Apple ve Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından dün ayrı ayrı geçilen basın bültenleri, Kasım 2017’de ortaklaşa duyurulan Apple Kalp Araştırması’nın sonuçlarına atıfta bulunuyordu. Stanford Tıp Fakültesi bulgularını Amerikan Kardiyoloji Koleji’nin 68. Yıllık Bilimsel Kongre ve Fuarı etkinliğinde de paylaştı. Apple bu araştırmaya maddi açıdan tam destek vermişti.
Dahili EKG özelliği bulunan Apple Watch Series 4’ü kapsamayan Apple Kalp Araştırması, 419.093 katılımcı ile gerçekleştirildi. Apple, ABD’nin 50 farklı eyaletinin tümünden seçilen katılımcılar sekiz aylık süre boyunca gözetime tabi tutuldu. Üniversitenin belirttiğine göre, katılımcıların yüzde 0.5 civarındaki kısmı, yani 2 bini aşkın kişi, araştırma boyunca kalp ritmi düzensizlikleri konusunda kendilerini uyaran bildirimler aldı. Araştırmacılar, fazla bildirimin yaratabileceği endişeler dikkate alındığında, bunun önemli bir sonuç olduğunu söylüyor. Apple Kalp Araştırmasının bir parçası olmanın katılımcılara bir yük oluşturmadığını veya doktorları için gereksiz bir dikkat dağınıklığı yaratmadığını da dile getiriyor. Birçok sağlık uzmanı, tüketicilere daha fazla veri elde etme imkanı vermenin çok da iyi olmadığını, bunun sağlık sistemlerini zorlayabileceğini düşünüyor.
Kullanıcıların düzensiz kalp ritmi bildirimi aldıkları anlarda doktorlar, araştırma katılımcılarına dijital muayene uyguladı. Aynı zamanda daha kapsamlı izleme için elektrokardiyogram bantları kullanıldı. Bu gibi durumlarda elektriksel kalp ritmleri düzgün EKG bantları kullanılarak bir haftaya kadar kaydedildi.
Stanford, bu sürecin işlemesini aşağıdaki gibi detaylı şekilde anlatıyor:
Apple Watch’ta düzensiz nabız algılaması ile eşzamanlı elektrokardiyografi (EKG) yama kayıtları arasındaki karşılaştırmalar nabız saptama algoritmasının (pozitif bir takogram okumasını gösteren) yüzde 71 pozitif bir öngörü değerine sahip olduğunu gösterdi. Zamanın yüzde 84’ünde, düzensiz nabız bildirimi alan katılımcılarda bildirim sırasında atriyal fibrilasyonda bulundu.
Düzensiz nabız bildirimi alan ve EKG yamasını kullanarak takip eden katılımcıların üçte birinde (% 34) bir hafta sonra atriyal fibrilasyonun olduğu bulundu. Atriyal fibrilasyon aralıklı bir durum olduğundan, sonraki EKG yaması izlemesinde tespit edilmemesi şaşırtıcı değildir.
Düzensiz nabız bildirimi alanların yüzde elli yedisi tıbbi yardım istedi.
Anlaşıldığı kadarıyla, Stanford Apple Kalp Araştırmasına, giyilebilir cihazların günlük sağlık durumunun izlenmesi ve sorunların tahmin edilmesi konusunda nasıl yardımcı olacağına yönelik ek araştırmalar için bir adım gibi davranıyor. Stanford Tıp Fakültesi Dekanı Dr. Lloyd Minor, “Atrial fibrilasyon sadece bir başlangıçtır, çünkü bu çalışma giyilebilir teknolojiler hakkında daha fazla araştırma yapmak ve hastalık saldırmadan önce hastalıkları önlemek için nasıl kullanılabileceğini açıklamaktadır.” diyor.
Apple’ın ve diğer şirketlerin geliştirdiği giyilebilir cihazlar insan hayatlarını kurtarmaya ve iyileştirmeye yardımcı olmaya devam edecektir. Ancak teşhisi konulmayan sağlık sorunlarını yakalamak ya da kalbin düzgün çalışıp çalışmadığını tespit etmek, şu anda var olan çoğu giyilebilir cihazın sunduğu temel fitness aktivitesini izlemenin birkaç adım ötesinde bulunuyor. Eğer teknolojik ürün geliştiricileri bir sonraki adıma geçmek istiyorsa, hata oranını en aza indirmeleri gerekiyor. Gerçekleştirilen araştırma sadece Series 3’e kadar olan Apple Watch’ları içeriyor. Bu nedenle cihazın optik kalp hızı sensörüne bağlı kalındı. Halbuki bir tıbbi kuruluşta sağlık taraması yapmak istediğinizde, bunun için daha gelişmiş ve özel ekipmanlar kullanılıyor.
Daha yeni olan Apple Watch Series 4 modeliyle ilgili olarak Apple, EKG özelliğinin herhangi bir tıbbi tanı aracı olmadığının altını önemle çiziyor. Eğer art arda birkaç kez anormal okuma yapılırsa, kullanıcı bu durumdan haberdar ediliyor. Böylelikle kullanıcı doktora görünme konusunda uyarılmış oluyor. Akıllı saatler veya fitness takipçileri sıra dışılıkları veya ani düşmeleri takip edebilir, ancak bunlar henüz verdiği sonuçlara tamamen güvenilecek nitelikte cihazlar hâline gelmedi.