Apple çalışanlarından eylül ayının başından itibaren haftada üç gün ofise dönmeleri isteniyor. Tim Cook, çarşamba günü personele değişiklik hakkında bilgi veren bir e-posta iletisi gönderdi.
“Birçoğumuz ayrıyken başarabildiğimiz her şeye rağmen, gerçek şu ki geçen yıl önemli bir şeyden eksik kaldı: Birbirimizden.” dedi. “Görüntülü konferans görüşmesi, aramızdaki mesafeyi daralttı elbette, ancak kopyalayamayacağı şeyler var.”
Cook, çoğu çalışanın çarşamba ve cuma günleri uzaktan çalışma seçeneğiyle pazartesi, salı ve perşembe günleri ofise gelmelerinin isteneceğini söyledi. Yüz yüze çalışması gereken ekipler, haftada dört ila beş gün geri dönecek.
İletiye göre, çalışanlar ayrıca yılda iki haftaya kadar “aile bireyleri ve sevdiklerine daha yakın olmak, bir manzara değişikliği bulmak, beklenmedik seyahatleri yönetmek veya tamamen kendilerine ait farklı bir neden” için uzaktan çalışma şansına sahip olacaklar. Tabii ki, yöneticilerin uzaktan çalışma isteklerini onaylaması gerekecek.
Apple uzaktan çalışma konusuna diğer teknoloji devlerine göre daha mesafeli duruyor
Aslında bu değişiklik, Apple çalışanları için tamamen beklenmedik bir durum sayılmaz. Bloomberg’in geçtiğimiz mart ayında geçtiği bir haberde, Tim Cook’un Aralık 2020’de düzenlenen bir toplantıda çalışanlarına en erken haziran ayında ofise dönmeleri konusunda çağrıda bulunabileceklerini söylediğini kaydetti. Üstelik Apple, ABD’deki çalışanlarının aşı olması için de teşvik edici bazı imkanlar sunmuş.
Apple’ın uzaktan çalışma konusundaki duruşu, eskisine göre daha rahat hâle gelirken diğer teknoloji devlerine kıyasla hâlâ muhafazakar görünüyor. Mayıs ayında Google, iş gücünün yüzde 20’sinin kalıcı olarak evden çalışabileceğini duyurdu. Mark Zuckerberg ise, uzaktan çalışmanın “gelecek” olduğunu söyledi ve Facebook çalışanlarına, yöneticilerinin onayını aldıkları sürece sonsuza kadar evden çalışabileceklerini söyledi.
Öte yandan çarşamba günü yazdığı mektupta Cook, tüm çalışanları aşı olmaya teşvik etti.
Cook, mektubunu bitirirken “Şimdilik, yüzlerinizi görmeyi dört gözle beklediğimi söylememe izin verin.” dedi. “Yüz yüze toplantılarımızın hareketliliğini, enerjisini, yaratıcılığını ve iş birliğini ve hepimizin oluşturduğu topluluk duygusunu özlemekte yalnız olmadığımı biliyorum.”
