Boyunlarından aşağısı felçli olan üç kişi, BrainGate2 adını taşıyan bir beyin implantı sayesinde modifiye edilmemiş tabletleri kullanarak arkadaşlarıyla mesajlaşabiliyor, internette dolaşabiliyor, müzik dinleyebiliyor. Araştırmalar bu aktivitelerde bulunabilmenin nörolojik rahatsızlıklar yaşayanların yaşamlarında önemli gelişimler kaydedildiğini gösteriyor.
Sistem, beyine yerleştirilen bir mikro elektrot kurulumundan yararlanıyor. Söz konusu kurulum, bir eklemi hareket ettirmeye yönelik nöral sinyalin şifresini gerçek zamanlı olarak çözebiliyor. Üç kişilik ilk test grubunda implantın kişilerin hareketlerini kontrol ettikleri motor korteksine yerleştirildiği ve bu kişilerin düşünceleriyle tablete bağlanan sanal bir farenin imlecini hareket ettirmeyi başarıp başaramadıklarının gözlemlendiği ifade edildi.
Testlerde katılımcıların sadece düşünceleriyle internette gezinme ve e-posta gönderme gibi işlevleri gerçekleştirebildiği belirtildi. Katılımcılardan biri çevrimiçi ortamda market alışverişi yapıp dijital bir piyano çalarken, araştırmacılara yaşadığı deneyimin doğal ve sezgisel olduğunu belirttiği ifade edildi. Sistem sayesinde katılımcılardan ikisi birbirleriyle gerçek zamanlı olarak sohbet de edebildi.
Beyin-bilgisayar arayüz teknolojisi yıllardır kullanılıyor. BrainGate2‘yu daha farklı kılan yönü ise kullanıcılarına kendileri için modifiye edilmeyen cihazları da kullanma imkanını sağlaması. Sadece birkaç küçük dokunuşla sistemi kullanıcılar için daha da erişilebilir kılmak mümkün oluyor.
Araştırmanın ardından yayınlanan raporda şu ifadeler yer aldı: “Katılımcılar, tabletlerde yaygın olarak kullanılan hareketle kontrol yöntemlerini kullanamamalarına rağmen, tabletin arayüzünde rahatlıkla dolaşabildiler. Tabletin internet tarayıcısında gezinmeyi kısıtlayıcı unsurlardan da Android’in ve üçüncü taraf uygulamaların sunduğu erişilebilirlik çözümleriyle kurtulmak mümkün olmadı. Android’in klavye düzenini modifiye etmek de yazım oranlarını artırdı.”
BrainGate2 ile yapılan araştırmalar, çok pahalı ve özelleştirilmiş ekipmanlar olmadan da felçli kişilerin dünyayla rahatlıkla iletişim kurmasının mümkün olduğunun görülmesi açısından önem taşıyor.