ManşetlerTeknoloji

Avrupa Birliği’nin yapay zekâ yasasının hazırlanmasında sona yaklaşılıyor

avrupa birliği

Avrupa Birliği (AB), genel amaçlı yapay zekâ (GPAI) modellerinin AB Yapay Zekâ Yasası’na (AI Act) uyum sağlamasına yardımcı olacak uygulama kodu rehberinin üçüncü ve muhtemelen son taslağını yayımladı. Mayıs 2025’e kadar nihai hale getirilmesi planlanan kodun geliştirme süreci geçtiğimiz yıldan bu yana devam ediyor.

Yeni taslağın daha erişilebilir olması amacıyla özel bir web sitesi de oluşturuldu. Bu son taslak hakkında geri bildirimler 30 Mart 2025 tarihine kadar sunulabilecek. AB’nin risk bazlı yapay zekâ düzenlemesi kapsamında, yalnızca en güçlü yapay zekâ modellerini geliştiren firmalara yönelik bazı özel yükümlülükler bulunuyor. Şeffaflık, telif hakkı ve risk azaltma gibi alanları kapsayan bu yükümlülükler, büyük yapay zekâ şirketlerinin yasal düzenlemelere nasıl uyum sağlayacağını belirliyor. Yapay Zekâ Yasası’na aykırı hareket edenler için belirlenen cezalar küresel yıllık gelirlerinin yüzde 3’üne kadar çıkabiliyor.

Yayımlanan üçüncü taslak, önceki versiyonlara kıyasla daha sade bir yapı ve daha net taahhütler içeriyor. Aralık ayında yayımlanan ikinci taslak üzerine yapılan geri bildirimler doğrultusunda, yeni sürümde bazı noktalar yeniden şekillendirildi. Son versiyonun oluşturulması sürecinde ek geri bildirimler, çalışma grupları ve atölye çalışmaları da önemli rol oynayacak. Uzmanlar, nihai belgenin daha açık ve tutarlı olmasını sağlamayı hedefliyor.

Yeni taslak, GPAI modelleri için belirlenen taahhütlerin yanı sıra şeffaflık, telif hakları, güvenlik ve risk azaltma gibi konulara dair detaylı kılavuzlar içeriyor. Şeffaflık kapsamında, GPAI geliştiricilerinin, teknolojilerini kullanan diğer kuruluşların yasal uyumluluklarını sağlamalarına yardımcı olacak bir model dokümantasyon formu doldurmaları bekleniyor.

Öte yandan, telif hakkı ile ilgili bölüm, büyük yapay zekâ şirketleri için en tartışmalı alanlardan biri olmaya devam ediyor. Mevcut taslakta “azami çaba”, “makul önlemler” ve “uygun tedbirler” gibi ifadeler sıklıkla kullanılıyor. Bu dilin, büyük yapay zekâ şirketlerine, modellerini eğitmek için telif hakkı ile korunan içerikleri kullanma konusunda esneklik tanıyabileceği düşünülüyor. Ancak, bu belirsizliğin nihai taslakta giderilip giderilmeyeceği henüz net değil.

Daha önceki versiyonlarda, telif hakkı sahiplerinin şikâyetlerini doğrudan iletebileceği bir iletişim noktası sağlanması gerektiği belirtilirken, yeni taslakta bu ifadenin yumuşatıldığı görülüyor. Şimdi ise yalnızca “hak sahipleriyle iletişim kurmak için bir irtibat noktası belirlenmesi” gerektiği ifade ediliyor. Ayrıca, yapay zekâ modellerinin ürettiği içeriklerin telif hakkını ihlal edip etmediğini belirlemek için otomatik sistemler kullanarak şikâyetlerde bulunan hak sahiplerinin taleplerinin, “açıkça temelsiz veya aşırı olduğu” gerekçesiyle göz ardı edilebileceği belirtiliyor.

Güvenlik ve risk yönetimi konusunda, AB Yapay Zekâ Yasası yalnızca 10^25 FLOP’un üzerinde işlem gücü kullanan en güçlü yapay zekâ modellerine yönelik yükümlülükler içeriyor. Ancak, yeni taslakta önceki sürümlerde önerilen bazı önlemlerin, gelen geri bildirimler doğrultusunda daha da daraltıldığı görülüyor.

ABD, Avrupa Birliği Yapay Zekâ Yasası’na yönelik çalışmalardan rahatsız

AB’nin yapay zekâ yasasına yönelik çalışmalar devam ederken, ABD’den gelen eleştiriler de dikkat çekiyor. Geçtiğimiz ay Paris’te düzenlenen AI Action Summit etkinliğinde, ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, Avrupa’nın AI düzenlemelerinin “aşırı düzenlemelerle inovasyonu baltalayabileceği” yönünde uyarılarda bulundu. ABD yönetimi, yapay zekâ düzenlemelerinde daha serbest bir yaklaşımı benimsemeyi planlıyor.

Avrupa’da ise yapay zekâ yasasına dair bazı düzenlemeler gözden geçirilmeye başlandı. Örneğin, AB Yapay Zekâ Sorumluluk Direktifi taslak aşamasında iptal edilirken, diğer bazı kuralların da bürokrasiyi azaltmaya yönelik değişikliklere tabi tutulacağı belirtiliyor. Bunun yanı sıra, Avrupa Komisyonu’nun AI Ofisi, GPAI modellerinin sorumluluklarını ve kapsamlarını daha iyi tanımlamak amacıyla ayrı bir kılavuz üzerinde çalışıyor.

Bu gelişmeler, AB’nin yapay zekâ düzenlemelerindeki denge arayışını gösterirken, ABD’nin düzenleme karşıtı lobisinin de etkili olmaya çalıştığı görülüyor. AI Office’in ilerleyen dönemde yayımlayacağı ek kılavuzlar, AB’nin bu alandaki duruşunu daha net bir şekilde ortaya koyabilir.