Avrupa Komisyonu’nun teknoloji devleri Apple ve Meta hakkında açıklamaya hazırlandığı yaptırımlar, beklenmedik bir kararla ileri bir tarihe ertelendi. Komisyonun erteleme kararını, ABD ile yürütülen yeni ticaret görüşmeleri öncesinde almış olması dikkat çekti. Bu gelişme, karar süreçlerinin siyasi gündemle iç içe geçip geçmediğine dair yeni soru işaretleri doğurdu. Avrupa Parlamentosu’ndan bazı üyeler, Komisyon’un bağımsız karar alma iradesi konusunda şüphelerini dile getirdi.
İddiaya göre; Komisyon, söz konusu yaptırımları 16 Nisan Salı günü duyurmayı planlamıştı. Hatta bu tarihin en az bir teknoloji şirketine önceden bildirildiği öne sürülüyor. Fakat Ticaret Komiseri Maroš Šefčovič’in Vaşington’da ABD’li yetkililerle gerçekleştirdiği temaslardan hemen önce bu plan geri çekildi. Görüşmeler, Donald Trump döneminde askıya alınan gümrük tarifelerinden sonraki ilk yüz yüze temas olma özelliğini taşıyordu.
Apple ve Meta’ya ilişkin kararların siyasi gündemden bağımsız gelişip gelişmediği tartışılıyor
Komisyon sözcüsüne göre teknik çalışmalar tamamlanmış durumda ve dosyalar karar aşamasına gelmiş bulunuyor. Buna rağmen nihai açıklamanın tarihi konusunda henüz bir bilgilendirme yapılmadı. Sözcü, kısa vadede kararların duyurulması için çalışmaların sürdüğünü belirtti. Ancak Avrupa kamuoyunda bu sürecin neden ertelendiğiyle ilgili tatmin edici bir açıklama bulunmuyor.
Apple ve Meta’nın karşı karşıya kaldığı bu soruşturmalar, Mart 2024’te yürürlüğe giren Dijital Pazarlar Yasası’na dayanıyor. Meta, kullanıcılara kişiselleştirilmiş reklamlardan çıkma hakkı tanırken bunun karşılığında ücret talep etmesi nedeniyle mercek altına alındı. Apple ise geliştiricilerin uygulama dışı ödeme sistemlerine yönlendirme yapmasını sınırlandırdığı için eleştirilerin odağında. Her iki şirketin de Avrupa’daki rekabet kurallarına uyum sağlayıp sağlamadığı Komisyon tarafından detaylı biçimde incelendi.
Dijital Pazarlar Yasası kapsamında şirketlere, küresel yıllık gelirlerinin yüzde 10’una kadar para cezası verilmesi mümkün. Ne var ki bu olay özelinde para cezalarının çok daha düşük kalacağı, esas etkinin durdurma emirleriyle hissedileceği belirtiliyor. Bu tür emirler, şirketlerin iş yapma biçimlerini doğrudan etkileyebilecek nitelikte. Bu yönüyle kararların maddi boyutundan çok yapısal etkileri konuşuluyor.
Avrupa Komisyonu’nun, özellikle büyük Amerikan teknoloji şirketlerine karşı yürüttüğü bu tür soruşturmalar uzun süredir gündemde. Komisyon daha önce de Apple, Amazon ve Google gibi firmalarla ilgili benzer süreçler başlatmıştı. Yine de bu seferki ertelemenin zamanlaması, siyasi gerekçelerin düzenleyici süreçlere ne ölçüde yön verdiğini tartışmalı hâle getiriyor. Avrupa Parlamentosu içinde, Komisyon’un ABD ile temaslarını dengeleyemediği yönünde eleştiriler artıyor.
Komisyon Başkan Yardımcısı Teresa Ribera, Nisan ayı başında yaptığı açıklamada kararların Mart ayı içinde açıklanamayacağını zaten ifade etmişti. Bu açıklamanın, ABD’nin “Kurtuluş Günü” tarifelerine ilişkin askıya alma kararından yalnızca bir gün önce yapılmış olması da dikkat çekici bulundu. Takvimlerin bu kadar yakın olması, Avrupa medyasında bazı köşe yazarları tarafından tesadüf olarak yorumlanmadı. Bu durum, düzenleyici kurumların uluslararası siyasi gelişmeler karşısındaki duruşunu yeniden gündeme taşıdı.
Apple ve Meta’ya yönelik kararların tamamen rafa kaldırılmadığı, yalnızca ertelendiği biliniyor. Ancak kararların ne zaman ve hangi çerçevede kamuoyuna duyurulacağı belirsizliğini koruyor.