Apple ile Samsung arasında ABD’de sürmekte olan davada dünkü duruşma Apple’ın üst düzey yöneticileri Phil Schiller ve Scott Forstall’ın tanıklığına sahne oldu. Apple’ın tanık olarak mahkemeye isimlerini verdiği yöneticilerden ilk olarak Phil Schiller tanık sandalyesine oturdu. Schiller ve dolayısıyla Apple jüriyi Samsung’un akıllı telefon ve tablet serisinin Apple’ın satışlarına zarar verdiği konusunda ikna etmeye çalıştı. Schiller’in savunmasında iPhone ve iPad’in geliştirme çalışmaları sırasında yaşananlar ve şirketin başlangıçtan bugüne kadar izlediği reklam ve tanıtım stratejisi konu edildi.
Schiller’i ilk olarak Apple avukatı Harold McIllhenny sorguladı ve iPhone’un nasıl geliştirildiğini sordu. Schiller telefonlara eğlence içeriğinin konulup konulamayacağı sorusuyla işe başlandığını, iPhone’un ise yepyenii bir konsept, yeni nesil akıllı telefon olduğunu kaydetti. Katedilen yolun sonunda insanlara cep telefonun kapasitesini üç farklı kullanım alanına bölebileceği konusunda yardımcı olunduğunu dile getirdi. Schiller bu noktada Steve Jobs’un, 2007’nin başında iPhone’u tanıtırken kullandığı “dokunmatik kontrollü ve geniş ekranlı iPod, devrimsel bir cep telefonu ve çığır açan internet iletişim cihazı” nitelendirmelerine, yani iPod, telefon ve internet iletişim cihazına da atıfta bulunmuş oldu. Schiller, iPhone tanıtıldığında tamamen olumlu tepkilerden Apple’ın bu ürünle başarılı olup olmayacağının sorgulandığı eleştirilere kadar birçok reaksiyonla karşılaşıldığını vurguladı. Satışların son derece iyi olduğuna vurgu yapan Schiller her bir neslin daha önceki nesillerin toplamı kadar sattığını dile getirdi.
Schiller, iPad hakkında ise Apple’ın o zamanlar cihazı kendi imajı için bir risk olarak gördüğünü, iPad’in ölü bir kategori içinde yer aldığını, bu cihazı tnaıtmanın çeşitli nedenlerden dolayı bir kumar olduğunu dile getirdi. İlk olarak bu yeni bir cihaz kategorisiydi. Apple’ın hukuk ekibi şimdiye kadar piyasaya çıkmış dört farklı iPhone modelinin fotoğraflarını gösterdi, ekranın altındaki noktaların, bununla birlikte ikonların ve ekranın Apple’ın simgesi hâline geldiğini vurguladı. Schiller tutarlılık ile güzel ve renkli ikonların iPad’i başarılı kılmakta çok önemli noktalar olduğunun da altını çizdi. Reklamın bir diğer önemli unsur olarak bahsedildiği tanıklık sırasında Apple’ın reklam stratejisinde ürünün kahraman olarak konumlandırılmasının önemine vurgu yapıldı.
Schiller, Apple’ın ürünleriyle ilgili olarak web üzerinden veya telefonla anketler gerçekleştirerek iPhone 3GS ve iPhone 4 satın alanlar için tasarım ve görüntünün ne kadar önemli olduğunu ölçümlediğini kaydetti. Bu anketlerin cevaplarına göre yüzde 85’lik bir kısım için tasarım ve görünüm “önemli” veya “çok önemli” kategorileri içinde yer aldığını belirtti. Aslında Apple bu anket sonuçlarının mahkeme sürecinde gizli kalmasını talep etmişti, ancak hakim bu talebi uygun görmedi ve veriler mahkemeyle birlkte kamuoyuna açıklanmış oldu.
Phil Schiller’den sonra Apple’ın iOS’ten sorumlu kıdemli genel müdür yardımcısı Scott Forstall tanık sandalyesine oturdu. Forstall Apple’ın iPhone projesine başladığı zamanlardan birtakım kesitler aktardı. Steve Jobs’un kendisini iPhone projesiyle görevlendirdiğini, ancak bunun çok gizli tutulması konusunda kendisini tembihlediğini belirten Forstall Apple içinden istediği kişiyi ekibine alması konusunda kendisine yetki verildiğini de dile getirdi. Forstall da kendisine verilen bu izinle birlikte Apple içindeki parlak kişileri bu projeye transfer etmiş. Onlara iş için teklifte bulunurken de projenin onlara söylenemeyecek kadar gizli olduğunu, önümüzdeki birkaç yıl gece ve haftasonlarında fazla mesai yapmaları gerekebileceğini aktarmış. Apple’ın ilk akıllı telefonun çalışmalarına işte bu şekilde başlanmış.
Forstall projede görevlendirilen mühendislere proje hakkında hiçbir bilgi verilmediğini, hatta kime bağlı olduklarının bile söylenmediğini, bu ekibin Cupertino kampüsündeki bir binaya yerleştip çalışmalara başladığını kaydetti. “Purple dorm” yani Türkçe deyimiyle “mor yurt” olarak adlandırılan bu binanın kapısına da “Dövüş Kulübü” yazan bir tabela asılmış. Kartla giriş yapılan binada gizlilik de had safhadaymış. Forstall’ın söylediğine göre bu binanın içi pizza kokuyormuş. Bu arada iPhone’un geliştirilmekte olduğu bina için “Purple” adının seçilmesinin bir rastlantı olmadığını geçen hafta ortaya çıkan iPhone prototipleri içinde yer alan ve iPhone’un atası olarak kabul edilen “Purple” adlı prototipten anlıyoruz.
Apple’ın avukatının kıdemli genel müdür yardımcısına Purple Projesi ekibinin yenilikçi çalışmalarıyla ilgili sorduğu soruya ise dokunma odaklı işletim sisteminin geliştirilmesi konusunda karşılaşılan zorlukları dile getirerek cevap verdi. Schiller daha önce uğraştıkları her şeyin fare ve klavyeye bağlı olduğunu, burada ise tüm kullanıcı arayüzünü baştan aşağı, dokunma hareketine bağlı olarak değiştirmek zorunda kaldıklarını dile getirdi. Her cihazın her bir parçasının dokunma işlevini yerine getirilmesi için yeniden düşünülmesi gerektiğini de sözlerine ekledi. Samsung’un hukuk ekibi ise Purple Projesi altında yürütülen çalışmaların rakip cihazlardan ne derecede etkilendiği üzerine yoğunlaştı. Bununla ilgili olarak gelen bir soruya Forstall Apple’ın Purple prototipinin görüşme performansını diğer cihazlarla karşılaştırdığını, performansa bağlı nedenlerden dolayı bu tarz testler gerçekleştirmenin normal olduğunu dile getirdi, bir şeyleri kopyalayıp onun taklidini yapmanın ise doğru olmayacağının altını çizdi.
Apple ve Samsung arasında sürmekte olan davalarda bu tanıklıkların jürinin final kararına ne kadar etkide bulunacağını bilemeyiz. Yine de, popüler bir cihazın geçmişiyle ilgili detayları öğrenmek oldukça eğlenceli. Bu duruşmada daha ilginç detaylar ortaya çıkacak gibi görünüyor.
İlgili >> The Verge (1), The Verge (2)