Giyilebilir elektronik cihazlar tüketici elektroniği dünyasının popüler eğilimi olmaya doğru her geçen zaman daha büyük hızla ilerliyor. Google’ın Glass adlı gözlüğü gündemi epey meşgul ederken bir yandan da bileklere takılan akıllı kol saatlerinin sayısının her geçen gün artmaya başladığını görüyoruz.
Pebble adı verilen ve bir Kickstarter bağış projesiyle yola çıkarak gerçeğe dönüşen kol saati, akıllı saat fikrini biraz daha fazla tartışmamızı sağladı. Bu kol saati sadece saati ve tarihi göstermekle kalmıyor, akıllı telefonunuza bağlanarak onun çeşitli kontrollerini yerine getirmenizi veya çalan şarkıları kontrol etmenizi sağlıyordu. Pebble yurt dışında hatırı sayılır bir başarı elde etti ve daha büyük isimlerin de bu pazara daha ciddi şekilde bakmasını sağladı.
Örneğin Sony… Japon şirket geçen yıl SmartWatch adlı ürünüyle pazara adım atmıştı, bu yılın haziran ayında ise SmartWatch 2 ile bu alandaki tecrübesini artırdığını gösterdi. IFA 2013’te ise iki önemli isimden akıllı kol saatleri gördük. Bunlardan bir tanesi Samsung’un tanıttığı Galaxy Gear oldu. Üstünde 720p video kayıt yetenekli kamera barındıran Galaxy Gear şu an için yalnızca Galaxy Note 3 ve Galaxy Note 10.1 2014 ile kontrol edilebilecek. Android 4.3 güncellemesinin yaygınlığının artmasıyla birlikte Bluetooth 4.0 LE bağlantısını kullanan bu saat daha fazla telefonla eşlenebilecek. Qualcomm’un Toq adlı akıllı saati de barındırdığı Mirasol ekranıyla güneş ışığı altında iyi görüş sunmasıyla övünüyor.
Sony, Qualcomm ve Samsung’un ürünlerinin her biri daha gelişmiş yazılımlarla geliyor ve renkli ekranları ve kullanıcı arayüzleriyle biraz daha zevkli kullanım vadediyor. Bu cihazlar barındırdıkları takvim, SMS, bildirim, telefon uygulamalarıyla bağlandıkları mobil cihazların işlevlerini, onları ele almadan gerçekleştirmeye izin veriyor. Ayrıca barındırdıkları farklı saat temalarıyla da her gün farklı bir saati kullanıyormuş hissini sağlıyorlar.
Samsung uygulama konusunda diğerlerin göre biraz daha iddialı gibi görünüyor. Güney Koreli şirket şu anda 12 farklı uygulamayı Galaxy Gear üstünde sunuyor. Bunların arasında Pocket adlı bir sonra okuma uygulamasının yer alması da dikkat çekici. Ne var ki, akıllı saatlerin küçük ekranları bir şeyleri uzun süre okuma noktasında pek de kullanışlı olacak gibi görünmüyor. SMS, Twitter veya Facebook güncellemeleri, haber başlıkları gibi kısa sürede tüketilebilir içerikler bu tür akıllı saatler üstünde tüketilmeye daha uygun. Samsung yetmişten fazla uygulamanın Galaxy Gear’a geleceğini müjdelemişti. Bunların neler olacağını merak ediyoruz.
Bunun dışında Galaxy Gear’da gördüğümüz kamera da bir hayli ilgi çekici. 720p gibi fena olmayan kalitede kayıt yapan bu kamera gizli durumlarda fazlasıyla iş görebilir gibi görünüyor. Ancak aşağıda yer alan Galaxy Gear incelemesinde video çekim süresi 10 saniye ile sınırlı gibi görünüyor. Acaba Samsung bu sınırı cihazın teknik kapasitesinden dolayı mı koydu, yoksa gizlilik ihlâlinin önüne mi geçmek istedi, bunu bilmiyoruz.
Bu arada suya dayanıklılık da bir akıllı saat için oldukça önemli bir unsur. Kol saatleri pozisyon itibariyle ellerimize oldukça yakın, bu da her türlü sıvı temasına daha yakın oldukları anlamına geliyor. En basitinden, çoğunuz ellerinizi yıkarken kol saatini çıkarıp bir kenara koymuyor olmalı. Veya denize ya da havuza girerken çoğu zaman saati kolumuzdan çıkarmayız. İşte bu noktada akıllı saatlerin suya dayanıklılığı önem kazanıyor. Pebble ve Sony SmartWatch 2’nin suya dayanıklılığı var, ancak Samsung Galaxy Gear’ın böyle bir desteğe sahip olup olmadığı konusunda henüz kesin bir detay verilmiş değil.
Şarj olayını da unutmamak gerek. Geleneksel saatler çok uzun pil ömürleriyle geliyor ve zaten pilleri bittiğinde değiştirmek için bir saat dükkanına gidip işin ehli birine pilini değiştirtmek gerekiyor. Sözünü ettiğimiz işlem genellikle 2-3 yılda bir yapılıyor. Ancak üst sınıf akıllı saatler renkli ve parlak ekranlara sahip olacağı için pil tüketimleri de çok daha fazla olacak, sonuç olarak çok daha sık aralıklarla şarj edilmesi gerekecek. Bu noktada şarj için pratik çözümlerin sunulması önem kazanıyor. Örneğin Qualcomm’un Toq için sunduğu şarj yatağı mantıklı bir fikir gibi görünüyor. Bunun dışında çoğu saatin microUSB bağlantısı aracılığıyla bilgisayardan da şarj edilebildiğini görüyoruz.
Yukarıda belirttiğimiz gibi, şimdiye kadar gördüğümüz akıllı saatler daha çok bağlandıkları tablet veya akıllı telefonların uzantısı gibi çalışıyor. İçine doğrudan SIM kart takılıp telefon görüşmesi de yapmaya olanak sağlayan saatleri görmüyoruz. Zamanında LG böyle bir ürün denemesine girişmişti, ancak pek de başarılı olduğu söylenemez. Tahmin ediyoruz ki, insanlar alışkanlıklarından kolay vazgeçmiyor. Telefon görüşmeleri için bizzat bu işe ayrılmış olan cihazlar daha fazla tercih edilesi duruyor. Yoksa telefon özellikli tabletler de fazlasıyla ilgi görürdü. Yani diyeceğimiz o ki, bir akıllı saatin birincil iletişim cihazı olması zor gibi görünüyor. Ancak mobil cihazın tamamlayıcısı olarak fazlasıyla işe yarayacak gibi duruyor.
Bir de fiyat konusu var. Akıllı saatler yeni bir segment, pazar henüz emekleme seviyesinde olduğu için fazla ürün yok. Varolan ürünlerin fiyatı da doğal olarak yüksek olacak gibi görünüyor. Samsung Galaxy Gear için yaklaşık 1000 TL’lik bir Türkiye satış fiyatı konuşuluyor. Qualcomm’un Toq için belirlediği fiyat da yaklaşık 300 dolar civarında. Yani bu ürünlerin fiyatları normal bir saat için verilecek paradan daha yüksek, marka olarak nitelendirebileceğimiz saatlerin seviyesinde fiyatlarla gelecek. Bu noktada maliyet-fayda hesabını iyi yapmak gerekiyor.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Cookoo Watch İncelemesi
Akıllı saatler mobil cihazların kontrolünü ellerimizde olmadan gerçekleştirme imkanı sunmaları bakımından fazlasıyla çekici görünüyor. Büyük oyuncuların pazara girmesiyle birlikte hem daha kaliteli hem de daha ucuz fiyata gelen ürünler görmeye başlayacağız. Erken hareket edecekler biraz daha yüksek fiyat ödemeye hazır olmalı. Bunun dışında fiyatların düşmesini ve bu cihazların uyumlu şekilde kullanılabileceği cihaz sayısının (özellikle Android tarafında; eşleşme için genellikle Android 4.3 gerekli) artmasını beklemek iyi olabilir. Ayrıca suya dayanıklı model sayısının artması da seçenekleri daha da fazlalaştıracak ve daha sağlıklı seçim yapılmasını sağlayacaktır. Tabii ki, bir de Apple faktörü var. Cupertino şirketinin de akıllı kol saati işine girmesi bekleniyor. Belki onların ne yapacağını görmek ve ondan sonra bir seçim yapmak iyi olabilir.
