İsviçre’nin Cenevre kentinde bulunan Büyük Hadron Çarpıştırıcısı üzerinde çalışmalarını sürdüren araştırmacılar süpersimetri olarak bilenen ve süper partiküllerin varlığının öngörülmesine dayanan önemli bir fizik teorisine ilişkin önemli bir buluşa imza attı. Bu teori sayesinde geleneksel atom altı fizik teorisinin bazı tutarsızlıklarının açıklanması sağlanabiliyordu.
Japonya’nın Kyoto şehrinde düzenlenen Hadron Çarpıştırıcı Fiziği konferansında yeni gözlemlere dair açıklamalar yapıldı. Bunların teorinin birçok modeliyle uyuşmadığı kaydedildi, halbuki araştırmacılar hadron çarpıştırıcısının süpersimetri teorisini doğrulamasını umuyordu. Tabii ki, ortaya çıkan bu durum teorinin tarihe karıştığı anlamına gelmiyor, ancak son sonuçların bu teorinin karşısına önemli bir engel çıkardığı da gerçek.
Süpersimetri algılanan parçacıkların daha fazla kütleli versiyonlarının varlığını iddia ediyor; bu daha büyük parçacıkların sayesinde galaksilerin standart modelin önerdiğinden nasıl daha hızlı bir şekilde döndüğünün açıklanması sağlanıyordu. Fizikçiler galaksilerin galaksilerin süper parçacıklardan oluşan görünmeyen karanlık maddeler içerdiğini, bu sonuçla galaksilerin saptanandan daha fazla kütleye sahip olabildiği açıklanıyordu.
Araştırmacılar Bs Mezonu olarak bilinen parçacığın muon olarak bilinen iki parçacığa ayrışabildiğini ortaya çıkardı. İlk kez bu ayrışma gözlendi. Ekibin yaptığı hesaplamalar Bs Mezonunun ayrıştığı her bir milyar defada sadece üç kez belirlenen şekilde ayrıştığını gösteriyor. Eğer süper partiküller gerçekten varsa, ayrışmanın daha sık olması gerekiyordu. Yapılan bu test süper simetri teorisinin doğru olup olmadığı noktasında önemli bir karar faktörü olarak rol oynayacak. Ancak araştırmacılar bu teorinin hâla hükmünü koruduğunu belirtse de başarısız olan deneyin süper simetri için büyük bir darbe anlamına geldiğini de belirtmekten geri kalmadı.
İlgili >> BBC