Apple Watch Series 3 İncelemesi

Apple Watch Series 3
GittiGidiyor’dan satın alın

SATIN AL

Apple Watch ile bundan üç yılı biraz aşkın zaman önce tanışmıştık. İki yılı biraz geçen zamandan bu yana da piyasada, farklı nesilleri satılıyor. Apple’ın akıllı saat pazarında emekleme dönemini geçtiğini, olgunlaşmaya başladığını söyleyebiliriz. Apple Watch Series 3’te gördüğümüz yenilikler bunu işaret ediyor. 12 Eylül etkinliğinde tanıtılan üçüncü nesil Apple saati daha çok LTE bağlantı destekli versiyonuyla konuşuldu, ancak biz Türkiye’deki kullanıcıların mevzuat gereği, sadece GPS bağlantısına sahip olan versiyonuyla yetinmemiz gerekiyor. Yaklaşık üç haftadır Apple Watch Series 3’ü deneyimliyorum. Şimdi de elde ettiğimiz izlenimleri Apple Watch Series 3 inceleme yazısında aktarma zamanı geldi.

Apple Watch Series 3 inceleme: Tasarım

Apple Watch’un tasarımı birinci nesilde nasılsa, üçüncü nesilde de aynı şekilde. Selefine göre hafif daha kalın olmasının dışında, Apple Watch Series 3 önceki nesillerle hemen hemen aynı boyutları koruyor. Yine 38mm ve 42mm olmak üzere iki farklı büyüklükle geliyor. Hangi büyüklükteki saatin hangi cinsiyete uygun olacağı şeklinde keskin bir ayrım yapmamak gerekiyor. Küçük boyutlu olan versiyon, gerçekten küçük bir ekrana sahip ve daha çok ince bilekli kişilerde şık duracaktır. Geri kalanların ise 42mm’lik boyutu tercih etmeleri daha yerinde bir tercih olacaktır. Üç nesildir Apple Watch Series 3’ün 42mm’lik versiyonunu kullanıyorum. Hem ekranın büyüklüğü hem de bilekte duruşu olsun, benim için fazlasıyla tatmin edici oluyor.

Orijinal Apple Watch’ta tercihim paslanmaz çelik kasaya sahip olan Apple Watch serisiydi. O model darbelere ve aşınmalara karşı epey dayanıklıydı, ancak üstü çizikleri epey fazla şekilde gösteriyordu. Geçen yıl ise Apple Watch Series 2 ile birlikte alüminyum kasalı Apple Watch Sport modeline geçiş yapmıştım. Saati bir kez, göbek hizasından fayansa düşürmeme rağmen, köşesinde çok küçük bir ezilmeyle atlatmayı başardım. Aylar sonra benzer bir aşınmanın ben farkında olmadan, saatin görmediğim köşesinde meydana geldiğini anladım. Demek istediğim, alüminyum kasa darbelere karşı paslanmaz çelik gövde kadar dayanıklı olmasa da, çizilmelere karşı epey iyi bir performans gösteriyor ve saati ışığa tuttuğunuzda biraz göz zevkini bozan çizikleri görmemenizi sağlıyordu. Sonuç olarak Apple Watch Series 2’nin alüminyum gövdesinden epey memnun kalmıştım.

Şimdi görüyorum ki Apple, üçüncü nesille birlikte temel malzeme seçimini alüminyumdan yana yapıyor. Fiyatları diğerlerine göre daha yüksek olan, buna ek olarak Türkiye’de satılmayan; paslanmaz çelik kasalı Apple Watch Hermes ve seramik kasalı Apple Watch Edition’ın dışında, Türkiye’de satılan Apple Watch Series 3 GPS ve Apple Watch Nike+ GPS modellerinde malzeme olarak alüminyum seçilmiş. Apple yine uzay grisi, gümüş ve bunlara ek olarak iPhone 8 ve 8 Plus’taki altının tonlarında bir altın rengi seçenekler olarak belirlemiş. Üçüncü nesilde tercihim uzay grisinden yana oldu. Siyaha yakın tonuyla uzay grisi gayet şık duruyor. Bununla birlikte farklı renkteki kayışlarla da uyum sorunu yaşamadığını belirtmeliyim.

42mm Apple Watch Series 3, 42.5 x 36.4 x 11.4 mm.’lik boyutlarla ortalama bir kol saatinin boyutlarında geliyor. Bileğimde ne çok küçük ne de çok hantal duruyor. 32.3 gr. ağırlığıyla da kolumda büyük bir kütle taşıyormuşum hissini vermiyor. Eskiden kol saati takmayı seven bir insan değildim, ancak Apple Watch kullanmaya başladıktan sonra bu durum değişti. Tabii ki, bunda hareketleri ve kalori yakımını sürekli kontrol etme gibi bir motivasyonun etkisi var, ancak Apple Watch’ın hantal olmayan, rahatsız etmeyen gövdesinin de buna bir katkısı olduğunu belirtmem gerekiyor. Apple Watch’u sabah kalktığımda takıp, gece yatana kadar neredeyse hiç çıkarmıyorum.

İkinci nesil Apple Watch ile birlikte suya dayanıklılık özelliği gelmişti. 50 metre derinliğe kadar suya dayanıklılık sayesinde Apple Watch’u havuzda veya denizde bilekten çıkarmadan kullanmak, yüzmek mümkün olmuştu. Geçen yaz hem havuzda hem de denizde, Apple Watch Series 2 epey arkadaşlık etmişti. Deniz suyu bile saate bir zarar vermedi, ancak her ihtimale karşın denizden çıktığımda saati tuzlu suyun gitmesi için suya tuttuğumu belirtmem gerekiyor. Mevsimin değişmesi nedeniyle Apple Watch Series 3 ile benzer bir deneyimi yaşamadım, ancak performans açısından selefinden hiç geri kalmayacağını tahmin ediyorum.

Apple Watch Series 3’ün sağ kenarında Digital Crown ve yan düğme bulunuyor. Bu fiziksel kontroller önceki nesil versiyondakine göre biraz daha sağlam ve oturaklıymış hissi veriyor. Türkiye’de satılmayan LTE bağlantılı modellerde Digital Crown’un üstünde kırmızı renk bulunuyor. Ancak sadece GPS’li modellerde böyle bir işaret yer almıyor. Sol kenarda ise hoparlör ve mikrofon bulunuyor. Apple Watch Series 3 ile birlikte gelen yeniliklerden bir tanesi de hoparlörün artan ses şiddeti oldu. Böylelikle telefon görüşmeleri yaparken karşı tarafın sesini, saati kulağa doğru yaklaştırmaya ihtiyaç hissetmeden, rahatlıkla duymak mümkün oluyor. Bu arada, Apple Watch’ta kullandığım uygulamaların başında Shazam adlı şarkı tanıma uygulaması geliyor. Radyoda denk geldiğim ve beğendiğim bir şarkıyı Apple Watch Series 3’te yüklü olan Shazam’a dinletip bulduktan sonra, ön dinlemesini yaptığımda çıkan sesin epey şaşırttığını söylemeliyim. Ses şiddeti, gerçekten de önceki nesile göre dikkate değer artış gösteriyor.

Apple Watch’un iç tarafında kalp hızı ölçümünü sağlayan sensörler bulunuyor. Kasanın üst ve alt kenarlarının hemen bitişiğinde yer alan düğmeler ise kayış parçalarını çıkarmak için kullanılıyor. Apple Watch Series 3 ile yeni kayış seçenekleri geliyor. Bunların arasında en çok hoşuma giden ise Spor Loop oldu. Kolay ayarlanan cırt cırtlı, yumuşak ve nefes alabilir naylon örme yapısı sayesinde Spor Loop spor yaparken daha rahat etmemi sağladı. Daha önce Nike’ın spor kordonunu veya klasik lastik spor kordonu tercih ediyordum. Spor Loop’tan sonra o tercihler arkaya itilmiş oldu. Spor Loop’un bir olumsuz yanı var, o da saati şarj etmek istediğimde, kayışın en azından bir ucunu çıkarmam gerekiyor.

Apple Watch Series 3, önceki nesiller için alınmış kayışlarla da uyumluluk taşıyor. Eğer orijinal veya daha yeni bir Apple Watch sahibiyseniz ve üçüncü nesle geçiş yapmayı düşünüyorsanız, daha önce satın aldığınız kayışları da kullanabilirsiniz. Kayışlar Apple Watch’u farklı saatlere dönüştürüyor, günün farklı zamanlarında, farklı mekanlara uygun bir aksesuara dönüşmesini sağlıyor. Ancak Apple Watch’u uydurmak istediğiniz mekanın önemi ve gösterişi artınca, kayış seçeneklerinin fiyatları da epey yukarıya çıkıyor.

Apple Watch Series 3 inceleme: Donanım ve Performans

Alüminyum kasalı Apple Watch Series 3 modellerinde Ion-X camla korunan, ikinci nesil OLED Retina ekranlar bulunuyor. Bu ekranlar Force Touch adı verilen basınç hassasiyetini de bünyesinde barındırıyor. Böylelikle Apple Watch’ta ekrana bastırarak da çeşitli aksiyonları yerine getirmek mümkün oluyor. İkinci nesil Apple Watch ile birlikte 1000 nit gibi yüksek parlaklığa sahip bir ekran gelmişti. O ekran aynı şekilde korunuyor. Yüksek parlaklık sayesinde özellikle dışarıda gerçekleştirilen koşu, yüzme ve benzeri aktivitelerde ekrandakilerin ilk bakışta rahatlıkla görülmesine imkan tanınıyor. 38mm’lik saatin ekranı 340 x 272, 42 mm’liğinki ise 390 x 312 piksel çözürlüğe sahip. Bu çözünürlük değerleri keskin ve net yazıların, görüntülerin, grafiklerin sunulması için yeterli oluyor. Bu arada ekranın üstü oleofobik kaplama ile parmak izlerine karşı korunuyor.

Ion-X cam hem çizilmelere hem de çatlamalara karşı epey dayanıklı. Apple Watch Series 2’de uzun süreli kullanımdan sonra ekranın üstünde, ışığa tuttuğumda ancak görebildiğim küçük çizikler dışında herhangi bir rahatsız edici durum söz konusu değildi. Ayrıca göbek seviyesinden fayans zemine yüz üstü düştüğünde de ekranda herhangi bir çatlama meydana gelmemişti. Aynı ekran camının Apple Watch Series 3’te de bulunduğunu belirtelim, geri kalan yorumu siz yapın.

Ekran selefine göre değişiklik göstermese de, Apple Watch Series 3’ün içinde yepyeni ve daha yüksek performans sunan bileşenler bulunuyor. Öncelikle Apple, çift çekirdekli S3 işlemciye yer veriyor. Apple’ın üçüncü nesil mimarisini içeren bu işlemcinin yüzde 70’e varan oranda daha yüksek performans sunduğu belirtilmiş, aynı zamanda daha hızlı uygulama açılışları ve genel olarak daha akıcı bir kullanıcı arayüzü gezintisi vadedilmişti. Pratikte elde ettiğimiz deneyimler Apple’ın bu iddialarını destekler nitelikte. Apple Watch Series 3 gerçekten daha akıcı, kullanıcı arayüzünde daha hızlı bir gezinti sağlanıyor. Bunun yanı sıra Siri sorgularına cevap alma, Shazam’da şarkı bulma gibi işlemler de süre kısalıyor.

Apple Watch Series 3’ün kablosuz bağlantı tarafında da gelişimler kaydettiğini görüyoruz. Apple’ın tasarladığı kablosuz yonga, W2 bu saatte yer alıyor. Apple’ın belirttiğine göre bu bileşen Series 3’ün Series 2 ile karşılaştırıldığında yüzde 85 daha hızlı Wi-Fi performansı sunmasını, hem Wi-Fi hem de Bluetooth bağlantılarında ise güç verimliliğinde yüzde 50 artış elde etmesini sağlıyor. W2 yongası sayesinde Apple Watch Series 3’ün iPhone ile eşleştirilme süreci de hızlanıyor. Aynı zamanda ev veya iş yerinde, iPhone ile bağlantı koptuğunda saatin Wi-Fi sayesinde bağlantıda kalmasını sağlıyor. Böylelikle e-posta veya iMessage kontrolü gibi işleri, iPhone’dan uzakta da yapmak, bildirimleri almaya devam etmek mümkün oluyor. Bu arada Apple iPhone 8 ve 8 Plus’ta Bluetooth 5.0’a geçiş yapsa da, Apple Watch Series 3’te Bluetooth 4.2 desteklenmeye devam ediyor. Wi-Fi tarafında da 802.11b/g/n protokollerine destek sunuluyor.

Apple Watch Series 3’te de daha önceki nesilde olduğu gibi GLONASS destekli GPS, jiroskop, ivmeölçer ve kalp hızı sensörü mevcut. Yeni nesil akıllı saatle birlikte şimdi bunların arasına barometrik altimetre de katılıyor. Böylelikle egzersizlerde çıkılan kat sayısı gibi, yükseklikle ilgili bilgiler de toplanan verilere dahil ediliyor. Yükseklik bilgisinin de eklenmesi sayesinde kalori hesabının doğruluğu artıyor.

Bileşenlerin daha güçlü ve performanslı hâle getirilmesine rağmen, Apple Watch Series 3 yine, Apple’ın belirttiğine göre tüm gün yetecek pil performansını sağlıyor. Apple 18 saate varan bir kullanım değeri veriyor. Ancak pratikte elde ettiğim deneyimler, Apple Watch Series 3’ün hiç spor yapmadığınız ve saati fazla kullanmadığınız; sadece saat olarak yararlandığınız ve bildirimlere bakmakla yetindiğiniz takdirde iki günü rahatlıkla çıkardığını, hatta üçüncü günü de, günün sonuna doğru Pil Koruma Moduna girerek çıkardığını gösteriyor.

İki günde spor yapan birisi olarak Apple Watch Series 3’ün; antrenman takibi, Siri sorguları, iMessage cevaplarını cevaplama, yoğun bildirim takibi, adım sayar uygulamasının kullanımı, Shazam ile şarkı bilgisi sorgulama gibi işlerden oluşan normal yoğunluktaki bir kullanımda, iki günde bir şarj etmeyi yeterli kıldığını söyleyebilirim. Çoğu Apple Watch Series 3 GPS kullanıcısı için de, akıllı saatlerini iki günde bir şarj etmek yeterli olacaktır.

Tabii ki, Apple Watch Series 3 üzerinden müzik dinleme, dışarıda GPS kullanarak koşu veya yüzme egzersizi yapma gibi işler, pil tüketimini artıracağı için süreyi daha aşağı çekecektir. Ancak her durumda, Apple’ın dile getirdiği “tüm güne varan pil ömrü” kriterinin karşılanacağını söyleyebilirim.

Apple Watch Series 3 inceleme: Sağlık ve Antrenman

Apple birinci nesil Apple Watch modelini daha çok iletişim odaklı bir cihaz olarak konumlandırmıştı. Ancak Apple Watch Series 2 ile birlikte sağlıklı yaşam ve egzersiz tarafına daha da odaklanılmış, Apple Watch’un kullanıcılara sağlıklı yaşam hedeflerini tutturmakta arkadaş olacak bir cihaz olarak düşünülmesi hedeflenmişti. Apple Watch Series 3 ile birlikte bu hedefe doğru adımlar atılmaya devam ediliyor.

Yukarıda da belirttiğimiz gibi, altimetrenin de eklenmesiyle birlikte Apple Watch Series 3 şimdi yüksekliğe bağlı bilgiler de veriyor. Çıkılan kat sayısı şeklinde bir veri gösteriyor. Bunun yanı sıra yükseklik verisinin elde edilmesi kalori hesabının da daha doğru şekilde yapılmasını sağlıyor. Bunun dışında watchOS 4 ile birlikte sunulan birtakım değişiklikler de Apple Watch Series 3’ün güçlü bir sağlıklı yaşam ve egzersiz arkadaşı olmasına katkıda bulunuyor.

Öncelikle Antrenman uygulaması yeniden tasarlandı ve Yüksek Yoğunluklu Antrenman adını taşıyan yeni bir antrenman türü eklendi. Spor salonunda yaptığım antrenmanlarda yürüyüşten koşuya, eliptik bisikletten aletsiz jimnastiğe kadar farklı aktivitelerde bulunuyorum. Her bir farklı oturum için farklı bir antrenman türü seçmek yerine Yüksek Yoğunluklu Antrenman modunu kullanıyorum. Bu antrenman türü, özelleştirilmiş hareket ve kalp hızı algoritmaları kullanarak aktiviteleri ve yakılan kalori miktarını belirliyor. Spor salonundaki aletlerin gösterdiği yakılan kalori miktarıyla karşılaştırdığımda, Apple Watch Series 3’ün elde ettiği sonuçların doğruluğunun yüksek olduğunu görüyorum.

Yeni gelen antrenman türü dışında, diğer antrenmanlarda da birtakım yenilikler var. Örneğin bir antrenman bitmeden yeni bir antrenmanı başlatabilirsiniz. Yüksek Yoğunluklu Antrenman yerine her bir antrenman türü için ayrı ayrı kayıt girmek istiyorsanız, bu yöntemin büyük pratiklik sağladığını söylemek mümkün. Havuzda Yüzme antrenmanlarında da dinlenme zamanları otomatik olarak algılanıyor, her bir yüzme türü için mesafe ve set için hız ölçümü yapılıyor.

Bunun dışında Antrenman uygulamasına eklenen müzik kontrolleri sayesinde egzersiz sırasında çalan şarkıyı, menülerde gezinmek zorunda kalmadan kolaylıkla değiştirebilirsiniz.

Aktivite uygulamasında da birtakım yenilikler sunuluyor. Şimdi bu uygulama her gün, aktivite halkalarınızı kapatmanız için size birtakım tavsiyelerde bulunuyor. Diyelim ki, kalori halkanız akşama kadar kapanmadı. Apple Watch’unuzda 10 dakikalık bir yürüyüşle bu halkayı da kapatabileceğiniz şeklinde bir bildirim görebilirsiniz. Ancak bu bildirimlerin gönderim zamanı, daha önce otomobilde giderken hareket etmeyi hatırlatan bildirimlerin gönderim zamanına benziyor. Akşamüstü yaptığım 20 dakikalık inişli ve çıkışlı bir yürüyüşten sonra yürüyerek aktivite halkasını kapatabileceğim şeklinde bir bildirim görmek pek mutlu etmiyor. Ne var ki, daha akıllı şekilde işleyen Aktivite’nin bu durumu da öğreneceğini ve ileride söz konusu durumlarda bildirimleri göstermeyeceğini umut ediyorum.

Aktivite uygulamasının en güzel bölümlerinden bir tanesi Başarılar. Geçen yıl watchOS 3 ile gelen bu özellik, Apple Watch sahibi olan diğer arkadaşlarınızın aktivitelerini görmenizi, birbirinizi teşvik etmenizi sağlıyor. Apple Watch sahibi olan 1-2 yakınımla aktivitelerimizi sürekli izliyoruz. Birisinin spor salonuna gittiğini, aktivite halkalarının tamamını kapatmasından anlıyorum. Üstelik Apple, sunduğu çeşitli hazır mesaj şablonlarıyla karşı tarafı tebrik etmeyi sağlıyor. Bazı mesajların çok eğlenceli olduğunu söylemeliyim.

iPhone’da bulunan Aktivite uygulaması, Apple Watch Series 3 ile kaydedilen aktivitelerin kontrolü ve takibi açısından büyük ekranın avantajını kullanarak daha fazla veri sunuyor. Akıllı saate sahip olduğunuz süre boyunca elde ettiğiniz tüm aktivite halkalarının kayıtlarını bu uygulama sayesinde görebilirsiniz. Ayrıca uygulamanın çeşitli başarılar sonucunda dağıttığı rozetleri de burada görebilirsiniz. Ayrıca Aktivite, her bir antrenman kaydının detaylı bilgilerini de sunuyor. Bu bilgilerin arasında GPS verisiyle elde edilen harita rotası da var. Üstelik iPhone’unuzu evde bırakıp yürüyüşe çıksanız veya denizde yüzseniz bile, Apple Watch Series 3 GPS modülü sayesinde rota kaydını yapıyor ve bunu Aktivite uygulamasındaki haritaya işliyor. Antrenman detaylarında kalp hızının grafiği de mevcut.

Kalp hızı ölçümü demişken, watchOS 4 ile birlikte bu alana biraz daha odaklanılıyor. watchOS 4 ile birlikte gelen yeni bir komplikasyon sayesinde kullanıcılar saat kadranlarında gerçekleştirilen en son kalp hızı okumasını görebilirsiniz. Apple Watch artık kalp hızı ölçümünü belirli aralıklarla sürekli şekilde yapıyor. Antrenmanlarda da ortalama ve en yüksek nabız değerlerini gösteriyor. Bununla birlikte kalp hızının normal aralığa dönüş hızı da kaydedilen değerli bilgilerden bir tanesi.

Bu arada watchOS 4 ile gelen bir yenilik de, dinlenme durumunda kalp hızı değerinin belirli bir değerin üstüne çıkması durumunda gösterilen bildirim oluyor. İnsanların dinlenme durumunda kalp hızı belirli bir değerin üstüne geçmez. Eğer geçiyorsa, bu bir problemin habercisi olarak yorumlanır. İşte Apple Watch, bu noktada insanların biraz daha farkındalık kazanması için bildirim özelliğini getiriyor. Yüksek kalp hızı bildirimine bir kez denk geldim. Masada çalışırken birden bire Apple Watch Series 3’ten gelen bildirimle irkildim. Ekranda kalp hızımın dakikada 120 atımın üstüne çıktığı uyarısı vardı. O sırada gerçekten sinirliydim, bu nedenle nabzımın yükselmesi normaldi. Tabii ki, dikkatim bu bildirimin üstüne kayınca, sinirden de eser kalmadı.

Kalp hızı ölçümlerini iPhone’daki Sağlık uygulamasında da görebilirsiniz. Bunun yanı sıra watchOS 4 ile birlikte, Apple Watch egzersiz aletlerine de bağlanabiliyor. Gittiğim spor salonundaki aletler eski olduğu için, bu yeniliği test etme fırsatı bulamadım. NFC yardımıyla kablosuz eşleştirme yapan ve veri aktarımı gerçekleştiren bu özelliğin epey kullanışlı göründüğünü belirtmem gerekiyor.

Apple Watch Series 3 inceleme: watchOS 4

Bir önceki bölümde watchOS 4 ile birlikte Apple Watch Series 3 sahiplerine de sunulan sağlıklı yaşam ve antrenman odaklı yeniliklere değindik. Bunun dışında watchOS 4 ile birlikte gelen, çoğu daha eski model Apple Watch sahiplerine de sunulan birtakım yenilikler var. Bunların başında yeni saat kadranları geliyor. Apple her watchOS sürümüyle birlikte yeni çizgi film karakterlerini saat kadranı olarak ekliyor. Şimdi de Oyuncak Hikayesi filminin kahramanlarını hareketli saat kadranları olarak Apple Watch Series 3’te kullanma imkanına sahipsiniz. Ayrıca Kaleydoskop saat kadranı da oldukça ilgi çekici görünüyor. Çektiğiniz bir fotoğrafı, kaleydoskop hâline getirebilirsiniz. Bunların dışında Siri saat kadranı da var. Özel bir Siri komplikasyonunun sol üst köşeye yerleştirildiği bu saat kadranında Takvim, Anımsatıcılar, Aktivite, Wallet gibi uygulamalardan içerikler, kronolojik sırada gösteriliyor.

Bu yeni saat kadranlarına rağmen, Apple Watch Series 3’te kapsamlı özelleştirmeye imkan veren Modüler saat kadranların kullanmaya devam ettim. Üçüncü taraf uygulamalar tarafında fazla komplikasyon desteği görmesem de, en çok ihtiyaç duyduğum adım sayar ve Shazam araçlarını komplikasyon olarak saat kadranına ekledim. Bunun yanı sıra çalan şarkıların kontrolü için Müzik uygulamasının komplikasyonunu eklemek de oldukça kullanışlı oldu.

watchOS 3 ile birlikte farklı saat kadranlarını eklemek, bunlar arasında sürükleyerek geçiş yapmak mümkün olmuştu. Birden fazla saat kadranı oluşturabilir, bunlardan günün farklı zamanlarında yararlanabilirsiniz. Örneğin spor yaparken Aktivite kadranı epey kullanışlı oluyor. Daha resmi bir hava vermek için de Kronograf kadranlar isabetli görünüyor. Apple Watch’un ekranın üzerinden yeni kadran oluşturabileceğiniz gibi, iPhone’daki Watch uygulamasında yer alan Kadran Galerisi bölümünden yeni kadranlar ekleyebilirsiniz.

Watch uygulaması demişken, Apple Watch Series 3’ün de kurulumu ve daha sonra kapsamlı yönetimi için Watch uygulaması gerekiyor. Ayrıca akıllı saatin yazılım güncellemesi için de bu uygulama şart. Uygulamaların yüklenmesi, uygulama yerleşiminin düzenlenmesi gibi işlemler için de Watch uygulaması kullanılıyor. iPhone sahibi olmadan da Apple Watch sahibi olabilirsiniz. Ancak başlarken, saatin kurulumu için bir iPhone bulmanız şart. Üstelik iPhone olmadan, Apple Watch çok anlamlı bir saat olarak işlemiyor.

watchOS 4 ile birlikte müzik deneyimi de değişiyor. Apple Watch Series 3’ün LTE modeliyle birlikte çok yakında Apple Music üzerinden şarkı dinlemek mümkün olacak. Apple’ın söylediğine göre, sadece GPS’li modellerde de Wi-Fi üzerinden Apple Music’ten şarkı dinlemek mümkün olacak. Bunun dışında Müzik uygulaması şimdi iPhone’da oluşturulan akıllı çalma listelerini otomatik olarak Apple Watch ile eşliyor. Ancak bu eşleştirme için Apple Watch’un şarj dokunda, şarj ediliyor olması gerekiyor. Apple Watch Series 3’ün 8 GB’lık dahili hafızası, daha fazla şarkıyı depolama imkanı sağlıyor.

Eğer bir AirPods sahibiyseniz, Apple Watch Series 3 ile kolaylıkla eşleştirebilir ve saat üzerinden müzik dinlemeye başlayabilirsiniz. Bu, özellikle dışarıda koşu veya yürüyüş yapanlar için iyi bir haber. Telefonunuzu yanınıza almadan, Apple Watch Series 3’e yüklediğiniz şarkılarla veya çalma listeleriyle, keyifli bir dışarıda egzersiz zamanı geçirmeniz mümkün olacaktır.

Tabii ki, bir de Apple Watch’ta alıştığım ve Apple Watch Series 3’te de sürdürdüğüm alışkanlıklar var. Örneğin akıllı saatte sıklıkla kullandığım Siri’yi kullanmaya devam ediyorum. Artan işlemci gücüyle birlikte Siri biraz daha hızlı işliyor gibi. Ne var ki, Siri’yi Türkçe olarak kullandığımdan dolayı, watchOS 4 ile birlikte gelen sesle yanıt özelliği çalışmıyor. Yani, Siri eskiden olduğu gibi işlemeye devam ediyor.

Bunun dışında Dikte özelliği de eskiden beri en sık kullandığım Apple Watch özelliklerinden bir tanesidir. Yüksek isabet oranı sayesinde özellikle iMessage veya WhatsApp mesajlarını dikte ederek cevaplamak çok basit. Ve memnuniyet verici.

Apple Watch Series 3 inceleme: Sonuç

Apple Watch Series 2 ile karşılaştırıldığında, Apple Watch Series 3 ileri doğru atılmış bir adım niteliğini taşıyor, ancak bu adım çok büyük bir adım sayılmaz. Apple, akıllı saatinin düzgün işleyen, beğeni kazanmış taraflarını tutuyor. Tasarım ve ekran bunun başında geliyor. Bunun dışında, aslında her nesilde gerçekleşmesi doğal olan işlemci performansının artması da Series 3’ün hanesine bir artı olarak yazılabilir. Sağlıklı yaşam ve antrenman tarafında watchOS 4 ile birlikte gelen yenilikler, Apple Watch’un piyasadaki en güçlü sağlık ve egzersiz aksesuarlarından bir tanesi olmasının sağlıyor.

Eğer bir Android cihaz sahibiyseniz, Apple Watch’u bir arkadaşınızın iPhone’uyla kurduktan sonra kullanabilirsiniz. Ancak çoğu özelliğinden mahrum kalacağınız için istediğiniz verimi alamayacaksınızdır. iPhone sahibiyseniz, tercih sırasına almanız gereken ilk ürün Apple Watch olmalı. Tamam, piyasada Apple Watch’tan çok daha ucuza akıllı saatler veya sağlıklı yaşam ve egzersiz ürünleri bulmak mümkün. Ancak söz konusu iPhone ile anlaşmak olduğunda, en iyi deneyimi Apple Watch sunuyor.

Sağlıklı yaşamaya ve spor yapmaya özen gösteren birisiyim. Bilirsiniz, bu tipler genellikle hareketlerini, yaktıkları kalori miktarını sürekli kontrol altında tutmak ister. Apple Watch bunu oldukça iyi şekilde yerine getiriyor. Üçüncü taraf uygulamaları; Shazam ve Feedly dışında hemen hemen hiç kullanmıyorum. Ancak Apple’ın yerleşik uygulamaları bile Apple Watch’tan iyi bir deneyim elde etmemi sağlıyor.

Apple Watch Series 3 LTE gerekli mi?

Henüz deneyimleme fırsatı bulamadığım bir ürün için yorum yapmak belki yanlış olabilir. Ancak dışarıda çok spor yapan bir insan değilim, daha çok salon sporlarını tercih ediyorum ve bu sırada iPhone da hep yanımda oluyor. Sporun dışında da, bileğimdeki saat dışında yanımda taşıdığım yegane aksesuarlardan bir tanesi telefonum. Yani Apple Watch ve iPhone günün neredeyse her saati bir arada. Bu nedenle Apple Watch’un yeni gelen LTE bağlantı destekli bir versiyonu benim için çok da gerekli değil gibi görünüyor.

Ne var ki, dışarıda spor yapanlar, telefonu bir yük olarak görenler ve buna rağmen iletişimden de kopmak istemeyenler için LTE destekli bir Apple Watch Series 3 iyi olurdu. Türkiye’de resmi olarak satılmayan bu ürünü yurt dışından getirmeniz de şu an için bir işe yaramıyor. Çünkü Türkiye’de, Apple Watch Series 3 LTE’nin ihtiyaç duyduğu elektronik SIM desteklenmiyor. Eğer mevzuat düzenlenir ve elektronik SIM’lerin önü açılırsa, o zaman Apple Watch Series 3’ün hücresel bağlantı destekli versiyonunu da görürüz. Her şeye rağmen şu anda birçok kullanıcı için sadece GPS özellikli modelin yeterli olacağını düşünüyorum.

Apple Watch Series 3
GittiGidiyor’dan satın alın

SATIN AL