Geçtiğimiz yıl, merkeziyetsiz bir yapıya sahip olmasıyla dikkat çeken ve Twitter’a alternatif olarak görülen Bluesky, sosyal medya dünyasında önemli bir ilgi odağı haline geldi. Kapalı beta sürecinde iki milyondan fazla kullanıcıya ulaşan uygulama, sosyal medya gündeminde de sıklıkla yer edindi. Ancak, son zamanlarda sosyal medya platformlarının geleceği konusundaki tartışmalar, Mastodon‘u ve Meta’nın Threads‘ini de içeren bir dizi hizmeti güçlendiren merkeziyetsiz protokol ActivityPub üzerine yoğunlaşmıştı.
ActivityPub’ın popülerliği artsa da, Bluesky yeniden sahneye çıkmaya hazır. Bu hafta itibarıyla, uygulama davetiye sistemini kaldırarak kayıt olmak isteyen herkese kapılarını açıyor. Ay sonunda ise, AT Protokolü üzerinde kendi sunucularını barındırmak isteyen dış geliştiricilere izin vermeyi planlıyor. Bluesky kullanıcılarının, şirket tarafından yönetilmeyen deneyimlere katılabilmesi ve profillerini ağdaki rakip uygulamalara taşıyabilmesi hedefleniyor.
Bluesky’nin yenilikçi adımları
The Verge ile yapılan bir röportajda, CEO Jay Graber, uygulamanın kapalı betadan çıkıp genel kullanıma sunulmadan önce moderasyon özelliklerini geliştirmeleri ve altyapısını stabil bir duruma getirmeleri gerektiğini belirtti. Graber, uygulamanın bir yıl önce piyasaya sürülmesinden bu yana 3 milyondan fazla kayıt aldığını ve çok daha fazla indirme olduğunu söyledi. Davetiye gerekliliğinin kalkmasıyla, bu kişilerin aktif kullanıcılara dönüşeceği ve Bluesky’nin daha genel bir kitle için bir konuşma platformu olarak rol oynayabileceği umuluyor.
Bluesky, kamu yararına çalışan bir işletme olarak kuruldu ve tam zamanlı çalışanların yarısı kadarı moderasyon ve kullanıcı desteği üzerine çalışıyor. Graber, Bluesky uygulamasının aylık 1.6 milyon kullanıcıya ve insanların seçebileceği 25.000 özel akışa sahip olduğunu belirtiyor. Bu özel akışlar, AT Protokolü’nün güçlendirdiği benzersiz bir özellik olup, Bluesky’nin özgünlüğünü gösteriyor. Graber, sadece yosun resimleri gösteren bir akışı takip ettiğini söylüyor.
Bluesky, önümüzdeki haftalarda AT Protokolünü üçüncü taraf geliştiriciler için açtığında, teorik olarak kendi kuralları olan bir sunucu oluşturmak mümkün olacak. Graber, bunun “deneysel bir lansman” olduğunu ve kademeli bir geçiş olacağını belirtiyor. “Ağın bir gecede tamamen değişmesini engellemek için işleri yavaşlatmayı, sınırlamalar getirmeyi düşünüyoruz” diyor.
AT Protokolü yakında açılacak olsa da, Bluesky şirketi, uygulamasındaki ek özellikler için kullanıcılardan ücret alma gibi çeşitli yollarla para kazanmayı planlıyor. Ayrıca, geliştiricilerin ücretlendirebileceği özel akışlar gibi satın alımlardan pay almayı hedefliyor. Graber, AT Protokolü üzerinde kendi sunucularını kolayca yönetmek isteyen diğerlerine yardımcı olmak için bir Cloudflare benzeri bir kurumsal kol üzerinde çalışıldığını da ekliyor.
Bluesky şu anda AT Protokolünü kontrol ediyor ve Graber, protokolün zamanla birçok başka şirket tarafından kullanılacaksa, kontrolünün bir web standartları kuruluşuna, örneğin İnternet Mühendisliği Görev Gücü’ne devredilmesi gerektiğinin farkında. ActivityPub ile bir şekilde entegrasyon yapmayı planlayıp planlamadıkları sorulduğunda, bu durumun yol haritasında olmadığını ancak şirketin fikre karşı olmadığını belirtiyor.
Graber, “Bu, deneyimleme zamanı.” diyor. Meta gibi şirketlerin birkaç yıl önce düşünülemez olan merkeziyetsizliği benimsemesiyle, ActivityPub şu anda zamanın ruhunu yakalamış gibi görünüyor. Sosyal ağların gelecek aşaması olarak giderek daha fazla görünen bu platform üzerinde Bluesky, hâlâ iyi bir yer edinebileceğini düşünüyor.