Çoğumuzun okul hayatında öyle tipler vardır ki, hemen hemen tüm sınavlardan 100 veya 100’e çok yakın sonuçlar alırlar. Bunlar 85-90 gibi, birçok öğrenci için büyük başarı sayılabilecek sonuçlar aldıklarında yakın çevreleri tarafından yadırganırlar, hatta kendileri bile aldıkları sonuca çok üzülürler. Apple’ın önceki gün, bizim saat dilimimize göre gece geç saatlerde açıkladığı 2016 mali yılı ikinci çeyrek sonuçları aklıma bu öğrenci tipini getirdi.
Öncelikle genel tabloyu bir kez daha hatırlayalım. Apple yılın ilk üç ayını kapsayan dönemde 50.6 milyar dolar gelir ve bunu üzerinden 10.5 milyar dolar net kâr elde etmiş. Üç aylık kısa bir dönem içinde gösterilen bu performans dudak uçuklatıcı türden, ancak geçen yılın aynı döneminde elde edilen 58 milyar dolarlık gelir ve 13.6 milyon dolarlık net kâr ile karşılaştırıldığında bir düşüş olduğu görülüyor. Yani, sınavlardan sürekli 100 alan Apple bu sefer 85-90 arası bir sonuç elde etmiş. Aslında yine büyük bir başarı, ancak kriter kendisi olunca bu tablo şaşkınlık yaratıyor.
Detaylara inildiğinde iPhone, iPad ve Mac satışlarında düşüşlerin yaşandığı dikkat çekiyor. Ancak dikkatli baktığınızda iPhone ve iPad gibi ürünlerin satışlarında yaşanan düşüşlerin Mac satışlarına göre daha yüksek oranda olduğu görülüyor. Aslında Apple’ın açıkladığı tablonun içinde bulunduğumuz piyasa koşullarından kaynaklanan doğal bir sonuç olduğunu söyleyebiliriz.
Tarih dersinden hatırlarım, Osmanlı İmparatorluğu’nun duraklama devrine girişinin nedenleri arasında “imparatorluğun doğal sınırlarına ulaşması” şeklinde bir madde de sayılır. İmparatorluk o kadar büyümüştür ki, artık daha fazla topraklarını genişletecek, hakimiyet kuracak alanı kalmamıştır. Aslında iPhone ve iPad satışları için de bu tarz bir benzetme yapabiliriz. iPhone’un çıkışından bu yana yaklaşık 9 yıl geçti ve bu uzun zaman zarfında dünyanın dört bir yanında milyarlarca insan iPhone sahibi oldu. Aynı durum 2010 yılında çıkan iPad için de geçerli. Apple iOS’in son sürümleriyle birlikte eski cihazların daha verimli çalışmasını sağlayacak bazı imkanlar sundu, durum böyle olunca insanların, normalde bir iPhone veya iPad için ortalama iki yılda bir olan değiştirme aralıkları daha da uzamaya başladı. Bugün dünya üzerinde hâlâ iPhone 4 kullanan milyonlarca kullanıcı vardır ve bunlar hâllerinden memnundur. iPad için durum daha da ileri gidiyor, insanlar tabletlerini yenilemek konusunda akıllı telefonlarına göre daha da isteksiz davranıyor.
IPHONE VE IPAD TARAFINDA KULLANICILAR DOYUM NOKTASINA ULAŞTI
iPhone ve iPad açısından Apple’ın kendi ekosistemindeki durum bu şekilde. Kendi kullanıcıları arasında bir doygunluk, bir acele etmeme isteği var. Apple’ın özellikle son 2-3 yıldır daha fazla müşteri çalmak için gözünü diktiği Android ekosistemine baktığımızda ise, orada farklı fiyat aralıklarında birçok farklı seçeneğin olduğunu görüyoruz. Hatta bunların bir kısmı şirketin akıllı telefonlarından daha üstün özelliklere bile sahip oluyor. Apple iPhone’un üst sınıf modelleriyle ancak Samsung Galaxy S7, HTC 10, LG G5 gibi üst segment Android telefonlarla rekabet etmesi mümkün oluyor. Halbuki Android’de rekabet daha alt fiyat noktalarında yaşanıyor. İşte bu noktada iPhone üreticisi önemli bir adım attı ve iPhone SE gibi, Android kullanıcılarının ilgisini daha fazla çekebilecek, 6s ve 6s Plus gibi modellere göre daha ucuza, üstelik yeni bir iPhone sahibi olmayı sağlayacak seçenek sundu. Açıklanan ikinci çeyrek tablosunda iPhone SE’nin etkisini görmüyoruz. Bunun için gelecek temmuz ayını beklememiz, üçüncü çeyrek rakamlarına bakmamız gerekiyor.
Mac satışlarındaki azalmanın iPhone ve iPad’lerdeki kadar olmadığını söylemiştim. Üretkenlik alanında Mac bilgisayarlar oldukça iyi hizmet veriyor, biz bile Teknoblog ekibi olarak video düzenleme, grafik oluşturma ve bunun gibi işlerimizi iMac, MacBook Air, MacBook Pro gibi cihazlarla gerçekleştiriyoruz. Diyeceğim o ki, Mac için belirli bir talep her zaman olmaya devam edecektir ve bu Mac satışlarını belli seviyede tutacaktır. Birçok kullanıcının rüyası iOS ve Mac’in birbirine yakınsadığı, hem iPad hem de Mac bilgisayar deneyimini tek bir cihazda bulma. MacBook’un bu noktada duran bir cihaz olduğunu söyleyebilirsiniz; ancak Apple için iPad ve Mac tarafında aranan kan biraz daha iPad Pro ve MacBook arasında bir cihaz olabilir.
Apple’ın finans raporunda geçen yılın aynı dönemine göre yükseliş gösteren iki kategori var. Bunlardan ilki “Diğer Ürünler” olarak nitelendirilen kategori. 2015 başında satışta olmayıp 2016 başında piyasada olan Apple TV, Watch gibi ürünleri dikkate alırsak, artışın olmasını doğal karşılayabiliriz. Her iki cihaz da henüz olgunluk seviyesine gelmediler. Özellikle geliştiriciler bu cihazlarda bulunma konusunda pek aceleci davranmıyor, bu da bir şekilde cihazların satışlarına yansıyor. Bu cihazlar büyük potansiyel barındırmaya devam ediyor, akıbetleri için şimdiden bir yargıya varmak için henüz erken.
SERVİSLER APPLE’IN GELECEKTE BÜYÜMESİ İÇİN ÖNEMLİ BİR FIRSAT OLABİLİR
Aslında Apple’ın ortaya koyduğu tablonun yıldızı Servisler kalemi ve Apple için geleceğin, büyümenin burada yattığını düşünüyorum. App Store, iCloud gibi internet servisleri, Apple Pay, Apple Care gibi servisler bu kalem altında değerlendiriliyor. Geçen yılın aynı dönemiyle karşılaştırıldığında gelirlerde yüzde 20’lik bir artış göze çarpıyor. Bu noktada aslan payının Apple Pay’e ait olduğunu söyleyebiliriz. Uzun zamandır dünya çapında hazır ve nazır, yaygın kullanıma sahip bir mobil ödeme sistemi yoktu; Apple bu noktada Apple Pay ile önemli bir boşluğu dolduruyor ve bu servisle daha girebileceği birçok ülke bulunuyor. Bu da Apple Pay’in gelecek için önemli bir potansiyel barındırdığı anlamına geliyor. App Store tarafında özellikle uygulama içi satışlar ile şirket gelir elde etmeyi sürdürüyor. Ancak Apple’ın daha fazla para kazanma arayışı içinde olduğunu biliyoruz, hatta bunun için App Store’da Android’de bulunan sponsorlu arama sonuçları benzeri bir sistemin de getirilebileceği söyleniyor. Sonuç olarak Servisler içinde para kaynağı olarak kullanılabilecek, henüz el değmemiş birçok alan bulunuyor.
Her ne olursa olsun tüm bunlar Apple’ın geleceğe bakması, çığır açıcı nitelikte ürünler bulması gerektiği gerçeğini değiştirmiyor. iPod, iPhone, iPad… Bu gibi cihazlar sayesinde Apple insanların kullanım alışkanlıklarını değiştirdi, onlara fazla maliyete girmeden sahip olabilecekleri, kolaylıkla kullanabilecekleri cihazlar sunarak bugünlere kadar geldi. Bugün pazarın doyum noktasına ulaştığı gerçeğiyle karşı karşıyayız ve hatırı sayılır büyümeyi sağlayan donanım segmenti tarafında yenilikçi bir şeyler bulması, insanları yeniden ellerini cebine atmaya ikna etmesi şart. Önümüzdeki sonbahar çıkacak iPhone 7 bu açıdan ihtiyaçları karşılayan bir adım olabilir. Ancak ondan daha önemlisi yeni ürün segmentlerinde çığır açıcı yeniliklerin ortaya konulması gerekiyor. Şirketin gelecek dalga olarak nitelendirilen sanal gerçeklik, elektrikli otomobil vb. alanlarda çalışmalar yaptığını biliyoruz. Bu geleceğe dönük çalışmalar iş işten geçmeden meyve verecek duruma getirilmeli.