Avrupa Uzay Ajansı 2018 yılının başlarında, Gaia uydusu aracılığıyla toplanan Samanyolu harita verilerinin ikinci fazını yayınladı. Bilim insanlarına ve sıradan uzay meraklılarına çok büyük miktarlardaki veriyi araştırma fırsatı veren çeşitli araçlarla bu, hem profesyonel hem de amatör astronomlar için büyük bir fırsat niteliğini taşıyor.
Ne var ki bu, buz dağının henüz sadece görünen tarafı ve Gaia proje ekibi önümüzdeki yıllarda da haritayı güncellemeyi sürdürecek. Bu sırada Gaia’dan elde edilen verileri diğer araçları kullanarak gökyüzü araştırma verileriyle birleştiren araştırmacılar, yıldız konumlarını belirsizleştiren toz ve parçacıklarının içinden bakarak Gaia verisinin doğruluğunu artırıyor.
Konuyla ilgili olarak yayınlanan açıklamada görüş belirten, çalışma makalesinin baş yazarı Friedrich Anders, “Özellikle Gaia verilerinde yer alan iki yıldız parametresine baktık: Yıldızların yüzey sıcaklığı ve temelde onların ışığını gizleyen ve daha kırmızı görünmesini sağlayan; bizimle onların arasındaki tozun bir ölçüsü olan ‘sönümleme’.” dedi. “Bu iki parametre birbirine bağlıdır, ancak tozdan kızılötesi gözlemlerle bakılarak elde edilen ek bilgileri ekleyerek bunları bağımsız olarak tahmin edebiliriz.”
ESA’nın web sitesinde yayınlanan yeni bir makaleye göre, bu yöntem bazı durumlarda yıldız konum verisinin doğruluğunu yüzde 20’yi aşan oranda artırıyor. Gaia verisinin daha doğru olması da onları çeşitli amaçlar için kullanan astronomlar için daha kullanışlı hâle gelmesini sağlıyor.
Gaia projesi gelecekte galaksi haritası için çeşitli güncellemeler sunacak. Uydu hâlâ gökyüzünü taramayı sürdürüyor ve daha şimdiden elinde yılların verisi birikmiş durumda. ESA, önümüzdeki uzun yıllar boyunca bu işlemi sürdürmeyi umuyor.
