Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Hindistan’a giderken, uçaktaki gazeteciler kendisine YouTube ile ilgili bir soru sordu. Başbakan’da bu soruyu “Ben giriyorum, siz de girin.” şeklinde yanıtladı.
Başbakan’ın bu cevabına gülsek mi, kızsak mı bilmiyoruz. Aslında biz de YouTube’a girebiliyoruz bir şekilde, oradaki videoları izleyebiliyoruz. O zaman bu yasak kime konmuş oluyor? YouTube’a mı ceza vermiş oluyoruz? Buradan erişimi engelleyerek O’nun trafiğini azaltıp, kârını mı azaltıyoruz?
Aslında YouTube ülkelerin rahatsızlıkları konusunda oldukça hassas. Bir devletin çıkarını zedeleyeceğini düşündüğü videoları bile hemen kaldırıyor. Zamanında Atatürk’e hakaret videoları konduğunda, bu videoları YouTube’a şikayet edenlerden birisi de bendim ve YouTube bu şikayetleri çok çabuk değerlendirip, o videoları engellemişti.
Mahkemelerden ard arda YouTube yasağı kararı çıkmaya devam ediyor. Ve bu durum dünyanın gözünde Türkiye’nin imajını zedelemeye başladı. Aslında çözüm basit: YouTube ile koordinasyonu sağlamak. Ama bunu yaparken de YouTube’a dayatmada bulunmamalı, “gelip buradan ticari izin belgesi al, vergi ver” denmemeli. Özel bir filtreleme sistemi üzerinde anlaşılıp, youtube.com.tr alan adı ile Türkçe arayüzde bir yayın yapılabilir. Aslında herkesin kafasındaki çözüm bu… Ancak hem YouTube’un hem de devletin inatçılığı olayı kilitliyor. Biz de Başbakan’ın tavsiyesine uyarak YouTube’a dolaylı da olsa giriyoruz.
Okuyun – Başbakan: Ben YouTube’a giriyorum