Apple ve Qualcomm arasındaki ipler 2017’nin başından bu yana oldukça gergin. İki şirket de açtıkları davalarla birbirlerine karşılıklı suçlamalar yöneltiyor. Apple Qualcomm’u patentlerini kullanarak modem yongalarını normalden daha yüksek bir fiyat karşılığında satmakla ve patentleri için yüksek lisans ücretleri talep etmekle suçluyor. Qualcomm ise Apple’ın kendisine ödemesi gereken parayı beklettiğini öne sürüyor. Son haberlere göre, Cupertino merkezli şirketin Qualcomm’a ödenmesini beklettiği rakam 4.5 milyar dolara ulaşmış durumda.
Hukuk savaşının tahrip gücünün her iki taraf için de yüksek olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Apple’ın iPhone için Qualcomm’un modem yongalarını kullanmayı bıraktığı söylense de, bu kararın ne zaman uygulamaya koyulacağı henüz bilinmiyor. Çin’de mahkemeye giden Qualcomm, ülkede iPhone satışlarını durdurmayı amaçlıyor. Uluslararası Ticaret Komisyonu ise önümüzdeki hafta Apple’ın Qualcomm’a ait üç patenti ihlâl ettiği iddiasını görüşecek. Uluslararası Ticaret Komisyonu’ndaki davada Qualcomm yongalarının kullanılmadığı iPhone 7 modellerine de satış yasağı getirilmesi isteniyor.
Qualcomm’un Apple aleyhine açtığı bir diğer dava ise Almanya’da görülüyor. O davada da Intel’in modem yongalarının kullanıldığı iPhone’ların Qualcomm’a ait patentleri ihlâl ettiği öne sürülüyor. Qualcomm bu nedenle Almanya’da da iPhone’lar için satış yasağı getirmeyi amaçlıyor. Mahkemede ilk etapta Qualcomm’un lehine bir ön karar çıksa da, Qualcomm’un patentinin geçerliliği Avrupa Patent Ofisi tarafından inceleniyor.
Apple ve Qualcomm arasındaki kavga için sadece “karmaşık” sıfatını kullanmak, durumu anlatma konusunda yetersiz kalabilir. Bloomberg Intelligence analisti Matt Larson, iki şirket arasındaki tartışmalı fikri mülkiyetlerin sayısının 50’yi geçtiğini, altı ülkede 16’dan fazla davanın açıldığını belirtti. Larson’a göre, yılın ikinci yarısında mahkeme tarafından alınacak kararlar iki şirketi yıl bitmeden uzlaşmaya varma konusunda teşvik edebilir.
Apple Qualcomm davasında her iki şirketin birbirine karşı hırçın tutumu, uzlaşma ihtimalini aşağıya çekiyor. Ancak mahkemeden çıkacak kararların şirketlerin ekonomik faaliyetlerini etkileme ihtimali de, tarafların bir şekilde masada anlaşacağı düşüncesini kuvvetlendiriyor.
