşımak isteyenler için EOS R7, daha esnek bir montajlama işlemi yapılmasına olanak tanıyor. Dahili flaş donanımlı EOS R10 ister kapalı mekanlar ister loş ışıklı alanlar olsun, farklı ortamlarda çekim yapan fotoğrafçılar için harika özellikleriyle dikkat çekiyor. Çift UHS-II kart yuvası olan EOS R7 çekimlerin hemen yedeklenmesini, fotoğraf ve videoların ayrı ayrı kaydedilmesini ve her karta farklı formatlarda kayıt yapılmasını da destekliyor.
İçerik üreticilerinin ve fotoğrafçıların çalışmalarını paylaşmalarına, depolamalarına ve sınıflandırmalarına yardımcı olan fotoğraf makinelerinin her ikisi de Wi-Fi ve Bluetooth ile image.canon aracılığıyla YouTube’da yayın yapabiliyor.
Canon EOS R7 ve EOS R10’un, derin öğrenme ve Dual Pixel CMOS AF II özellikleri sayesinde kullanıcılar; çerçevenin yüzde 100’ünde hassas kafa, yüz ve göz algılamasıyla, çekim koşulları nasıl olursa olsun, uçan kuşları veya hareket halindeki sporcuları dahi kolayca takip edip fotoğraflayabiliyor. Her iki fotoğraf makinesinde de Dokun-Sürükle özelliği olmakla birlikte EOS R7, birleşik AF çoklu kontrolör ve kontrol tekerine sahip ilk EOS R Sistemi fotoğraf makinesi olarak tarihe ismini altın harflerle yazdırıyor. Bu sayede kullanıcılar, tek bir başparmak hareketiyle veya kadranı tek bir çevirişte hızlı, pratik ayar ve oynatma işlevlerini kullanarak otomatik netleme (AF) noktasını kontrol edebiliyor.
Dünyanın en yüksek görüntü sabitleme düzeyini sunmasıyla üstün performans sergileyen fotoğraf makinelerinde uzak mesafeden bile net görüntü kalitesi sağlanıyor. Dual Pixel RAW işlevi, HEIF, Compact RAW ve HDR modlarıyla birlikte post prodüksiyon aşamasında özgürlük sunarken sahne renk tonlarının da daha iyi işlenmesine imkân tanıyor.
Ayrıca dijital lens iyileştirici, çekim performansında kayıp olmadan bozulmaları düzelterek otomatik olarak en iyi makine içinde JPEG kalitesini sunuyor. Pil ve kartla birlikte sırasıyla sadece 612 gram ve 429 gram ağırlığında olan Canon EOS R7 ve EOS R10, kompaktlığına rağmen, zorlayıcı, kötü hava koşullarına karşı dayanıklı tasarıma sahip olmasıyla öne çıkıyor.
Canon EOS R7 ve EOS R10 ile birlikte iki yeni RF-S lensini de satışa çıkarıyor. Bu yeni RF-S lenslerden bir tanesi, ultra kompakt günlük kullanıma yönelik zum lensi olan RF-S 18-45mm F4.5-6.3 IS STM; bir diğeri ise çok daha yönlü, yüksek büyütme oranlarına sahip olan RF-S 18-150mm F3.5-6.3 IS STM. Optik IS özellikli, 35 mm eşdeğeri odak uzaklığı sunan bu lensler, manzaralardan portrelere, yiyeceklerden vlog’lara kadar her şeyi çekebiliyor. Seyahatlerde kullanıma çok uygun olmasını sağlayan kompakt tasarımı ve lensi geri çekme mekanizması sayesinde gündelik fotoğraflar ve video içerikleri için ideal çok amaçlı bir lens olarak konumlanıyor. Canon’un kromatik bozulmaları asgari düzeye indiren ve bozulma düzeltmesi sunan geliştirilmiş optik teknolojisine sahip olan bu yeni lensler net ve keskin görüntüler üretiyor.