Audi, araç modellerinin adlandırma sistemini daha şeffaf hale getirmek için küresel çapta yeni bir isimlendirme stratejisi uygulamaya koyuyor. Bu yeni sistem, araçların türünü, boyutunu, gövde tipini ve güç aktarma seçeneklerini daha net bir şekilde ifade etmeyi hedefliyor.
Audi’nin güncellenmiş model isimlendirme sistemi, temel olarak dört ana bileşenden oluşuyor. İlk olarak, model adları “A” ve “Q” harfleriyle başlayacak. “A” harfi, sedan veya station wagon gibi düşük zeminli araçları temsil ederken, “Q” harfi SUV ve crossover gibi yüksek zeminli modeller için kullanılacak.
Bu harfleri, aracın boyutunu veya sınıfını ifade eden 1’den 8’e kadar olan sayılar takip edecek. Önceki sistemde, çift ve tek sayılar farklı güç aktarma sistemlerini belirlemek için kullanılıyordu. Ancak Audi, bu ayrımı kaldırarak tek bir boyutlandırma sistemi benimsemeye karar verdi.
Ardından, aracın gövde tipi belirtilecek. Örneğin, sedanlar “Sedan” olarak adlandırılacak, station wagon modeller “Avant” ismini alacak ve eğimli tavan tasarımına sahip hatchback benzeri modeller ise “Sportback” olarak tanımlanacak.
Son olarak model isminin sonuna güç aktarma sistemini belirten bir kod eklenecek. Audi’nin içten yanmalı motorlarını temsil eden “TFSI” ifadesi, plug-in hibrit modeller için “TFSI e” olarak kullanılacak. Tamamen elektrikli modeller ise “E-tron” takısını taşıyacak. Bu sistemle birlikte Audi, önceki modellerinde kafa karışıklığına neden olan iki basamaklı güç çıkışı numaralandırmasını da tamamen ortadan kaldırıyor.
Yeni isimlendirme sistemi, 4 Mart 2025’te tanıtılacak yeni içten yanmalı motorlu Audi A6 modeliyle birlikte ilk kez hayata geçirilecek. Bu yeni model, örneğin “A6 Avant TFSI” veya “A6 Sedan E-tron” gibi isimlerle anılacak. Mevcut modellerin isimlerinde ise herhangi bir değişiklik yapılmayacak.
Audi’nin E-tron modelleri, eski isimlendirme sisteminde özellikle büyük bir karmaşaya yol açmıştı. Örneğin, ABD pazarında ilk olarak “Audi E-tron” ismiyle sunulan SUV, aslında bir Q8 tarzı modeldi. Daha sonra Sportback versiyonu piyasaya sürüldü ve her iki model de “Q8 E-tron” olarak yeniden adlandırıldı. Şu anda ise Audi’nin tamamen elektrikli Premium Platform Electric (PPE) mimarisine dayanan yeni nesil modelleri arasında yer alan Q6 E-tron bulunuyor. Bu model, Volkswagen Grubu’nun geliştirdiği platformu Porsche Macan EV ve A6 E-tron ile paylaşıyor.
Audi’nin yeni isimlendirme stratejisi, hem içten yanmalı motorlara hem de elektrikli modellere sahip geniş ürün gamının daha iyi anlaşılmasını sağlamayı amaçlıyor. Elektrifikasyon sürecinde farklı platformlar ve güç aktarma teknolojilerinin bir arada sunulması, markanın adlandırma sisteminde netliğe duyulan ihtiyacı artırmıştı. Bu yeni sistem sayesinde, müşteriler bir Audi modelinin boyutu, gövde tipi ve motor teknolojisi hakkında yalnızca adına bakarak bilgi sahibi olabilecekler.
Audi elektrikli otomobil stratejisini de netleştiriyor
Öte yandan, bu değişiklik Audi’nin elektrikli araçlar konusundaki stratejisini daha da netleştiriyor. Özellikle “E-tron” ifadesinin sadece tamamen elektrikli modellerde kullanılması, markanın içten yanmalı motorlu ve hibrit araçlarını belirgin bir şekilde ayırt etmesini sağlayacak. Benzer şekilde, TFSI ve TFSI e etiketleri sayesinde benzinli ve plug-in hibrit modellerin sınıflandırılması daha kolay hale gelecek.
Audi’nin bu yeni adlandırma sisteminin, özellikle gelecekteki model lansmanlarında kafa karışıklığını azaltarak müşterilerin daha bilinçli seçimler yapmalarına yardımcı olması bekleniyor. Bu yaklaşım, markanın elektrikli araç stratejisini daha net bir şekilde vurgularken, aynı zamanda içten yanmalı motorlu modellerin de kullanıcılar tarafından daha iyi anlaşılmasını sağlayacak.
