Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, Finlandiya ile Almanya arasındaki deniz altı veri kablolarının kesilmesinin kaza sonucu olmadığını belirtti. Pistorius, bu tür hasarların gemi çapalarıyla oluşmasının pek mümkün olmadığını ifade ederek, olayın sabotaj olduğunu öne sürdü. Ancak bu iddiayı destekleyen somut kanıtların henüz bulunmadığını da ekledi.
Benzer şekilde, Litvanya ile İsveç’i bağlayan başka bir deniz altı kablosunun da kesildiği rapor edildi. Bu olaylar, Baltık Denizi’ndeki kritik altyapının güvenliği konusunda endişeleri artırdı. Almanya ve Finlandiya, ortak bir açıklama yaparak olayla ilgili kapsamlı bir soruşturma yürütüldüğünü duyurdu. Açıklamada Rusya’nın Ukrayna’daki savaşı sırasında Avrupa güvenliğine yönelik tehdit oluşturduğu da vurgulandı.
Almanya ve Finlandiya’nın açıklamasında, yalnızca deniz altı kabloları değil, hibrit savaş unsurlarına da dikkat çekildi. Siber saldırılar ve dezenformasyon kampanyaları gibi unsurları içeren hibrit savaşın, enerji altyapıları ve iletişim hatları için büyük bir tehdit oluşturduğu ifade edildi.
Eylül ayında, ABD yetkilileri artan Rus deniz kuvvetleri faaliyetleri nedeniyle deniz altı kablolarına yönelik sabotaj ihtimali konusunda uyarıda bulunmuştu. İsveç, Norveç, Danimarka ve Finlandiya gibi ülkeler, geçen yıl Kuzey Avrupa sularında bu tür kablolar ve rüzgar santralleri çevresinde potansiyel Rus casus gemilerinin görüldüğünü bildirdi. NATO’nun Deniz Kuvvetleri Komutanlığı (MARCOM), geçtiğimiz Nisan ayında Avrupa’yı enerji boru hatları ve kablolarına yönelik Rusya merkezli hibrit saldırılara karşı uyarmıştı. The Guardian’ın haberlerine göre, bu tür sabotajların uzun süreli keşif ve planlamalar sonucu gerçekleşebileceği ifade ediliyor.
Almanya ve Finlandiya kapsamlı soruşturmaya devam ediyor
Son olayda hasar gören kabloların sorumlusu olarak Rusya’yı kesin bir şekilde suçlamak için henüz yeterli kanıt bulunmasa da, Finlandiya ve Almanya kapsamlı bir soruşturmayı sürdürüyor. Öte yandan Litvanya, İsveç ile bağlantıyı sağlayan kablo üzerindeki hasarı araştırmaya devam ediyor ancak henüz resmi bir açıklama yapmadı.
Rusya’nın bölgedeki artan askeri hareketliliği ve geçmişteki şüpheli faaliyetleri göz önüne alındığında, bu tür altyapılara yönelik saldırıların Avrupa güvenliğini zayıflatmayı hedeflediği düşünülüyor. Sonuçlar açıklanana kadar, deniz altı kablolarına yönelik tehditler uluslararası gündemdeki yerini koruyacak gibi görünüyor.