ManşetlerUlaşım

Sesten hızlı geleceğe uçuş: Boom Supersonic’in tarihi adımı

boom supersonic xb1

Havacılık dünyasında önemli niteliğinde bir gelişme yaşanıyor. Sesten hızlı ticari uçuşları yeniden hayata geçirme amacı güden Boom Supersonic, XB-1 adını taşıyan prototip uçağı ile önemli bir kilometre taşını geride bıraktı. Mojave Çölü’nde gerçekleştirilen bu ilk kısa altsonik uçuş, şirketin bu hedefe doğru emin adımlarla ilerlediğinin bir işareti sayılıyor.

XB-1, geçtiğimiz perşembe sabahı yerel saatle 07.28’de havalandı ve 12 dakika sonra, 07.40’ta başarılı bir şekilde iniş yaptı. Bu uçuş sırasında 2.170 metre yüksekliğe ulaşan uçak, 246 knot (yaklaşık 455 km/sa) hıza erişti. Bu başarı, Boom’un sesten hızlı ticari uçuşları 20 yıl önce sona eren Concorde’dan bu yana ilk kez geri getirme misyonunda önemli bir adım olarak kaydedildi.

Boom Supersonic’in hedefi, Overture adı verilen ve kendi geliştirdiği motorlarla donatılacak tam boy sesten hızlı ticari uçağı piyasaya sürmek. American ve United gibi büyük havayolu şirketleriyle yapılan anlaşmalar, şirketin bu hedefe ulaşma konusundaki ciddiyetini ve potansiyelini gözler önüne seriyor. Ancak, geçtiğimiz yıllarda Rolls-Royce gibi önemli bir iş ortağıyla yolların ayrılması, Boom’a kendi motorlarını geliştirme konusunda yeni bir zorluk olarak geri döndü.

boom supersonic overture
Boom Supersonic’in Overture uçağı

Tasarımdan uçuşa XB-1’in önemi

XB-1, geçmişin J85 turbojet motorlarını kullanan, geçmişle geleceğin buluştuğu bir uçak. Fakat asıl hedef, her biri XB-1’in üç motorunun toplam gücünün yaklaşık üç katı güce sahip olacak Symphony motorlarıyla donatılmış Overture’u havalandırmak. Bu yeni motorlar, uçağın sesten hızlı seyahat edebilmesi için gereken gücü sağlayacak.

Boom’un kurucusu Blake Scholl’a göre, XB-1 ve Overture arasında boyut, motor tipi ve tasarım gibi pek çok fark var. XB-1’in uçuşu, Overture’un tasarımında kullanılan verilerin doğruluğunu test etmek için bir fırsat sunuyor. Scholl, prototipin ve üretim uçağının birbirine benzememesinin, yeni öğrenilen bilgilerin bir sonucu olduğunu ve bu bilgilerin Overture’ın geliştirilmesine önemli katkılarda bulunduğunu belirtiyor.

Boom Supersonic’in karşılaştığı en büyük zorluklardan biri, sesten hızlı uçuşların çevresel etkisi. Concorde’un son uçuşundan bu yana dünya genelinde sesten hızlı uçuşlara yönelik sıkı düzenlemeler getirildi. Bu, Overture’un çoğunlukla okyanuslar üzerinde sesten hızlı hızlara çıkabileceği anlamına geliyor. Ancak, NASA’nın X-59 gibi göstericiler üzerinde geliştirdiği teknolojiler, gelecekte bu düzenlemelerin hafifletilmesine yardımcı olabilir.

Diğer yandan, sesten hızlı uçuşlar, mevcut jetlere kıyasla daha fazla yakıt tüketimi anlamına geliyor. Overture’un daha az yolcu taşıması, bu durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Buna karşılık, yenilenebilir kaynaklardan üretilen ve atmosferden doğrudan karbon çekimi ile zenginleştirilebilen sürdürülebilir havacılık yakıtı (SAF), bu sorunun üstesinden gelinmesine yardımcı olabilir.

Boom, XB-1 ile sadece sesten hızlı uçuşları geri getirmeyi hedeflemiyor, aynı zamanda havacılıkta sürdürülebilirliği de ön planda tutuyor. Şirket, Overture’ın geliştirilmesi ve uçuşa geçirilmesi için önümüzdeki yıllarda yoğun bir çalışma programı öngörüyor. Bu süreçte, sesten hızlı ve çevre dostu ticari uçuşların geri dönüşü için sabırlı olmamız gerekiyor.